Harrison traducir francés
2,137 traducción paralela
Harrison'ın yapıp yapmadığımdan emin olamadım.
Je ne sais pas si c'était vraiment Harrison.
Harrison evdeyken gelmesin yeter.
Mais ne le fais plus venir quand Harrison est ici.
Harrison'ın karanlık bir tarafı var mı yoksa korkumun bir yansıması mı bu?
Y a-t-il de l'obscurité dans Harrison ou est-ce juste ma propre peur d'être réfracté?
Hep en kötüsünü düşündüğüm için özür dilerim, Harrison.
Je suis désolé d'avoir envisagé le pire, Harrison.
Harrison evdeyken gelmesin yeter.
Ne l'amène pas quand Harrison est là.
Harrison'ın ilk kelimesi.
Le premier mot d'Harrison.
Selam selam, Harrison.
Coucou, Harrison.
Harrison'laydım.
J'étais avec Harrison.
Harrison.
Harrison.
Bir sanat simsarından. Lyle harrison.
C'est celui d'un marchand d'art. Lyle Harrison.
Lyle Harrison adında sanat simsarı bir şeyler hatırlatıyor mu?
Tu connais un certain marchand d'art du nom de Lyle Harrison?
Harrison pembe saçlı bir kızı öldürdüklerini söyledi.
- Harrison dit qu'ils ont tué une fille. Cheveux roses.
Harrison, kızları özel odaya götürdüklerini söyledi.
Harrison a dit qu'ils emmenaient les filles dans une pièce VIP.
Harrison için de küçük bir şey var.
Voilà un petit quelque chose pour Harrison.
Harrison'ın yanına gitmem gerek.
Je dois rentrer voir Harrison.
Harrison, Azize Brigid'i çok seviyor.
Harrison adore sa sainte Brigitte.
Azize Brigid hep içimi rahatlattığından Harrison da öyle hisseder diye düşünmüştüm.
Sainte Brigitte m'a toujours réconfortée, j'ai pensé qu'il en serait de même pour Harrison.
- Harrison, bu abla Lumen.
- Harrison, je te présente Lumen.
Miami'ye gelip sana sürpriz yapalım ve Harrison'ın doğum günü partisini burada kutlayalım dedim.
On voulait te faire la surprise pour l'anniversaire d'Harrison.
Harrison'ın doğum günü için hazırlanıyor olursun sanıyordum.
Tu te prépares pas pour l'anniversaire d'Harrison?
Parti bugün. Harrison'ın doğum günü.
C'est l'anniversaire d'Harrison aujourd'hui.
Doğum günün kutlu olsun, Harrison.
Joyeux anniversaire, Harrison.
Harrison'ın bebek telsizi kameranın nereye gizlendiğini bulmamıza yardım etti ama daha büyük bir sorunumuz var hâlâ.
L'interphone d'Harrison m'a permis de repérer la caméra, mais le problème reste entier.
Astor'la Cody Harrison'ı şımartıp duruyorlar.
Astor et Cody gâtent leur petit frère.
- Harrison'ın doğum günü partisi için.
- Dimanche? - L'anniversaire d'Harrison.
Harrison'ın doğum günü.
Oui. L'anniversaire d'Harrison.
Pazar günü Harrison'ın doğum günü için benimle Orlando'ya gelir misin diye soracaktım.
Je veux savoir si tu veux venir avec moi à Orlando dimanche pour l'anniversaire d'Harrison.
Harrison da Orlando'daki ağabeyi ve ablasıyla çok iyi vakit geçirecek.
Et Harrison va bien s'amuser avec sa grande sœur et son grand frère à Orlando.
Harrison'ı Miami'den Lumen'ı da o evden gönderiyorum.
Je fais partir Harrison de Miami et Lumen de cette maison.
Harrison'a hiçbir şey olmayacak.
Rien ne va lui arriver.
Harrison hâlâ evde Sonya'yla beraber.
Harrison est à l'appart avec Sonya.
Harrison da gelebilir mi?
Harrison peut venir?
Çok kötülerdi. Evde ağrı kesici olmadığından Harrison'la almaya gittim. - Onları yalnız mı bıraktın?
Elles avaient la gueule de bois, je n'avais pas de paracétamol alors j'ai pris Harrison avec moi et je suis allée en acheter.
Hamsphire Harshton Lord'larından Harrison Harshton Lord.
Lord Harrison Harshton, des Lords du New Hampshire.
Harrison'ın Gözüyle 6 Görünüş
6 CHOSES QUE VOIT HARRISON
WiIIiam adına bir paket aImak için geIdim.
Je viens récupérer une enveloppe pour William Harrison.
İşte burada.
Le voilà. Harrison.
Harrison. Vincent Farrow tarafından aIınmış.
Je l'ai remis à un dénommé Vincent Farro.
- Bay Harrison?
Monsieur Harrison?
- Harrison öIdü.
Harrison est mort.
Harrison'ı aradıkIarı haIde neden seni o kavşaktan aIdıIar.
Alors, dis-moi pourquoi tu es monté à la place de Harrison dans la voiture qui venait le chercher.
Şoför Harrison'ı tanımıyordu.
Le chauffeur ignorait qui était Harrison.
OnIara Harrison'un öIdüğünü, yerini aImaya hazır oIduğumu söyIedim.
Je leur ai dit que Harrison était mort et que j'avais décidé de le remplacer.
Buraya WiIIiam Harrison için bir paket aImaya geIdim.
Je viens récupérer une enveloppe pour William Harrison.
- Harrison Copland mi? - Evet.
- Harrison Copeland...
Harrison'dan. Dükkana mı geldi?
C'est de la part de Harrison.
Yoksa sebebi Harrison dükkana geldiğinde aramızda bir şeylerin değişebileceğini fark etmen mi?
C'est parce qu'Harrison est venu? Ҫa t'a fait comprendre que les choses pouvaient changer entre nous?
- Harrison. O evli.
Harrison est marié.
- Affedersiniz, Dr. Harrison Copeland.
Le docteur Harrison CopeIand?
Harrison Ford'a dedim ki, " Benimle öyle konuşma Harrison Ford!
J'ai dit à Harrison Ford : " Me parle pas comme ça.
Evinde çaIışıyordum.
Je travaillais chez Harrison.