Havai fişekler traducir francés
307 traducción paralela
- Bu gece orada havai fişekler olacak.
- Il va y avoir des étincelles ce soir.
İçinde havai fişekler olan bir paket diyelim.
Disons, un paquet de feux d'artifice.
Gerçekten hoş bir beyefendidir ve güzel havai fişekler yapar.
Un vieux monsieur charmant. Il fait de jolis feux d'artifice.
- Havai fişekler için geldiniz.
- Tu arrives pour le feu d'artifice.
Yine havai fişekler başladı.
Quel feu d'artifice!
Havai fişekler ateşten buketleri ve altın yıldızlarıyla gökyüzünü aydınlatmaya başladı.
Le feu d'artifice est commencé, qui lance déjà vers le ciel ses gerbes de fleurs ses étoiles d'ocres...
Bir de geceyarısı havai fişekler atılınca gör.
Attendez le feu d'artifice que l'on va tirer à minuit.
Bunkichi'ye şükür, bu yıl gene muhteşem havai fişekler yapacağız.
Grâce à Bunkichi, nous aurons encore de beaux feux d'artifice cette année.
Normalde görmek için Edo'ya gitmen gereken muhteşem havai fişekler.
Normalement, il faut aller à Edo pour en voir de pareils.
- Konu sadece havai fişekler değil.
- Ce n'est pas seulement ça.
Şu lanet Bunkichi ve havai fişekler.
Ce satané Bunkichi et ses feux d'artifice.
Bu yılki havai fişekler daha bir özel olacak.
Cette année, les feux d'artifice seront encore plus spéciaux.
Usta Kyubei, Bu akşam için hazırladığın havai fişekler tamamlandı mı?
Maître Kyubei, avez-vous terminé les feux d'artifice pour ce soir?
Havai fişekler için kalmayacaksın mısın?
Vous ne restez pas pour les feux d'artifice?
Havai fişekler başlayacak.
Les feux d'artifice vont commencer.
Havai fişekler başladı.
Les feux d'artifice ont commencé.
- Bu havai fişekler!
- Ce sont les feux d'artifice!
Bekarların yaptığı bir barbeküydü. Her şey vardı. Havai fişekler falan.
C'était un barbecue de célibataires... avec feux d'artifice et ils m'ont mise à la tombola.
Önce bir kahvede kahvaltı, sonra Paris'in her yerinde dans edeceğiz, operaya gideceğiz, sonra Marseillaise marşı, sonra havai fişekler, sonra akşam yemeği, yaşayacağız işte.
Petit-déjeuner dans un café, puis on va faire tous les bals de Paris, l'opéra, puis la garde nationale et "La Marseillaise", ensuite, Montmartre pour les feux d'artifice. On finit par un dîner au champagne. On va vivre, quoi!
Geceyarısı hesabı imzalayacak, cömert ama hayali bir bahşiş ekleyecek ve karanlık gökte havai fişekler yükselirken kendimi bu yapının tepesinden boşluğa bırakacaktım.
A minuit, j'avais l'intention de signer et payer l'addition, d'y ajouter un pourboire tout aussi obscène qu'imaginaire, puis au moment où les feux d'artifice auraient explosé dans le ciel, je me serais jeté du haut de ce grotesque édifice.
Mesela ben Stefano ile buluşacağım sonra dans edilecek, şarkı söylenecek, havai fişekler atılacak.
Je vais voir Stefano, il y aura de la danse, des chants... des feux d'artifice.
Şimdi güzel bir öğlen yemeği, gece de havai fişekler, kokteyller, mükellef bir akşam yemeği!
Nous allons dejeuner et ce soir, feux d'artifice, cocktails et dîner de gala!
- Havai fişekler tam 5 : 30'da başlayacak.
- Début du feu d'artifice à 5h30.
Havai fişekler.
Des pétards.
Az önce havai fişekler patladı...
Il y a déjà des lucioles, tu as vu?
Şarap ve havai fişekler... ve beynininizde kelebek gibi uçuşan düşünceler..
L'or et l'argent, les bougies... du vin et des fusées, et des pensées qui brillent dans votre tête.
Dans salonunun kızları olacak, müzik olacak, havai fişekler olacak.
Il va y avoir des danseuses, de la musique et tout le tintouin.
- Havai fişekler yine.
Encore des pétards.
Herkes nehire! Havai fişekler!
Le feu d'artifice!
Hava karardığında, milli marşımız çalınmaya ve havai fişekler atılmaya başladı.
"Au crépuscule, l'orchestre jouait l'hymne américain, " et le feu d'artifice commençait.
Havai fişekler atılıyor.
On a un feu d'artifice.
Silahlar, havai fişekler...
Tous ces feux d'artifice...
Ve en yüksek satışa sahip olan ürünümüzün... erkek kardeşinin tasarladığı yeni havai fişekler olduğunu... farketmek beni çok şaşırttı.
Cela m'a intrigué et j'ai découvert que les articles qui se vendaient le mieux étaient les feux d'artifice conçus par votre frère.
Havai fişekler. Bağımsızlık Günü.
On fete l'anniversaire de l'indépendance.
Havai fişekler gördüm.
J'ai vu un feu d'artifice. Eh bien?
Havai fişekler iptal edildi.
FEU D'ARTIFICE ANNULÉ
- Havai fişekler patlamadı.
II n'y a pas de feu d'artifice.
danseden kızlar, orkestra, havai fişekler.
Danseuses, orchestre, tout Ie tralala.
Yaşlı Meksikalılara göre, bu Dört Temmuz demek. Ona havai fişekler veririm!
Si le Mexicain croit que c'est la fête nationale, voilà les pétards!
Kestane fişekleri! Havai fişekler!
Pétards et feux d'artifice.
Onu havai fişekler patlayınca gördüm.
Je l'ai vu à la lueur du feu d'artifice.
Dudaklarım mühürlüydü ama zihnimde ve bedenimde havai fişekler patlıyordu.
Je suis resté muet mais en moi-même, c'était le feu d'artifice.
Havai fişekler başladı ve müzikten bahsetmiştik.
Non, avec le feu d'artifice on n'a pas eu le temps... On a parlé de musique.
Bütün o yeşil havai fişekler... ve ortalıkta Elvis'in dönüşünü bekler gibi, ağızları açık, zombi gibi sallanan insanlar...
Et tous ces gens debout, bouche bée, comme des zombies... attendant le retour d'Elvis.
Öyle olsa iyi olur yoksa havai fişekler patlayacak, anladın mı?
Ça a intérêt ou ça va faire des étincelles, compris?
Havai fişekler, havai fişekler, boom boom boom.
"Et un pétard, et un pétard, boum! boum! boum!"
Kek? Gürültü çıkartanlar? Havai fişekler?
Avec un gâteau, des pétards, un feu d'artifice?
- Önemli değil, havai fişekler.
- Le feu d'artifice, voyons.
Fişekler. Havai fişek gibi.
Des fusées... comme des feux d'artifice... beaucoup...
Havai fişekler mi? Ah, parıldayan kurtçuklar...
Ah, les vers luisants.
Ama havai fişekler işimizin en önemli bölümü.
Prenez-la.