English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ I ] / Iyi biri

Iyi biri traducir francés

7,126 traducción paralela
Telemon iyi biri Pisagor, güven bana...
Telemon n'est pas un problème Pythagore, fais-moi confiance.
Berta çok iyi biri ve beni de çok sevdin, değil mi?
Berta est gentille, et tu m'aimes aussi?
Çok iyi biri gibi görünüyorsun.
T'as l'air très gentille.
Kral Francis'e karşı düzenlenen suikast girişiminden dolayı - Lütfen, yapmayın, o iyi biri. - sorgulanacaksınız.
Vous êtes suspecté de tentative de meurtre sur le roi.
Ayrıca senin yanında iyi biri var.
Aussi, tu as une bonne personne.
... arkadaş olarak görevin beni iyi biri olarak...
... en tant que pote, t'es censé prendre mon parti.
Ama o iyi biri.
Mais elle l'est.
Sana iyi davranırsam Nick, senin buradan güle oynaya gitmene izin verirsem diğer insanların da ne kadar iyi biri olduğumu bilmesini isterim.
Mais, tu vois, le problème, c'est que si je suis gentil avec toi et que je te laisse partir d'ici comme si de rien n'était, personne ne saura à quel point je suis gentil.
O iyi biri. Gerçekten.
C'est vraiment une belle personne.
Onun içinde çok iyi biri vardır.
Il est titulaire d'une telle beauté en lui.
O iyi biri.
C'est un bon gars.
- Evet. Onunla evlendiysen iyi biri olmalı.
Il l'est sûrement puisque tu l'as épousé.
- O iyi biri değil, tamam mı?
- Il n'est pas gentil, O.K.?
- O iyi biri değil.
- Il n'est pas gentil.
- O iyi biri! Tamam mı? O iyi biri!
C'est un bonhomme!
Lamar Allen, bu spordaki en iyi oyunculardan biri.
Lamar Allen est l'un des meilleurs joueurs de basket-ball à l'heure actuelle.
Hadi be. 2007'nin en iyi eleştiri almış ilk romanlarından biri için bu kadar mı?
Putain. Pour l'un des romans les plus encensés de 2007?
Nasıl biri olduğumu gayet iyi biliyorsun.
Tu sais quel genre d'homme je suis.
Yeterince iyi dövmemiş ki çünkü aranızdan biri onu öldürdü.
Mais pas assez puisque l'un d'entre eux l'a tué.
- İyi biri olabileceğini zannetmiyordum.
Je ne la crois pas capable de bonté.
İyi biri...
Une bonne personne...
Mi Young'un ne kadar iyi kalpli biri olduğunu bilmek istiyorsan umarım unuttuklarını çabucak hatırlarsın.
J'espère que vous retrouverez votre mémoire aussi rapidement que possible. Si vous voulez savoir quelle gentille et reconnaissante personne est Mi Young.
Hayatımın en kötü gecelerinden biri nasıl olur da en iyi gecelerimden biri de olabilir?
Comment une des pires nuits de ma Vie peut aussi être une des meilleures?
İyi biri, gerçekten öyle.
C'est un mec bien, vraiment.
O... o iyi biri.
C'est un homme bien.
Hayatımda yediğim en iyi bifteklerden biri. En iyi.
C'est un des meilleurs steaks que j'aie mangés de ma vie.
Eşimi gayet iyi tanıyorum ve o bunları yapacak biri değil.
Je connais bien ma femme. Elle n'aurait jamais fait ça.
Nadir durumlarda biri devamı daha iyi nerede
Une des rares fois où la suite était meilleure
En iyi çalışmalarımdan biri olduğunu söylemeliyim.
C'est l'une de mes meilleures robes.
Bir kereliğine takılmak isteyen iyi ve sıradan biri sanmıştım seni.
Je pensais qu'un gentil mec normal voulait trainer avec moi pour une fois.
Kayıt dışıyız ve Joel detayları iyi kavrayan biri.
- Je pense que... On est entre nous, et Joel a toujours compris les nuances.
Aynı anda hem iyi hem de yetenekli biri olabilirsin.
On peut être une bonne personne et avoir du talent en même temps.
Sendeki gibi yeteneklere sahip olan biri alet kurmak yerine, yenisini icat etse daha iyi durumda olur.
Vu ton savoir-faire, tu devrais être inventeur au lieu d'installateur.
- Eğer başka biri daha bana üzgün gözlerle bakıp ve "Oh, çok iyi görünüyorsun, Milly" derse kusacağım.
Si une autre personne me regarde avec un air triste et me dit : "Tu as l'air tellement bien, Milly!", je pense que je vais lui vomir en pleine gueule!
Yeterince iyi olan biri yok mu?
Personne n'est à la hauteur?
- "İyi biri" mi? Kim böyle... - Onunla beş dakika konuşsan yeter.
Prends le temps de lui parler.
- Biri alarmı kapattı. - İyi, burada kalalım.
- Quelqu'un a coupé l'alarme.
Kibar, iyi ve akıllı biri olduğunu biliyorum.
Je sais qu'il est gentil et bon et intelligent.
Adamın biri beni otoparkta bıçakladı. - İyi misin?
Dans le parking, hier, je me suis fait poignarder.
Dan, rakamlarınız iyi... ama mesele şu ki... rakamlar hesaba katmamız gereken şeylerden sadece biri.
Dan, vos chiffres sont bons, mais ce qu'il y a, c'est que... Les chiffres ne sont qu'une partie de ce qu'on regarde.
İyi biri çıkacağını biliyordum.
Je savais que vous étiez un type bien.
İyi ve kibar biri. İşi var ve çok sıkı çalışıyor.
Il est décent et gentil, il a un emploi et travaille dur.
En son ne zaman biri buraya iyi bir haberle geldi, hatırlayamıyorum.
Je n'arrive pas à me souvenir de la dernière fois que quelqu'un est entré ici avec une bonne nouvelle.
- İyi biri mi?
Est-il gentil? Oui.
- İyi biri ama yine de Yapay.
- Le mec sympa. Artificiel.
Charlie Brown buna inanmakta zorlanabilirsin ama bence iyi ve sevilen biri olduğun ihtimalini yabana atmamalısın.
Charlie Brown, c'est peut-être le moment d'envisager la folle possibilité que tu es une bonne personne et que les autres t'aiment bien.
İyi biri olacağım!
Je serai sage!
İyi biri olacağım Abi!
Je serai bien sage, papa!
"Adam Jones at The Langham şuanda Londra'da gidip, yemek... yiyebileceğiniz en iyi ve en ilgi çekici mekanlardan biri."
"Adam Jones au The Langham est maintenant l'un des meilleurs et plus intéressant endroits de Londres pour venir manger."
İyi biri olduğunu biliyoruz!
On le sait, on le sait.
Senin gibi dövüşemeyen biri içinse bu hiç iyi olmaz James.
Et comme tu sais pas te battre, c'est mauvais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]