Işte bu kadar traducir francés
2,612 traducción paralela
Evet, bayanlar baylar, işte bu kadar son dakikalarımız.
Bien, mesdames et messieurs, ça y est, nos derniers instants.
Beni öldürmek mi istiyorsun, işte bu kadar.
Tu essayes de me tuer?
Ve işte bu kadar.
- Et voilà.
O hayvan öldürülmeli, işte bu kadar.
On doit l'abattre.
Evet, işte bu kadar.
Fin. Assume.
Hayalet falan yok, işte bu kadar.
C'est terminé. Allez, petit frère.
Takip ediliyordum, kuleyi gördüm ve tırmandım, işte bu kadar.
J'étais poursuivi, j'ai vu une tour, j'ai grimpé. Point final.
İşte bu kadar beyler.
- C'est bien, messieurs.
İşte bu kadar.
C'est ça...
İşte bu kadar!
Voilà!
Peter, yeter artık, bu çocuğu doğuracağım, işte o kadar.
Allez! Je vais avoir ce bébé point final.
Bu işte sadece birkaç yılım daha kaldı, ve benim için bu kadar büyük tümörlerden fazla kalmamış olabilir
Il ne me reste peut-être pas beaucoup de tumeurs.
Jethro seni bu kadar mı çok çalıştırıyor da çamaşırlarını işte yıkıyorsun?
Jethro te fait travailler si dur que tu dois laver ton linge au bureau?
Bu kadar işte.
C'est déjà ça.
Eğer bu soruşturma yeteri kadar ilgini çekmiyorsa ikimize de bir iyilik yap ve başka bir yere tayinini iste.
Si cette enquête ne te stimule plus, demande ta mutation.
İşte halkaların bu kadar parlak olmasının nedeni, bu buzdağları gibi, halkaların da sürekli değişim içinde olmasıdır.
Et la raison pour laquelle les anneaux sont si brillants et par ce que comme les icebergs les anneaux sont constament en mouvement.
- İşte bu kadar.
- Le maître est là!
İşte bu kadar.
Et voilà!
Ya bize Reggie'nin suç ortağı olduğunu söylerse, küçük çocuğu öldüren tetiği, kendi çekmiş kadar, bu işte sorumlu demektir.
S'il me dit avoir été le complice de Reggie, il est aussi responsable de la mort du petit garçon que s'il avait lui-même tiré.
Tabii. İşte bu kadar basit.
C'est aussi simple que ça.
İşte bu kadar.
Voilà.
İşte Glee'de kaçırdıklarınız bu kadar.
Vous avez raté ça, dans Glee.
İşte bu kadar.
Et voilà.
- İşte bu kadar.
Merci.
Bu işte ne kadar harika olsam da, ben burada fazlalığım.
Même si je suis performante, je suis pas indispensable.
İşte bu kadar kolay. Aman Tanrım.. Tanrım, anne.
Maman, tu ne vas pas le croire!
- İşte bu kadar!
- Et oui, mon grand!
İşte bu kadar! Yönetimi devralıyoruz sonunda!
On prend la relève!
İşte bu kadar.
Je sais!
- İşte bu kadar.
Et voilà.
İşte bu yüzden şu ana kadar Spencer ve soytarılıkları ile mesafe koyarak iş yapmayı becerdin. Onunla başa çıkmanın anahtarı bu.
- C'est parce que jusqu'à maintenant, vous avez réussi à garder Spencer et ses conneries à distance.
İşte bu kadar anlaşılabiliyorsun.
Ça n'a aucun sens.
Biraz boya bir kaç rötuş işte olay bu kadar. Eğer kadını canlandırabilecek bir kişi varsa o da benim.
et voilà! c'est moi.
Bu kadar da inek olma, "A" alacaksın dedim işte.
Prenez votre stylo, j'ai dit que vous obtiendriez un "A".
İşte bu kadar yakınız.
On est proches, c'est ce qui compte.
Bu kadar basit işte!
C'est pas chinois.
Bu kadar basit işte...
C'est tout simple.
Artık, kimin önce ölüp gideceğini görmeyi bekliyoruz. - Bu kadar işte.
Et on attend de voir qui va mourrir en premier
İşte bu kadar.
Ça y est.
Benimle bir kere olsun gelseydin bu yaratıkların gerçekten ne kadar güzel ve duygusal olduklarını görürdün. Bak, gördün mü işte.
Si tu venais avec moi, une fois, tu verrais que ce sont des créatures belles et voluptueuses.
İşte hayat bu kadar kısadır.
Si courte est la vie.
İşte bu kadar.
C'est mieux.
Timmy, bu kahve işte yaptığın kadar güzel olmamış, düzelt.
Ce café n'est pas aussi bon que le tien. Arrange ça.
İşte bu kadar.
C'est tout.
İşte bu kadar çılgındılar.
Et c'était leur niveau de folie.
Bir yaşındayken bu kadar sevimliydin işte.
Ils n'étaient pas plus grands que ça quand tu avais un an.
İşte bu yüzden bu kadar boş ve anlamsız hissediyorsun.
C'est pour ça que tu te sens dépourvu de sens et vide.
İşte bu yüzden bana neden bu kadar uzak olduğunu.
Et, donc, à quel point il est inaccessible.
Ama işte sorun tam olarak bu, bu! O kadar tuhafsın ki ben seni eşsiz ve harika buluyorum.
Mais c'est justement le problème. que je te trouve... compliquée et intrigante.
İşte bu kadar, lordum.
Nous l'avons, monseigneur.
İşte bu kadar!
C'est fini.
işte bu kadar basit 21
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte buradayım 238
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buradasın 421
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte buradayım 238
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buradasın 421
işte buyrun 44
işte budur 84
işte bu o 68
işte bu yüzden 206
işte bu yüzden buradayım 17
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte bu harika 123
işte budur 84
işte bu o 68
işte bu yüzden 206
işte bu yüzden buradayım 17
işte burdayız 23
işte buldum 50
işte burda 115
işte buyur 31
işte bu harika 123