English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ M ] / Mesgulsun

Mesgulsun traducir francés

45 traducción paralela
Mesgulsun. Haftanin mesgul olma zamani..
Votre semaine est bien remplie.
Bu akşam valizleri hazırlamakla çok meşgulsun.
Tu vas être bien occupé ce soir à faire les valises.
Meşgulsun.
Bienvenue!
Madem meşgulsun, Burda ne yapıyorsun?
Si tu es tellement occupé, qu'est-ce que tu fous ici?
Çok mu meşgulsun?
Tu as beaucoup à faire?
Sürekli o süt bebesiyle o kadar meşgulsun ki.
T'es trop occupé à jouer à l'amoureux.
Bugün çok meşgulsun ha?
Une journée bien chargée, hein?
Bu gece meşgulsun bakıyorum.
Un homme occupé.
- İşle mi meşgulsun?
- Tu es très pris par tes affaires?
Gary gelince seni ofisten aratırım. - Çünkü Noel gecesi, sen de meşgulsun, ve ben...
Il y a tant à faire, le soir de Noël.
Biliyorum çok meşgulsun.
Je sais que tu es débordé.
- Sanırım meşgulsun.
- Occupée.
Annem de "Hayır, kötü bir evlat değilsin, sadece çok meşgulsun." dedi.
Ma mère a dit : "Non, tu n'es pas mauvais". "Seulement, tu es occupé".
Sen meşgulsun.
Tu n'avais pas le temps.
- Sen hangi işle meşgulsun canım?
- Dans quelle branche êtes-vous chère?
Neyle meşgulsun?
- Tu fais quoi, aujourd'hui?
Meşgulsun ama biraz konuşabilir miyiz?
Je sais que tu es occupé, mais je peux te parler une seconde? Pourquoi pas?
Her zaman meşgulsun, hastalarının sorunlarıyla ilgileniyorsun.
Vous étiez trop occupée à travailler, à régler les problèmes de vos patients.
- Oh, meşgulsun, evet.
- Oh, occupé, oui.
Hey, sakin ol.Meşgulsun.Terlemek yok.
Hey, euh, cool, t'es occupé Pas de problème
Çok meşgulsun, o yüzden konuya doğrudan gireceğim.
Vous êtes occupée alors je vais aller droit au but.
Meşgulsun biliyorum.
Je sais que vous êtes très occupé.
Joe, şerefsizlik yapmakla o kadar meşgulsun ki etrafta takılıp dururken kendini ağa doluyorsun.
T'as été si occupé à tes sournoiseries que t'as fait des conneries et tu t'es fait attraper dans un filet.
Mesgulsun.
Très occupée.
Ne işle meşgulsun, Malena.
Dans quelle branche êtes-vous, Malena?
Peki, neyle meşgulsun?
Bien.
Meşgulsun. Özür dilerim.
Vous êtes occupés, vraiment désolé.
Ama hep dünyayı kurtarmakla meşgulsun.
Tu es toujours si occupée à sauver le monde.
Görünüşe göre burada meşgulsun.
T'as l'air plutôt occupé.
Bugün meşgulsun sanıyordum.
Je te pensais à ton cabinet d'avocats.
- Meşgulsun galiba, ben...
- Occupé. Devrais-je...
Sadece sorunlarımla meşgulum. Sorunla meşgulsun...
C'est juste que je suis occupée avec mes trucs et que tu l'es avec tes trucs...
Okul ve evle meşgulsun biliyorum ve diğer şeylerle ama... Uzun zaman oldu. Yani biliyorum...
Pouvez vous nous accorder une minute, svp?
- biliyorum meşgulsun.
- avec mon autre patient.
Ben olabilirim, sen Kral olmakla meşgulsun. Richard ise İngiltere'nin Kuzeyi'ne ve on tane ünvana sahip.
Je peux le faire, voyant comme vous serez occupé étant le Roi et il a 10 titres ainsi que l'ensemble du nord de l'Angleterre qui est à lui.
Okul ve evle meşgulsun biliyorum ve diğer şeylerle ama... Uzun zaman oldu.
Ça fait longtemps.
Dinle biliyorum dünyayı kurtarmakla çok meşgulsun ama biraz boş vaktin olduğunda şu ceset hırsızlarının... izini sürmek için yardımına gerçekten çok ihtiyacım var.
Écoute, je sais que tu es vraiment occupé à sauver le monde mais quand tu auras un peu de temps libre, j'aurai vraiment besoin de ton aide pour retrouver ces déterreurs de cadavres.
Hayır, biliyorum. Çok meşgulsun.
Non, je sais, tu es occupé.
Bir süredir meşgulsun öyle mi?
T'as du boulot, hein?
- Evet, bayağı meşgulsun gibi.
Oui, t'as l'air occupé.
Bu gece mi meşgulsun yoksa...
Occupé, comme, ce soir ou...
Senin yapacak bir çok işin var meşgulsun.
Tu as assez à faire, je pense.
Biliyorum meşgulsun ama Richard burada mı?
Je sais que tu es occupée, mais est-ce que Richard est ici?
Görünen o ki meşgulsun.
Tu es très occupée.
Nelerle meşgulsun?
Alors va-y, Qu'est-ce que tu deviens?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]