Idare ediyoruz traducir francés
247 traducción paralela
Gayet iyi idare ediyoruz.
Nous nous tirons très bien d'affaires.
Çok az. Ama idare ediyoruz.
Pas beaucoup, mais on se débrouille.
Genellikle idare ediyoruz.
Nous nous en sortons plutôt bien.
Şimdilik idare ediyoruz.
On n'en a pas un besoin urgent.
Elimizde ateşten bir top var şöyle bir baktığımızda, bence bayağı iyi idare ediyoruz.
On fait un boulot difficile et d'une façon générale, je trouve qu'on se débrouille bien.
Biz idare ediyoruz değil mi, Marian?
Pas vrai, Marian?
Diğeri ise artık çiftliği kasabadan idare ediyoruz. Evden idare etmek için fazla büyük hale geldi.
Non seulement nous sommes mieux vêtus, mais nous vivons en ville.
Bayağı iyi idare ediyoruz galiba.
On se défend pas mal, tous les deux.
Neyse, iyi idare ediyoruz.
Et puis, on se débrouille bien.
Bir şekilde idare ediyoruz.
Ça va, on se débrouille.
Kalabayken, iki kişi... zor idare ediyoruz.
Quand c'est plein, à deux, on y arrive à peine.
- Yinede idare ediyoruz işte.
( voix au loin )
Biraz Meksikalılar biraz da Binbaşı'nın adamaları ile idare ediyoruz.
On s'arrange. Un peu avec les Mexicains, un peu avec les hommes du major.
- Şimdilik idare ediyoruz.
- Nous le mettons en place.
Küçük bir ev ama idare ediyoruz. Günümüzde Clermont'ta oturmak kolay değil.
C'est pas une villa, c'est un petit appartement, mais c'est beaucoup plus calme qu'en ville, où c'était intenable.
Bir haftadır idare ediyoruz.
On supporte ça depuis une semaine.
Artık herşeyi biz idare ediyoruz.
On fait bouger les choses.
Doğruyu söylemek gerekirse, zar zor idare ediyoruz. Geçim sıkıntısı işte.
Entre nous, on a du mal à maintenir la tête hors de l'eau.
Burada idare ediyoruz.
On se débrouille ici.
Üçümüz gayet güzel idare ediyoruz. Neden onu rahat bırakmıyorsun?
On est bien tous les 3, fiche-lui la paix.
Evet, çok güzel idare ediyoruz.
- Pas moi!
Fazla büyük bir iş değil. İyi kötü idare ediyoruz işte.
J'avais deux assistants, mais aujourd'hui je n'en ai qu'un.
Grubun adı Cherry Bomb çıkış yapacağımız anı bekleyerek bu şekilde idare ediyoruz.
Mon groupe s'appelle Cherry Bomb. On joue dans des boîtes minables en attendant que ça s'éclaire.
- Şimdilik idare ediyoruz.
Tout marche au poil.
Sensiz de idare ediyoruz.
On se démerde sans toi.
Aslında güzelce idare ediyoruz ve zamanla sen de yapacaksın.
On s'en accommode très bien, je vous assure. Vous vous y ferez.
"İdare edin" dediler... biz de idare ediyoruz.
Ils nous ont dit "démerdez vous", et nous nous démerdons. Qu'est ce qu'il raconte, Aziz?
Şimdilik idare ediyoruz.
On tient bon... pour le moment.
- Oh, idare ediyoruz işte.
Oh, mais si, mais si.
Ve ikimiz çok iyi idare ediyoruz, 12 yıldır.
Et on s'en est très bien sorti, tous les deux, pendant 12 ans.
Fazla İngilizce bilmiyor, ama çok iyi idare ediyoruz.
Son anglais est mauvais, mais on se débrouille.
İdare ediyoruz.
On se débrouille.
- İdare ediyoruz.
- Ça marche?
İdare ediyoruz işte.
- Nous nous portons bien, merci.
- İdare ediyoruz.
On sait encaisser.
- Eğleniyor musunuz? - İdare ediyoruz.
On s'amuse.
Bunu daha önce de yaşadık. İdare ediyoruz.
On s'en chargera.
Özellikle benzin, ama idare ediyoruz.
Mais, on se débrouille.
- İdare ediyoruz.
- On a ce qu'il faut.
- İdare ediyoruz.
Grâce à Dieu!
Hızımız 1350'ye düştü. İdare ediyoruz.
Vitesse réduite à 900.
- Durumlar nasıl? - İdare ediyoruz işte.
- Comment ça va?
İdare ediyoruz.
- On s'en tire.
- İdare ediyoruz.
- Je m'en sors.
İyi idare ediyoruz, ha?
Jusque-là, ça va?
İdare ediyoruz, Bakanım.
On se débrouille monsieur le Ministre.
Ama bir şekilde idare ediyoruz.
Mais on va se débrouiller.
Tamam, kahvaltımızı yaptık, bulaşıklarımızı yıkadık, çöpü poşetledik. - İdare ediyoruz, değil mi?
On a eu le petit déjeuner, on fait la vaisselle, on vide les ordures.
- İdare ediyoruz.
On s'en tire.
İdare ediyoruz işte.
- Oui, ça va.
İdare ediyoruz, teşekkürler.
Tout va bien, merci.
ediyoruz 18
idare eder 178
idare ediyorum 46
idare ederim 72
idare ediyor 17
idare edebilirim 17
idare ederiz 38
idare eder 178
idare ediyorum 46
idare ederim 72
idare ediyor 17
idare edebilirim 17
idare ederiz 38