Laf aramızda traducir francés
94 traducción paralela
Laf aramızda resepsiyoncu anlattı Bayan Tremont'un tüm o hoş şeylerini Bay Beddini karşılıyormuş kıyafetleri dahil.
Et entre nous, selon le réceptionniste, M. Beddini pourvoit à tout pour Mlle Tremont. Comme les robes.
Laf aramızda harika bir yer. Balık bol...
C'est un endroit magnifique.
Laf aramızda, efendim, Onu daha önce hiç görmedim ama inanıyorum ki o görünmez.
Entre vous et moi... il faudra que je le voie avant de le croire invisible.
Laf aramızda Bay Sharp burası alışık olduğum yerlerden çok daha iyi.
À titre confidentiel... C'est mieux que chez moi!
Laf aramızda delikanlı, West Point sınavlarını gördüm.
Dernier! De vous à moi, j'ai vu les questions...
Laf aramızda, bu yer berbat derecede sıkıcı hale geliyor.
Entre nous, cet endroit est d'un ennui...
Laf aramızda, annesinin biryere gidecek hali de yok.
Aufait "où va ta mère, chérie?"
Laf aramızda muntazam.
Entre nous... je suis bien roulée.
Laf aramızda, siz beylerin onun derisinin renginden bahsetmemenize sevindim.
Je suis heureux qu'aucun de vous n'ait mentionné sa couleur de peau. Très bien dit, M. le président.
Laf aramızda... - Mükünse bu işi gizlice halledin.
S'il est encore là.
Laf aramızda, Eiffel Kulesi'ni Çalan Kız bir felaket.
"La fille qui a volé la Tour Eiffel" est un vrai désastre.
Laf aramızda dar görüşlü biri de olsa şüphesiz mert biri.
Il n'a pas inventé la poudre, mais c'est sûrement un brave homme.
Laf aramızda sanırım Montague, bu görevin kendisine verileceğinden çok emindi.
Entre vous, moi et le volant, je crois que Montague pensait qu'il avait le poste dans la poche.
Aramızda kalsın, Hatch Laf aramızda, hiçbir zaman iyi bir plan olduğunu düşünmemiştim.
Entre nous, ton plan ne me semblait pas très bon.
Laf aramızda, dünyada hiç kimse prensese müzikal zarar veremez.
Entre nous, personne au monde ne peut gâcher son talent musical.
Ve kesinlikle laf aramızda, Bu kadar dostluktan sonra
Tu dois être sourd, par ma foi Je te l'ai déjà dit deux fois
Laf aramızda, onlardan çok şey bekliyorum.
Entre nous, j'attends beaucoup de ces types.
Laf aramızda, ne de senin.
Et entre nous, vous non plus.
Laf aramızda, haklıydı.
À propos, il avait raison.
Laf aramızda... zaten öyle de olmalı... eğer beni son seçimlerde dinledilerse şayet.
Ce qui, entre parenthèses, serait déjà fait si on m'avait écouté aux dernières élections.
Laf aramızda ne oldu öyle, bıçaklanma falan?
Raconte-moi le fin mot de cette attaque au couteau.
Laf aramızda.
Entre nous.
Laf aramızda, ne düşünüyorsun?
De toi à moi?
Laf aramızda, Nelle biraz yaramaz, değil mi?
C'est une coquine, hein?
Burada James Dyson Walker'ın her hangi bir uyuşturucu ticaretinde bulunmadığını söylediği yeminli bir ifade var. Laf aramızda kalsın.
James Dyson Walker a nié sous serment toute participation à des transactions de drogue entre vous et moi.
Şu delice felsefeye sahibim ki, notların... dersi ne kadar anladığını göstermeli... pazarlık becerilerine değil, laf aramızda bu konuda epey iyisin.
Bien que ce soit étrange, je pense qu'une note... doit représenter votre travail sur un sujet... et non vos étonnantes capacités de négociation.
Evet! Oyun bu. Alaris ne kadar uzak, laf aramızda?
Oui. C'est bien joué. A quelle distance est Alaris? A quelques milliards de kilomètres.
Bu harika! Çünkü laf aramızda nasıl para kazanacağım hakkında hiç fikrim yoktu.
Parce que, entre nous... je savais vraiment pas comment gagner ma vie.
Laf aramızda, Mick. Artık 21 ´ ci yuzyıldayız.
Au fait... on est au 21e siècle.
Baba, laf aramızda.
Papa, si tu me permets...
Ve laf aramızda, bu bir palavradır.
Et d'aiJJeurs, ce sont des conneries.
Miami Dade Adli Tıp Laboratuarının malı. Laf aramızda, ne tür küresel konum belirleme cihazı kullanıyorsunuz?
Et ce requin tigre appartient désormais au labo de la police de Miami.
Genelde, laf aramızda, sık sık yaptığım bir şey değil bu.
Pour être honnête, ça ne m'arrive pas si souvent...
Hadi ama Joey. Laf aramızda, sen ve Meryem... Ara sıra canınız çekmiyor mu?
Allez, de vous à moi... vous et Marie, vous montez au ciel?
Ama laf aramızda, artık söylediklerin deli saçması bir hal aldı.
Mais entre nous, tu commences à tenir un discours de folle.
Ama şu Wanda, bana önerdiğin iblis laf aramızda harika bir parça.
Mais Wanda, ce démon que tu m'as conseillé... quelle bombe.
Plan, kız kardeşini yakalayıp, ödülü kapmak. Ödül yüklü laf aramızda.
Le plan est d'embarquer ta s ur, prendre la récompense, qui est substantielle.
Laf aramızda saçım da birazcık seyreldi.
Et de toi à moi... mon crâne se dégarnit un peu.
Aramızda kalacak, laf sızarsa, birisi için çok yazık olur.
C'est entre toi et moi et si ça se sait, quelqu'un le regrettera.
Para mı? Aramızda paranın lafı mı olur?
De l'argent entre vous et moi?
Aramızda paranın lafı mı olur? Para mesele değil.
Entre nous, l'argent ne compte pas.
Laf aramızda, eğer geri gelirse delirmiş demektir.
Il serait fou s'il revient.
birileri mutlaka hesabı öder hem içkiler de müesseseden... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki kendini bizden say...
On trouvera toujours Quelqu'un pour payer la note C'est la maison qui offre! Considère-toi notre camarade On ne veut pas d'histoires
Evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... burada kimse burnu büyük değildir herkesin payına bir şeyler düşer... yine de ev sahibi geldiği zaman tedbirli olmak iyidir... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki kendini bizden say... kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın...
Tu fais partie des meubles On n'a pas grand-chose Mais qu'importe?
kendini evinde say artık aileden biri sayılırsın... sana kanımız kaynadı çok iyi anlaşacağımız ortada... başımızın üstünde yerin var evin demirbaşlarından biri olabilirsin... fazla bir şeyimiz yok ama neyimiz varsa paylaşırız... burada kimse burnu büyük değildir herkesin payına bir şeyler düşer... yine de ev sahibi geldiği zaman tedbirli olmak iyidir... kendini bizden say bunun lafı bile olmaz... çünkü aramızda görüştükten sonra deriz ki artık kendini... artık kendini bizden say!
C'est la maison Considère-toi chez toi Considère-toi de la famille On t'a pris en sympathie On va bien s'entendre
Sen de kendinin, en iyisini yaptın işte senin 475,000 $. Laf aramızda, Her zaman dürüst oldum.
Mais crois-moi, je suis toujours resté honnête.
"Kızıl Kod" GITMO'da aramızda kullandığımız bir laf.
"Code rouge" est seulement un terme utilisé à GITMO...
Eğer sen o lafı söylemeseydin, onla aramızda böyle birşey olmazdı.
Rien ne se serait fait sans toi.
Aramızda paranın lafı mı olur? Ben senin patronunum, sen benim kalemim.
L'argent compte-t-il pour un auteur et son mécène?
Andrea, "aramızda kalsın" lafı sana bir şey ifade ediyor mu?
Andrea, tu sais ce que ça veut dire "confidentiel"?
Laf aramızda, biraz dişlektir.
Je lui poserais un appareil si j'étais dentiste.