English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Harris

Harris traducir francés

3,205 traducción paralela
Harris rapora bakacak fırsat buldun mu henüz?
Harris, tu as pu regarder le rapport?
- Sağ ol, Harris. - Evet, senin için zor olsa gerek.
- Ça doit faire mal.
Evet. İyi.
Excusez-moi, directeur Harris.
Affedersiniz, yönetici Harris?
- Ça va devoir attendre. - Faut que je vous parle.
Ed Harris'e ondan Barney olmayacağını nasıl söyleyeceğim?
Comment expliquer à Ed Harris qu'il n'est tout simplement pas Barney?
İki kez düşün, Harris.
Réfléchissez-y à deux fois Harris.
Trent Harris.
Trent Harris.
Eğer Google'a Trent + Harris + ölüm yazmazsak onu da unutabilirsin belki.
Peut-être que tu peux arrêter de penser à lui. Si tu n'as pas une alerte Google pour "Trent + Harris + mort"
Ne istiyorsun Harris?
Qu'est-ce que tu veux Harris?
Öğleden sonra Harris'i gördüm.
J'ai vu Harris cet après midi.
Harris, bu genç kadınla DNA'sının karşılaştırıldığını söylüyor.
Harris a dit qu'il a fait contrôler l'ADN de cette jeune femme.
Eğer kızımın adresi bu değilse Harris inan bana, cehenneme çeviririm dünyanı.
Si ça n'est pas l'adresse de ma fille, Harris, crois - moi, je vais t'envoyer en enfer.
Sue Ellen'dan kaseti, Harris'ten Emma'nın adresini aldım.
Donc j'ai la cassette de Sue Ellen et l'adresse d'Emma par Harris.
Bay Harris Trout.
M. Harris Trout.
Harris-X50, ışık ihlali yapan birisini gırtlakladı, şimdi tur otobüsleri yapıyor.
Le Harris-X50 a étranglé un piéton imprudent, et maintenant ça a fait le tour des bus.
Mary Todd Lincoln de oradadır. Dostu Clara Harris ve terzisi ve sırdaşı eski köle Elizabeth Keckley ile birlikte.
Mary Todd Lincoln est là, avec son amie Clara Harris, et sa couturière et confidente, l'ancienne esclave Elizabeth Keckley.
Bir son dakika değişikliğiyle General Grant ve eşinin yerine Bayan Lincoln, yakın dostu Clara Harris ve nişanlısı Binbaşı Henry Reed Rathbone'u davet etmişti.
En remplaçants de dernière minute pour le Général et Mme Grant, Mme Lincoln a invité sa chère amie Clara Harris, avec son fiancé, le major Henry Reed Rathbone.
Bayan Harris ellerini böyle sıkıca tuttuğumu görse ne düşünür?
Que pensera Mlle Harris si je m'accroche ainsi à toi?
Bu sabah erken saatlerde Carroll'ın oğlu Joey Matthews ve dadısı Denise Harris kayboldu.
Plus tôt dans la matinée, le fils de Carroll, Joey Matthews, et sa nourrice Denise Harris ont été portés disparus.
Alexandria'lı Denise Harris.
Denise Harris d'Alexandria.
Denise Harris'in Alexandria'lı olmadığını biliyorum çünkü Denise Harris diye biri yok.
Je sais que Denise Harris n'est pas d'Alexandria, parce qu'il n'existe pas de Denise Harris.
Daha önce düğün günü terk edildiğimi söylemiş miydim size Dr. Harris?
Je vous ai déjà dit, Dr Harris, qu'une fois quelqu'un m'a quittée devant l'autel?
Senin de adı Charlie Harris olmayan başka biriyle evlenmediğin ortada.
C'est drôle, je ne te vois pas marier à quelqu'un d'autre que Charlie Harris.
- Dr. Harris, eğer konuşmak...
- Dr Harris, si vous voulez...
Şu sinemayı soyan ve yakalanan 10 yaşındaki çocuk Meyer Harris Cohen. Ama herkes ona Mickey der.
Ce gamin de 10 ans qui vient de cambrioler un cinéma et a été arrêté, c'est Meyer Harris Cohen, mais tout le monde l'appelle Mickey.
Bay Harris?
Monsieur Harris?
- Gwendolyn Harris.
Gwendolyn Harris.
O Gwendolyn Harris, biliyorsun.
Tu connais cette Gwendolyn Harris?
Gwendolyn Harris -
Gwendolyn Harris...
Gwendolyn Harris, politikaların hepsi zaman kaybı mı?
Gwendolyn Harris, est-ce que la politique est une perte de temps?
Bu esnada, Gwendolyn Harris için destek azalmış gözüküyor. İşçi Partisi, partinin genç adayına olan inancı kaybettiğini kabul etmiyor.
En attendant, en tant qu'appui de Gwendolyn Harris, qui semble s'affaiblir, le Parti Ouvrier dément qu'il est en train de perdre foi en sa jeune candidate.
Ama Bayan Harris gününün çoğunu parti merkezinde kriz konuşmalarıyla geçiri -
Mais Mlle Harris a passé la plupart de la journée bloquée dans une réunion de crise au siège social du...
Dün Gwendolyn Harris'i gördün mü?
Avez-vous vu Gwendolyn Harris hier?
Monroe ya da Harris'e veya ne bileyim, Bağımsız Partiye oy verin ya da hatta şu Lib Dem denen adama.
Votez pour Monroe ou Harris ou, je ne sais pas, le Parti Indépendant, ou même ce type Libéral Démocrate.
Şu adam Harris kampanyasından.
Il est originaire de la campagne d'Harris.
Harris, Gwendolyn Jodie.
Harris, Gwendolyn Jodie.
Tatlım, Neil Patrick Harris aceleyle yapmış gibi duruyor.
Chérie, on dirait que Neil Patrick Harris a vomi partout.
Öğleden sonra Harris'i gördüm.
J'ai vu Harris cette après-midi.
Harris Ryland, onu bulduğunu söylemişti.
Harris Ryland a dit qu'il l'avait trouvé.
Cevap için geldiğimi biliyorsun Harris.
Tu savais que je viendrais pour chercher des réponses, Harris.
Gerçeğe ulaşacağım Harris, biliyorsun.
Je vais arriver à la vérité, Harris, et tu le sais.
- Harris Ryland.
Un certain Harris Ryland.
Emma'yı fuarda arabasından sen ve Harris aldınız.
Toi et Harris avez enlevé Emma dans sa poussette à la foire.
Sen ve Harris onu kaçırdınız.
Toi et Harris l'avez kidnappé.
Harris Ryland'a yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Il n'y a rien que l'on puisse faire contre Harris Ryland.
Harris, burada mısın?
Harris, tu es là?
Harris'in kolayca sıyrılmasına izin veremezdim.
Je ne pouvais pas laisser Harris y échapper
Harris Ryland, evinde vurulmuş olarak bulundu.
Harris Ryland a été trouvé avec une balle dans sa maison
Bayan Ewing, bu akşam Harris Ryland'ın evinde miydiniz?
Mme Ewing étiez vous au domicile d'Harris Ryland ce soir?
Özür dilerim.
Je suis désolé, je suis Gordon Harris, le directeur de l'hôpital.
Ben Gordon Harris, hastane yöneticisi.
Et vous, vous êtes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]