Mesaj traducir francés
30,610 traducción paralela
Ben mesaj atıyorum, bana kuryeyle uyuşturucuları yolluyor.
Je n'ai qu'un numéro. Je lui envoie un message, il m'envoie la drogue.
Gelecekte kimsenin işine karışmaması mesajını veriyordur belki.
Ça pourrait être une démonstration de force. Pour être sûr que personne ne l'embête à l'avenir.
Bence biri ekmek teknene saldırdığı için sinirlendin ve mesaj göndermeye çalıştın.
Vous étiez énervé que quelqu'un ait bloqué votre gagne-pain, et vous avez essayé d'envoyer un message.
Dur kızıma yazdığım mesajı bitireyim.
Laisse-moi juste finir ce message pour ma fille.
Sana mesaj atan kadın.
La femme qui vient de te parler.
Bir mesaj geldi ve telefonunu ters çevirdi.
Il a reçu un SMS et a tourné son téléphone.
İki günde 19 arama, yüze yakın mesaj ve sen beni görmezden mi geliyorsun?
Deux jours, 19 appels, une centaine de messages, et tu m'ignores?
Clay'den mesaj mı?
Un message de Clay?
Hesap numaramı mesaj atarım.
Je vous enverrai mon numéro de compte.
Geçenlerde bir mesaj attı, bir süre gelemeyeceğini söyledi.
Il a envoyé un message récemment pour dire qu'on ne pourrait pas se voir.
Attığım her mesajın içine "külodumun içindeki" lafını katıyorum.
J'ai juste ajouté "dans ma culotte" à tout.
Umarım Charlene ve geri kalan WWE Raw ekibine bir daha bizim barımıza gelmemesi için mesaj atıyorsundur.
J'espère que tu écris à Charlene et au reste de son équipe de catch de ne jamais revenir dans notre bar.
Biraz önce Randy'ye seks mesajı diye penguen resmi yolladım.
J'ai sexté une photo de pingouin à Randy.
Ben de seks mesaj yeteneği yok.
J'ai un blocage sur les sextos.
Oleg'in seks mesajı çizimleri adamı korkuttu herhâlde.
Les sextos salaces d'Oleg ont dû le faire fuir.
Randy mesaj attı, "Ben de seni özledim" diyor.
Randy m'a répondu "Tu me manques."
Jess'ten mesaj geldi.
J'ai un message de Jess.
Bana o mesaj.
C'est pour moi.
Senin gibilere bir mesaj yollamış olacaksın.
Tu vas envoyer un message.
Korku borazanlığı ve alaycı üslubuyla bazıları Bay Cobblepot'ın başkanlığa aday olmasını eleştirse de Gotham Tekrar Güvenli Olsun mesajı kendisine...
Même si M. Cobblepot a été critiqué pour avoir basé sa campagne en grande partie sur des insultes et sur la peur... Son message simple, "rendons Gotham sûre à nouveau", a...
Jervis Tetch'in size bir mesajı var.
Jervis Tetch a un message pour vous.
Size bir mesaj var.
J'ai un message pour vous.
James Gordon, size bir mesaj var.
James Gordon, j'ai un message pour vous.
- Size bir mesaj var.
- j'ai un message pour vous.
Mesajın varsa ben ileteyim?
Je peux prendre un message? Non?
-... size bir mesaj var.
- J'ai un message pour vous.
- Size bir mesaj var.
- J'ai un message pour vous.
Mesajınızı bırakın.
Laissez un message.
Ayrıca, dün gece Georgie'den çok garip bir mesaj aldım kasabayı acilen terk etmesi gerektiğini söylemiş.
J'ai aussi reçu un SMS bizarre de Georgie hier soir, elle a dû quitter la ville.
Biraz önce Damon'dan mesaj aldım.
- J'ai reçu un SMS de Damon il y a un moment.
Cezalandırıcımızın bir mesaj yolladığı kesin.
Eh bien, nous avons le Punisher envoie clairement un message.
Çok küçük bir ihtimal olsa dahi senin kazanın sebebi babamın bana mesaj göndermeye çalışması olabilir.
Il y a une petite chance, bien qu'elle soit infime, que votre accident de voiture soit un message que mon père essaie de faire passer.
Mesajını aldım. Selam.
J'ai eu votre message.
Doktor, lütfen ama. Nasıl lezzetli bir mesaj veriyordu?
Docteur, s'il vous plaît, quel délicieux message m'a-t-elle envoyé?
Katil epey açık bir mesaj yolluyordu.
Le tueur a envoyé un message très clair...
Sadece ergenlik öncesi beyinler mesaj iletebilmek için zarar görmeden yeterince şekillenebilir.
Seul les cerveaux prépubères sont suffisamment malléables pour recevoir et délivrer les messages sans faire de dommages.
Kim mesaj atıyor?
Qui est-ce qui t'écrit?
Kim mesaj atıyor?
Qui t'écrit?
Mesaj ne?
C'est quoi le message?
Mesajı iletir iletmez salya sümük ağlamaya başladı ve kaçtı.
Celui-là a éclaté en sanglots et a déguerpi à la seconde où il a délivré le message.
Lütfen mesajınızı bırakın.
Veuillez laisser un message.
Listedeki olası adreslerin yarısı için yola çıktım bile sana diğer yarısını mesaj atıyorum. Böylece daha fazla yere göz atmış oluruz.
Je vais éplucher ma moitié de liste des adresses potentielles du coin et je t'enverrai l'autre moitié, pour qu'on couvre plus de terrain.
Yani, Frank, ben... Mesajını aldığıma gerçekten memnun oldum.
Frank, j'étais... très content d'avoir votre message.
Reagan'ın düğüne gelmesini istiyorum,... o yüzden ona mesaj attım,
Je veux demander à Reagan de m'accompagner au mariage, alors je lui ai envoyé un sms disant :
Cece, senden Reagan'a mesaj atmanı istiyorum. ve yanıt verirse, En azından hayatta olduğundan emin olmuş olacağız...
Cece, j'ai besoin que tu envoies un sms à Reagan, et si elle répond, alors nous saurons au moins qu'elle est en vie...
Mesaj at.
Envoie le sms.
Çiçekçine yolladığın bir mesaj :
À votre fleuriste :
Reagan sana mesaj attı mı?
Reagan t'a répondu?
Kullan-at telefonumdan mesaj atacağım.
Je lui envoie un message avec mon pré-payé.
Bana bir mesaj gönderip şey dedi...
Elle m'a envoyé un message.
- Maze mesaj attı.
Maze.