Mavi gözler traducir francés
99 traducción paralela
- Mavi gözler ve, uh -
Des yeux bleus.
- Bir elli iki boyunda, mavi gözler.
- 1 m60, les yeux bleus.
- Kocaman mavi gözler.
ses grands yeux bleus...
Yani, mavi gözler...
les yeux bleus... enfin...
- Siyah saçlar, mavi gözler... - Öyle mi?
Brun, les yeux bleus...
Şu soğuk mavi gözler.
Ah, ces yeux bleus si froids.
Şu buz gibi mavi gözler.
Ce sont ces yeux bleus glacés.
Mavi gözler, sarı saçlar, güzel bir burun, öpülesi dudaklar, muhteşem göğüsler, dolgun kalçalar.
Yeux bleus, cheveux blonds, nez mignon, une bouche pour baisers, seins hauts, hanches rondes.
Sarı saçlar, mavi gözler, 8 yaşında Uzakdoğu'daki savaşta kaybolmuş.
Cheveux blonds, yeux bleus. Perdue à 8 ans en Extrême-Orient?
Mavi gözler, uzun boylu, yakışıklı.
Yeux bleus, grand, beaucoup d'allure.
Kocaman mavi gözler.
De gros yeux bleus.
Dişi, sarışın. Doğal, elbette. Mavi gözler.
Sexe féminin, cheveux blonds, yeux bleus, 1 m 60.
Durmadan hareket eden bir vücudu var. Kocaman mavi gözler, harika kızıl saçlar balon gibi memeler. Görsen inanmazsın.
Un corps qui n'en finit pas, des yeux bleus, des cheveux roux... des seins comme des ballons!
1,95 boy, siyah saçlar, mavi gözler, içki, sigara kullanmıyor ve hep doğru söylüyor.
Un mètre 92, cheveux noirs, yeux bleus... ne boit pas, ne fume pas, ne ment pas.
İşte Mavi Gözler, Francis Albert.
Et voici Frank Sinatra.
Eski mavi gözler geri geldi.
Qu'est-ce qui est décidé? Quel aéroport? Et merci encore pour la poubelle, Trevor.
- Hipnotize eden mavi gözler.
Je suis avec lui. Des yeux bleus captivants. ça a l'air bien.
Karıştırılan mavi gözler.
Des yeux bleus qui s'emmêlent.
Mavi gözler, Karıştırmışlar!
Des yeux bleus qui s'emmêlent!
Donuk mavi gözler.
Des yeux bleus, vides.
Mavi gözler--ne kadar orijinal!
Yeux bleus- - comme c'est original!
Şimşek gibi çakan mavi gözler, dörtgen çene,
Yeux bleus perçants, mâchoire carrée.
- Uzun, kahverengi saçlar, mavi gözler... son görüldüğünde pembe bir bale taytı... pembe bale pabuçları ve pembe bir bale eteği varmış üzerinde.
- Longs cheveux marrons, yeux bleus... vue pour la dernière fois portant un collant rose... des chaussons de ballet roses et un tutu rose.
Mavi gözler, kestane rengi saçlar... 12 yaşımdaki halimin aynısıydı sanki.
Yeux bleus, cheveux châtains... Mon portrait à 12 ans.
Ne güzel mavi gözler.
Quel bel oeil bleu!
O... delip geçen mavi gözler... hemen bir sağ kanca sallıyor.
Un coup de poing ravageur.
- Aynı mavi gözler.
Les mêmes yeux bleus.
Ne kadar büyük? Bir yetmiş... Mavi gözler uzun bacaklar, harika bir ten.
Belle comment? 1 m 75, des yeux bleus, de longues jambes, la peau douce...
Mavi gözler.
Les yeux bleus.
Kumral saçlar ve kocaman mavi gözler.
Brune aux yeux bleus.
Mavi Gözler... şunlara bir bak.
Yeux Bleus... regarde ça.
Mavi gözler.
Yeux bleus.
Yüzen Kuş bu mavi gözler her şeyi görür.
Oiseau Nageant... ces yeux bleus voient tout.
- Mavi Gözler'in ta kendisinden.
L'homme aux yeux bleus lui-même.
Harika mavi gözler. Pekala.
Beaux yeux bleus.
Hey, mavi gözler.
Hey, yeux bleus.
¢ Ü Mavi gözler ağlıyor ¢ Ü
Ses yeux bleus pleurent
Sarı saçlar, mavi gözler, bu o pazarda çok para eder.
Une blonde aux yeux bleus, ça doit rapporter un paquet dans ce milieu.
"Tina, Frank Jr. ya da Bili Sinatra değil, Bay Mavi Gözler çalacak değil mi?" Adam, "Evet, hatta Frank dirildi sanacaksınız" dedi.
Vous savez, les verres remplis différemment qui donnent une note différente Il a joué du Mozart, et je jure que j'ai entendu Mozart cogner dans son cercueil
Sarışın, mavi gözler.
Cheveux blonds, yeux bleus?
Batı normlarına uymayan biz kızlar için sürekli uğraşmamız gereken bir şey... sarı saçlar, mavi gözler, ve kum saati figürü.
C'est une lutte constante pour les filles qui ne se plient pas à l'idéal occidental, cheveux blonds, yeux bleus et silhouette de rêve.
- Gördüğüm en güzel mavi gözler senin.
Vous avez de beaux yeux.
Kahverengi saçlar, büyük mavi gözler.
Cheveux bruns, grands yeux bleus.
O mavi gözler. Onu suçlayabilir misin?
Et bien, vu ses yeux bleus... vous lui en voudriez?
Eşleşen birini bulamadım ama Mavi Gözler'e, İsimsiz Kadın denebilir.
Je n'ai rien eu, mais on peut dire, que ces yeux sont ceux d'une Jane Doe *.
Sarışın, mavi gözler, düğme gibi şirin bir burun.
Blonde, les yeux bleus, un mignon petit nez comme un bouton.
Kara ten, mavi gözler.
Peau noire, yeux bleus.
Güzel gözler. Gökler gibi mavi.
Jolis yeux, bleus comme le ciel, juste comme les tiens.
Gözler mavi?
Yeux bleus?
Saçlar sarı, gözler soluk mavi.
Blond, yeux bleus clairs.
Ve hepsi bu güzel mavi gözler sayesinde.
Mahalaxmi!
gözlerin 80
gözler 83
gözlerim 122
gözleri 78
gözlerini 24
gözlerini kapat 165
gözlerime bak 89
gözlerime inanamıyorum 72
gözlerimin içine bak 58
gözlerinde 19
gözler 83
gözlerim 122
gözleri 78
gözlerini 24
gözlerini kapat 165
gözlerime bak 89
gözlerime inanamıyorum 72
gözlerimin içine bak 58
gözlerinde 19