Gittik traducir francés
3,851 traducción paralela
Bir galaya gittik ve onunla tanışma fırsatı bulduk.
On était dans un gala dans l'espoir qu'elle goûte à un de nos cupcakes.
Şuradaki Pete ile aynı üniversiteye gittik.
Et avec Pete juste ici... on est allé au collège ensemble.
Beraber üniversiteye gittik.
On a été à la fac ensemble.
Lucy Carlyle adlı bir seri katilin pençesindeki küçük bir kasabaya gittik.
Nous avons observé une petite ville dans les griffes d'une tueuse en série qui s'appelle Lucy Carlyle
Sonra senin söylediğine gittik ama gerçek doktor bile değildi.
Tu as choisi un médecin qui n'en était pas un.
Sanırım Dick patlarken ona çok yakındık ve Purgatory'e gittik.
Je suppose qu'être si près de Dick quand on l'a explosé envoit nos fesses direct au Purgatoire.
Neyse işte, sonunda kızın evine gittik sonra birden, o eve daha önce geldiğimi fark ettim.
Bref, on finit enfin chez elle, et j'ai soudain réalisé... Que j'étais déjà venu.
Bu komik değil, dostum. Çok ileri gittik.
On est allé trop loin.
Gerektiği yere kadar gittik.
C'est allé aussi loin que ça devait aller.
Günlüğü okudu ve sekiz aylık hamileyken Anne Frank'ın bir canlandırmasını izlemek için arabayla Boston'a gittik.
Elle a lu le journal. Quand elle était enceinte de huit mois... on est allés à Boston voir une production d'Anne Frank.
Ne vurduğumuza bakmaya gittik
Whoo-hooo! On va voir ce qu'on a.
Biz de eşyalarımızı topladık ve New York'a gittik.
Donc nous avons fait nos bagages et nous avons déménagé à New York.
Bara gittik...
On est allé dans un bar à vins...
Direk bombanın üstüne gittik.
On a foncé direct sur une bombe artisanale.
Bilgin olsun diye söylüyorum Sayın Hemen Sonuca Varan Surat beyefendi onlarla iletişim kurmak için sakince oraya gittik.
Pour ton information Je-tire-des-conclusions, on y est allés pour dialoguer avec eux calmement.
Muhteşem bir yolculuktu. 12 metre falan gittik.
Quelle super virée, on a fait 15 m.
- Lee neden yok? Parish'in peşinden gittik.
- Nous avons poursuivi Parish.
- İyi gittik mi sence?
Tu penses qu'on a bien fait?
Çok büyük hem de, Liverpool'a gittik.
Plutôt énorme, oui, on est allé à Liverpool.
Dün güvenli moped kullanım kursuna gittik.
Hier, nous avons pris un cours de sécurité sur les cyclomoteurs.
Mykes listedeki son doktora da gittik ve diğer hastaların hiçbirinde uzama yok.
Hé Myles, euh, on s'est occupé du dernier médecin sur la liste, et aucun des autres patients ne continuent de grandir.
Gittik.
Part.
Olay yerine ilk biz gittik.
On était les premiers sur les lieux.
Birlikte berberlik kursuna gittik.
Nous sommes tout les deux allez en école de coiffure.
Cho'yu aldım ve onu aramaya gittik.
J'ai pris Cho, et nous sommes allés le chercher.
Biz de Arbor Caddesi'ndeki Holman'ın Kurabiye Dükkanı'na gittik
On est allées au magasin Holman Angle Arbor et Main
Oraya gittik.
On y a été.
Saat çok geç. Jimmy ile gey bara gittik.
J'étais à un bar gay avec Jimmy.
Tessa'nın dairesinde bir mücevher bulduk ve bunu ona alan adamın izine kadar gittik.
On a trouvé une pièce de bijoutier dans l'appartement de Tessa et on a remonter la trace jusqu'a l'homme qui le lui a acheté.
Ertesi gün Marshall amcanızı desteklemek üzere hepimiz mahkemeye gittik. 15 yaşındayken nasıl görünüyordum, biliyor musunuz?
le jour suivant, nous sommes tous allés au tribunal pour supporter oncle Marshall ouais vous voulez savoir à quoi je ressemblais à 15 ans?
Aslında bir bara gittik.
Et bien,... Nous sommes allés dans un bar.
Hayır, niyetim bu değildi. Garson üzerimize bir şeyler döktü, biz de oraya temizlenmeye gittik.
Non, ce n'était pas comme ca. Une serveuse la renversé sur nous, et, et, on est allé se nettoyer.
Köpek eğitmenine gittik, dedikki, "Ne yapalım?"
On est allé voir le dresseur, et demandé : "Qu'est-ce qu'on fait?"
- Geçen gün Gary'yle görüşmeye gittik. O da bize pek çok taşıyıcı annenin, çocuk doğduktan sonra aileyle görüşmediğini söyledi.
On a vu Gary l'autre jour, et il nous a dit que la majorité des mères porteuses ne restent pas en contact avec les parents après que le bébé soit né.
Dün gece Brandi'yle WWN stüdyolarına gittik. Yüksek basınç sistemim, onun sıcak hava kütlesiyle çakışmaya hazırdı.
Hier soir, j'étais dans les studios de WWN avec Brandi, et mon ouragan était prêt à la décoiffer.
Civardaki bütün evlere gittik ama kimse kapıyı açmadı.
On est allés partout, mais personne n'a répondu.
Yemeğe bile gittik. Hatun kaldırdık.
On déjeune ensemble, on drague ensemble...
Biz de doğuya gittik hep.
Nous sommes allés vers l'est.
Bize önerdiğin üzere markete gittik ve sahibi Kersey'yi hatırladı ama hiç kuşkulanmamış ondan.
On est retourné au commerce de proximité comme tu l'as suggéré, et le directeur se souvient de Kersey mais rien de louche.
Nasıl oluyor, bilirsin. Geçen hafta sonu bölüğünden bir arkadaşının cenazesine gittik biliyorsun?
Donc tu sais comment, comme le weekend dernier on est allés à l'enterrement d'un de ses amis de son unité?
Evet, aynı okula gittik.
Oui, on est allés à l'école ensemble.
Karnavala gittik.
On était à la fête foraine.
Dün gece vardık tekneyi satıp içmeye gittik.
" On est arrivés hier, vendu le bateau, sortis, trop bu.
Kırık boynu bir tarafa düşüyordu, soğuk olduğunu söylüyorduk onu bırakıp gittik.
Sa tête cassée, dégénérant d'un côté, disant qu'il avait froid là où on l'avait laissé.
Sanat yürüyüşünde bir galeriye gittik. Bir adam ağlıyordu.
Pendant notre promenade artistique, nous nous sommes promené dans une galerie, et ce n'était qu'un mec qui pleurait.
Dün gece Kate ile beraber Bir Milyoncu'ya gittik.
Tu sais, Hier soir Kate et moi avons été faire des courses au magasin 99 Cents.
Annemle sıtmalıların olduğu mavnalara gittik.
Et les barges à malaria, avec maman.
Regan'la bugün QTZ'ye gittik.
Regan et moi, on est allé à la QTZ aujourd'hui.
- Fazla ileri gittik.
- On est si près du but!
Gittik ve istediğimizi aldık!
On s'est donnés à fond!
Hastaneye gittik.
On vient de l'hôpital.
gittikçe kötüleşiyor 26
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gitti mi 195
gittiler 272
gittiler mi 59
gitti işte 24
gittiğini sanıyordum 19
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gitti mi 195
gittiler 272
gittiler mi 59
gitti işte 24
gittiğini sanıyordum 19