English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ H ] / Hayvan

Hayvan traducir francés

13,447 traducción paralela
Ben köpeğim. Sizlerin evcil hayvanıyım.
Je suis un chien, votre animal.
Brian ile ilgili her zaman sevdiğim şey, sadece evcil bir hayvanım olması değil dostum olmasıydı.
Le truc que j'ai toujours aimé chez Brian, c'est que c'était pas qu'un animal, mais un ami.
Bir hayvan davranışları uzmanı bir gazeteci bir safari rehberi bir dış istihbarat ajanı ve veteriner patolojist.
un expert du comportement animal, une journaliste, un guide de safari, un agent des renseignements, et un pathologiste vétérinaire.
Hayvan doktoru nasıl?
Comment va notre vétérinaire?
Bunun gibi bir hayvanın saatlerce yüzecek kadar güçlü olması gerekirdi.
Un animal comme celui-là devrait être assez fort pour nager pendant des heures.
Görünüşe göre Richard Wilder tam bir başıboş hayvan.
Il semble que Richard Wilder soit vraiment anticonformiste.
İçimizdeki hayvan dürtüsü hala anal seks yapmanın peşinde.
L'animal en nous est toujours avide de levrette.
Çocukken hiç evcil hayvanımız olmadı.
Enfants, nous n'avons jamais eu d'animaux.
Vahşi bir hayvan.
Féroce.
"Vahşi hayvan"
Féroce.
Çünkü hepimiz aslında hayvanız. Biyolojimizi bazen kontrol edemeyiz.
Parce qu'on est tous des animaux, parfois on ne contrôle pas notre biologie.
Tüm dünyadaki hayvan davranışları üzerine çalışıyoruz ve burada ciddi bir tehlike var.
Nous avons étudié le comportement animal à travers le monde, et il y a un réel danger.
Hayvan imha edici, tuzaklar bırakmış.
L'exterminateur a laissé quelques pièges.
Çünkü hayvan uzmanıyım.
Parce que je suis un expert des animaux.
- Bilemiyorum. Hangi hayvanın adını takacaksın bana?
Par quel nom d'animal tu vas m'appeler maintenant?
Hayvan davranışları uzmanı. Gazeteci. Safari rehberi,
un expert du comportement animal, une journaliste, un guide de safari, un agent des renseignements, et un pathologiste vétérinaire.
İkincisi ise hayvan biyolojik olarak başka... bir yapıya geçmek için geçici bir uykuya dalar.
L'autre c'est quand un animal tombe dans un sommeil temporaire, pour que les ressources puissent être redirigées biologiquement.
Hayvan laboratuvarındaki bilgisayar işimizi görür.
Celui du laboratoire animalier.
- Son olarak evcil hayvanınızın adı?
Et pour finir, le nom de votre animal?
- Bize hayvan muamelesi yapıldı.
- Moi aussi. - On nous a traités comme du bétail.
Mesela benim ilgimi çekerdi. Hayvan gibi tıklardım.
Par curiosité, je cliquerais pour voir.
Hayvan gibidir kesin.
Je parie qu'elle est immense.
Bu köpek de yetti artık. Hayvan Kontrol'ü mü çağırsak?
On devrait demander à la SPA de venir avec nous.
Başkomiser, Hayvan Kontrol gelene kadar oğlunuza bir köpek işi versem olur mu?
Capitaine, puis-je emprunter votre fils pour s'occuper du chien jusqu'à ce que la SPA arrive?
Sanırım hayvanın işini görmesi gerekecek.
Et... Je pense qu'elle aura besoin de faire sa petite affaire.
Mesela biz hayvanız, değil mi?
On est des animaux, pas vrai?
En sonunda peşimi bırakana kadar 30 dakika boyunca evcil hayvan dükkanı Le Petit Puppy'de alışveriş numarası yaptım.
J'ai fini dans une animalerie, Le Petit Puppy, où j'ai fait semblant d'acheter un chiot jusqu'à ce qu'il parte.
Evcil hayvanın Mather'ı elinde tutabilirsin.
Garde ton joujou.
hayvan davranışları konusunda bir uzman, bir gazeteci, safari rehberi, yabancı istihbarat ajanı, ve bir veterine patalogu.
un expert du comportement animal, une journaliste, un guide de safari, un agent des renseignements, et un pathologiste vétérinaire.
Eğer mutasyon geçirmiş bir hayvanın DNA'sı ile Ana Hücreyi birleştirebilirsek tedaviyi sentezleyebileceğimize inanıyorum.
Je crois que si nous introduisons la Cellule Mère dans l'ADN d'un animal qui a muté, nous pourrions synthétiser un remède.
Ama öyle bir hayvan var mı ki?
Mais est-ce qu'un animal pareil existe?
Karşılaştığımız her hayvan Reiden yüzünden mutasyon geçirmişti.
Tous les animaux avec qui nous avons été en contact ont muté à cause de Reiden.
Yakında, hepinizin Ajan Shafer'ın öldürülmesinde bağlantılı olduğunuzu anlayacaklar, ve sonra da sizin grubunuzun birçok hayvan vakasının yaşandığı yerde bulunduğunuzu farkına varacaklar.
Bientôt, ils feront le lien entre le reste de vous et le meurtre de Shafer, et ensuite quand ils réaliseront que votre équipe a été à l'origine de beaucoup de ces incidents d'animaux
Çünkü Reiden'ın ürünlerine maruz kalmamış bir hayvan arıyoruz.
Puisque nous devons trouver un animal qui n'a pas été éxposé aux produits Reiden...
Belli bölgelerde ki her hayvanı eleyebiliriz böylece.
Nous pouvons éliminer tous les animaux dans cette région particulière
Hayvan leşleri.
Des cadavres d'animaux.
Evet, hayvan leşleriyle dolu bir evden çıkmak için fırsatı kaçırmamak lazım, değil mi?
On ferait n'importe quoi pour sortir d'une maison où il y a des cadavres, non?
Başka bir masum hayvanı vurabilmen için mi?
Pourquoi, pour que vous tuiez un autre animal innocent?
Elimizdeki az miktardaki hayvanı ve ekini de alacaklar.
Ils vont prendre notre maigre stock et récolter ce qui nous reste.
Hayvan derisi ve kürk. Ama onlarla birlikteydi.
tout de cuir et de fourrures, mais il était avec eux.
Şişe geçirmek istiyoruz, senin alete değil, hayvan düşkünü.
Nous voulons les embrocher avec des batons, pas avec nos bites, le zoophile.
- Elimizdeki hayvan ve yiyecek yaşamamıza ancak yeter. - Olmazsa yaşayamayacağım..
Nous avons juste assez de stock et de nourriture pour survivre.
Birkaç bitki varmış ama hayvan yokmuş.
De la flore, pas de faune.
Bu arada balık sende kalsın be pis hayvan.
Et garde le poisson, sale bête.
Bir hayvan davranışları uzmanı bir gazeteci safari rehberi dış istihbarat ajanı ve veteriner patolojist.
un expert du comportement animal, une journaliste, un guide de safari, un agent des renseignements, et un vétérinaire pathologiste.
Ana hücreyi mutasyona uğramış bir hayvanın DNA'sıyla birleştirirsek tedaviyi sentezleyebileceğimize inanıyorum.
Je pense que si nous injectons la Cellule Mère dans l'ADN d'un animal muté, nous pourrions éventuellement synthétiser un remède.
Yayılan hayvan probleminin sorumlusu olan şirket için çalışıyordu.
Il travaillait pour eux, responsables de la propagation des animaux qui posent problème.
Benim takımımın çözmeye çalıştığı hayvan probleminin.
Le problème que mon équipe tente de résoudre.
Burada bir sürü tehlikeli hayvan var sadece leoparlar değil.
Il y a beaucoup d'animaux dangereux par ici, pas seulement les léopards.
- Evcil hayvan değil o Cisco.
- Ce n'est pas un animal, Cisco.
Bu hayvanı kafesine geri gönderin.
Renvoie cet animal dans sa cage.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]