English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ G ] / Getir

Getir traducir francés

19,080 traducción paralela
- Arabayı getir.
Va chercher la voiture.
Arabayı getir lan!
Va chercher la voiture!
Getir o koca kıçını buraya!
Descends de là!
Kap getir bakalım
Fais-en ton affaire.
Kurumsal oyuncularını bir araya getir Büyük parayı temsil eden çocukları
Vous rassemblez vos joueurs principaux, ceux qui représentent la grosse finance.
Şu sapığa pantolon getir.
Donne un pantalon à ce pervers.
Göster Kasını'nın hükmen galibi... Kupayı getir bana! Bu iki sik kafalı.
Par défaut, les gagnants du Flex-O-Sexy sont ces deux dildos!
- Sen de fosil getir.
{ \ 1cH00ffff } Rapporte un fossile.
- Eve gidiyoruz. - Çamuru getir, çamuru getir.
{ \ 1cH00ffff } de stabilisation de la pression, avant déconnexion
"Başlat düğmesine basıp açık konumuna getir."
{ \ 1cH00ffff } "Clé de démarrage sur'on"'...
- Atı getir.
Va chercher le cheval.
O zaman, lanet olası eyeri getir!
Va chercher la selle alors.
Ve bir hediye getir. Ah.
Pense au cadeau.
- Jackie'ye buzlu bir Chivas getir.
- Un whisky pour Jackie.
Bana onların hesap numaralarını getir. Seni oradan kaçırmanın bir yolunu buluruz.
Vous me donnez ces numéros de comptes, et je trouverai un moyen de vous faire échapper.
Luke arabaya yan girişe getir.
Luke, amène la voiture devant l'entrée.
Onları Duvar'a getir.
Emmenez-les sur la Muraille.
Bir tas getir.
Apporte-moi un bol.
- Bir tas getir.
- Prends un bol.
Ortağını da getir.
Amène ton camarade.
Getir onu!
Allez le chercher!
Onu buraya getir.
Je m'en fous, je la veux.
Bana bir bira getir.
Un demi dans un grand verre et un truc à manger.
Bir sandviç getir.
Un sandwich.
- Joshua kamyonetini getir.
Joshua, amène ton pickup. Vite.
Tırı çalmanın bir yolunu bul, Burt Reynolds. Bana getir o tırı.
Vole le camion, rapporte-le-moi, et tu auras ton fric.
- Parayı da getir, tamam mı?
- Avec le fric.
Kamyoneti arkaya getir.
Amène la camionnette! Allez!
Telefonu bu akşam kumarhaneye getir yoksa Sammy'ni öldürürüm.
- Apportez le téléphone au casino dès ce soir ou je tue votre petite Sam.
Ekmek kırıntılarında yuvarlan ve buraya canlı bir kuş getir.
Couvre-toi de miettes et rapporte-moi un pigeon.
Elindekileri getir, Ron. Pearl ve Pine köşesinde buluşuruz.
Apporte-moi ce que tu as à Pearl et Pine.
- Ekibi tek parça halinde getir.
Rapportez cette équipe sans dommages. Oui monsieur.
- İçeriden bir şey getir ve söndür şunu.
Dégage-moi cette saloperie.
Arabayı getir.
Va chercher la voiture!
- Briar, onları buraya getir.
Briar, amène-les ici tout de suite.
Git iğneyi getir!
Va chercher la seringue!
Boris, bana bir buz maşası ve çakmak getir.
Boris, prends des pinces à glace et un briquet.
Bir iyilik yap ve bana temiz su getir.
Sois gentil et remplis-moi cela d'eau fraîche.
Git, getir dedim.
Va la chercher pour moi.
Getir onları
Ramène-les,
Getir onları
Ramène-les
Getir onları
Ramène-les.
Arabayı getir.
Allez chercher le chariot.
Getir onları
Amène-les ici.
Hadi bana meyve suyu getir.
Allez, va me chercher un jus de fruits.
Josh, bu çocukları kısa sürede savaşa hazır hale getir.
Prépare-les au combat, en vitesse.
Holliday, hareketimizi korumamız için 50'likleri buraya getir!
Holliday, à la mitrailleuse!
Bana kalem, kâğıt getir.
Donne-moi du papier et un crayon.
Bana bir devrim düşmanı ya da büyük bir av getir, sonra bu çok aydınlatıcı konuşmaya devam edelim.
Amenez-moi un ennemi de la révolution, et une bonne récompense, et nous pourrons continuer cette conversation si enrichissante.
Kronosferimi geri getir!
Reviens-là avec ma Chronosphère!
Çabuk getir!
Vite!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]