Güney traducir francés
8,125 traducción paralela
Elizabeth Quinn, Yeni Güney Galler'de kırbaçlanan ilk kadın ünvanına layık görüldünüz.
Elisabeth Quinn, vous avez l'honneur peu enviable d'être la première femme fouettée en Nouvelle-Galles du Sud.
7 Ağustos 2008 Edinilen bir bilgiye göre, güney sınırına yakın bir suç şebekesi taşıyıcı bedenler vasıtasıyla büyük bir uyuşturucu kaçakçılığı işi yürütüyor.
Le 7 août 2008, selon une source anonyme, une organisation criminelle transporte de la drogue à l'intérieur de cadavres en toute impunité près de la frontière sud.
Güney Çobanoğlu @ guneycob
1x01 - Launch
Kraylerin baş rakipleri Richardsonlar, Güney Londra'dandı.
Les principaux rivaux des Kray étaient les Richardson de South London.
Kuzeybatı sınırında, Güney Afrika'da ve tabii ki Fransa'da görev yaptım.
J'ai servi à la frontière Nord-Ouest, en Afrique du Sud, et bien sûr, en France.
Şu anda Bahriye Şurası'na mektup yazıyordur. Güney Denizleri Bakanlığı'na. Ve Kraliyet Danışma Meclisi'ndeki arkadaşlarına.
Il va envoyer des messages à la Marine, au Secrétaire du Sud, à ses amis du Conseil Privé.
Newport Aile Vakfı Eagleton Gölü ile Güney Indiana Tepeleri'ni de içeren 80 kilometrekarelik bakir arazilerini satmak niyetinde.
La famille Newport projette de vendre une parcelle de 25 000 m ² vierge, des terrains comprenant le lac d'Eagleton et les collines du sud de l'Indiana.
Döndükten sonra, güney kıyısına demir atarız.
A notre retour, nous ancrons le navire au large de la côte sud.
Hayır, senin moruktan sonra güney iskelesine o ismi takmışlar.
Ils vont donner le nom de ton père à la jetée sud.
Saint Germain adasına güney doğusundan yanaştım.
Arrivée sur l'île St Germain par le Sud-Est.
Burada Margrove'un güney duvarının orada bir kazıyı yönettiğini söylüyor.
Apparemment, Margrove supervise des fouilles près du mur sud.
Hunlar normalde Güney'de yaşıyor.
les Huns vivent dans le sud.
Dinle, hemen markete git ve Güney Hindistan hazır yemek paketlerinden al.
Passe au supermarché... et trouve des plats du Sud.
15 yıldır Güney Afrika'daydım. Hindistan'a yeni döndüm.
Je vient de passer 15 ans en Afrique du Sud.
Güney-güneydoğu yönüne yelken açarak Seine'in ağzına geliriz.
En navigant vers le sud par le sud-est, nous arrivons à l'embouchure de la Seine.
Hayır, kasabanın güney kısmının çoğu da sular altında.
- L'extrême sud est aussi sous l'eau.
Kasabanın güney sınırı.
C'est la limite de la partie sud.
Ölümsüzler yılın bu zamanında Güney Avrupa'yı tercih ederler.
Les immortels préfèrent l'Europe du sud à cette époque de l'année.
Güney Amerika'da onları gördüm. Mısır'da gördüm.
Je les ai vu en Amérique du Sud, en Egypte,
Kuleyi güvende tutun. Güney duvarı okçularını iki katına çıkarın.
Sécuriser la Barbacane. doublés les archers au mur sud.
Caddede boa yılanı, duvarın üzerinde de tavus kuşları. Hayatımın kuzey ve güney kapıları kandırılmış bir kadını destekliyor gibiydi.
Ainsi, boa constrictor dans la rue, paons sur le mur, il semble qu'au nord comme au sud de ma vie se trouve une femme chimérique.
Kuzey, güney, doğu, batı.
Nord, sud, est, ouest.
Güney dizgini ayarlandı.
Ancre sud fixée.
Ülkemizin Güney Amerika'daki stratejilerine karşı bir tehdit de değil.
Il ne menace plus nos intérêts stratégiques en Amérique du Sud.
- Fazla söze gerek yok. Güney Komutanlığı komünist saldırısından dolayı Narkotik'ten desteğini geri çekti.
Il va sans dire... que le SouthCom suspend tout soutien logistique à la DEA suite à cette agression communiste.
Ve kendisi Güney Carolina'da.
Il vit en Caroline du Sud.
Kokura Vakfı Güney Tayland
Fondation Kokura Thaïlande du Sud
- Güney'de hiçliğin içinde.
- Quelque part au sud de nulle part.
Güney Kore, 30.000 Amerikan askeri tarafından hâlâ işgal edilmekte. Kuzey'e güçlerini hatırlatmak için belirli aralıklarla askeri yeteneklerini sergiliyorlar.
Le Sud est toujours occupé par 30 000 soldats américains, démontrant régulièrement leurs talents militaires, juste pour rappeler leur puissance au Nord.
Sen de Güney Amerikalı diktatör falan mı öldürüyordun?
Et où étais-tu, toi? En train de tuer un dictateur sud-américain?
Arizona mıntıkasının güney bölümündeydik... ve Kızılderililer için ayrılmış araziye göndermemiz gereken... küçük bir kabile vardı. Yoksa da öldürecektik, fark etmiyordu.
On était dans le Sud de l'Arizona et il y avait une petite tribu qu'on devait envoyer à la réserve ou tuer, peu importe.
Güney Amerika'nın en güzel yerinde dolu dolu geçecek 3 hafta.
3 semaines dans les meilleurs et les plus chers endroits que l'Amérique du Sud a à offrir.
Güney Indiana'nın çocuklarına o kadar neşe kattı ki Johnny Karate, ondan bir parçanın daima Pawnee'de kalması gerektiğini düşündük.
Il a amené tant de joie pour tant d'enfants dans le sud de l'Indiana qu'un morceau de Johnny Karate devrait rester ici à Pawnee.
Kameraya göre süngünüz düştüyse sizi en yakın tatlı mı tatlı Güney Asya kahvelerini höpürdetmeye yolluyoruz.
Et bien, si la caméra voit que vous êtes de mauvaise humeur, on peut vous géolocaliser et vous dire où boire une tasse d'un café bien remontant le plus près de vous.
Ekranlarınızda Perdple'ın Mahkemesi. Güney Indiana sakinlerinin sorunlarının masaya yatırıldığı yasal münazara programı.
Bienvenue au Tribunal Perdples, une émission juridique qui traite des problèmes des habitants du sud de l'Indiana.
Bende 6 tane Güney Göller Yöresi Emmy Ödülü var bir kere.
J'ai gagné six prix catégorie Arts et sciences aux 7 d'Or régionaux.
Turtaday, Güney Indiana'da Kongre için adaylığını koyanların karılarının turta pişirerek birbiriyle yarıştığı geleneksel bir etkinliktir.
Le concours de tartes est une tradition du Sud de l'Indiana où les femmes des candidats au Congrès se confrontent dans un concours de tartes.
Bugün burada sizleri Güney Indiana ekonomisine dair planlarımı duyurmak için toplamış bulunuyoruz. Ama öncelikle karım Leslie Knope'un kısa bir açıklaması olacak.
Je suis ici aujourd'hui pour vous faire partager ma vision pour l'économie future de l'Indiana du Sud, mais d'abord, Leslie Knope, ma femme... a une brève déclaration.
Daha yeni Güney Indiana Tepeleri'nde yerleşke kurmak için 125 milyon dolar harcadık.
On vient de dépenser 125 millions de dollars pour construire notre nouveau camprus dans les contreforts du sud de l'Indiana.
Gerçekten işe alınacak olsam, Güney'e giderdim.
Quand je suis excitée je parle comme une racaille.
Güney California Bölgesinden Miguel Sandoval bizimle birlikte olduğu için çok şanslıyız buradaki Organize İşler'in başına geçmek için aramıza katıldı.
On est chanceux d'avoir Miguel Sandoval, du sud de la Californie, qui se joint à nous pour diriger la section criminelle.
Kırmızı çizgiyi izleyecek olursanız I-95 güney otobanında seyahat ettiğini görebilirsiniz ve yol Philadelphia'ya kadar devam ediyor.
Ensuite, en suivant la ligne rouge, on le voit descendre l'autoroute jusqu'à Philadelphie.
Gördüğünüz üzere burada bir kahve dükkânına uğramış ama orada yalnızca bir kaç dakika kalmış Middleton Üniversitesi kampüsünün güney sınırı boyunca seyahat etmiş...
Il s'est arrêté dans un café, ici. Il n'y est pas resté longtemps. Il a longé la limite sud du campus de Middleton, jusqu'à finalement s'arrêter
Şikago, güney kesimi.
À Chicago, près de South Side.
17 Ekim Güney semti.
17 octobre. Quai Sud.
Nasıl olur da Güney Dakota, Spearfish polisinin son birkaç haftadır bulunan dehşet verici görüntüleri bir seri katilin işi olarak adlandırmasını bir tek ben isterim?
Comment je peux etre le seul gars qui veut que la police de Spearfish, Dakota du sud considéré que les effroyables decouvertes des i semaines passées sont l'oeuvre d'un serial killer?
Kadroyu Güney Dakota'daki bir bakkaldan toplarsan olacağı budur.
Voila ce qui arrive quand tu fais un casting dans un supermarche, dans ce putain de Dakota du sud.
Güney krallıklarının şövalyeleri, gizemli ve korkutucu kuzeye karşı kalelerini koruyordu. Kuzeydeki bazı klanlar, topraklarına barış getirmek için uğraşan bilge bir rahip grubu tarafından yönetiliyordu, Diğerleri ise, bir gün yıkılacağını öngörüyordu.
Les chevaliers des royaumes du Sud gardent ses ramparts, craignant toujours le mystérieux Nord, où certains clans dirigés par un cercle de sages druides se satisfont de cultiver leurs terres en paix pendant que d'autres rêvent du jour où le mur tombera.
Ama burası batı değil, güney.
Mais ce n'est pas l'ouest, c'est le sud.
Herhalde Güney Dakota'da yapacak daha iyi bir işi olmayan 14 yaşında bir geri zekalıdır.
C'est probablement un tordu de 14 ans du Dakota du sud qui n'a rien d'autre à faire.
Güney Çobanoğlu Berke Sezer @ guneycob @ budaoyleiste - Gus'ın uçuşu için heyecanlı olmalısın.
Tu dois être heureuse pour le vol de Gus.
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güneybatı 23
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güneyden 17
güney carolina 23
güney dakota 18
güneye 48
güney afrika 87
güneybatı 23
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güneyden 17
güney carolina 23
güney dakota 18