Minnettar olurum traducir francés
436 traducción paralela
Sana minnettar olurum eğer beni öldürürsen.
Je vous serais très obligé si... vous pouviez me tuer.
Çok minnettar olurum eğer ona...
Si vous pouviez lui dire...
Bunu dışında kalırsanız minnettar olurum, Bay Holmes.
Mêlez-vous de vos affaires.
Bir gün onları görmeme izin verirseniz çok minnettar olurum.
J'aimerais énormément les voir...
Çok minnettar olurum.
De grâce, c'est très important.
Kendi evine gidersen minnettar olurum, Jessie.
J'apprécierais beaucoup que tu montes chez toi, Jessie. Je descendrai plus tard.
Çok minnettar olurum.
Merci. Je vous écoute.
- Bunu yaparsanız minnettar olurum.
Je serais reconnaissant.
Bütün şu ıvır zıvırı kaldırıp, geçmeme izin verirseniz minnettar olurum.
Laissez-moi rentrer chez moi.
Omzuma bakabilirsen, minnettar olurum, doktor.
Vous pouvez jeter un œil à mon épaule, toubib?
- Çok minnettar olurum.
Merci beaucoup.
Yardıma ihtiyacı olursa benim için onunla ilgilenirsen minnettar olurum.
Si elle nécessite, je vous serais reconnaissant que tu le fasses pour moi
- Kitlese minnettar olurum.
- Je l'en remercierais!
Bayılma nöbetlerini uzun süre devam ettirmesen minnettar olurum.
- Ne prolongez pas tant vos évanouissements.
Parayı nereden aldığınızı söylerseniz çok minnettar olurum.
Cet argent... D'où le teniez-vous?
- Minnettar olurum.
- Oh, merci!
Buna rağmen, kalırsan minnettar olurum.
J'apprécierais quand même que vous restiez.
Kesinlikle minnettar olurum.
Je vous remercie pour tout.
Kız kardeşim bütün bunlardan çok acı çekiyor... Onu şatodan ayrılmaya teşvik edebilirsen gerçekten minnettar olurum.
Ma soeur a été très secouée par tout ceci... et je vous serais gré si vous lui conseilliez de quitter le château.
Notlarından geriye kalan oldu mu? Görebilirsem minnettar olurum.
S'il a laissé des écrits, je serais très heureux de les consulter.
Herşeyden önce efendim, beni kimin suçladığını bilmekten minnettar olurum.
Tout d'abord, je vous serais reconnaissant de me dire qui m'accuse. Oui, bien sûr.
Minnettar olurum.
Je vous en serais reconnaissant.
- Nerede olduğumuzu söylesen minnettar olurum.
Où donc?
- Çok minnettar olurum.
- Merci beaucoup.
Çok minnettar olurum.
Merci beaucoup.
Çok minnettar olurum.
Je vous en suis reconnaissant.
Eğer siz de fark ettiğiniz sıradışı davranışları bana bildirirseniz size minnettar olurum.
Si vous avez remarqué quelque chose, comme un comportement inhabituel, j'apprécierais que vous me le disiez.
Minnettar olurum.
J'apprécierais beaucoup.
Yapabileceğiniz her şeye minnettar olurum, Bay Carter.
Je vous en serais reconnaissant.
Buna çok minnettar olurum.
Je vous en serai reconnaissant.
Hemen temizlemeye kalkmazsan çok minnettar olurum.
Je te serais profondément reconnaissant de ne pas nettoyer.
Çok minnettar olurum.
Je serais très reconnaissant.
Minnettar olurum. Gerçekten seveceğiniz bir şey bu.
Vous verrez, vous aimerez votre achat.
... beni en kısa sürede serbest bırakırsanız size minnettar olurum. " Nasıl ama?
" Je vous serai reconnaissante de me libérer le plus vite possible
Çok minnettar olurum, Bay Christie.
Je vous serais si reconnaissante, M. Christie.
Sadece bir çek bozdurmam lazım memur bey. Burada birkaç dakika durmasına izin verirseniz minnettar olurum.
Si elle pouvait rester ici, le temps de toucher un chèque...
Şu pervaneyi çevirsen, minnettar olurum, evlat.
Aurais-tu la gentillesse de lancer l'hélice, petit?
Ben yokken, Kichizo'ya göz kulak olursan minnettar olurum. Şimdi gitmeliyim, yarın döneceğim ama.
Patronne, je dois m'absenter, jusqu'à demain soir.
Minnettar olurum.
Merci beaucoup.
Artık takım kurma yetkim yok ama gelen olursa minnettar olurum.
Je n'ai plus le droit de mobiliser des hommes mais j'apprécierais de la compagnie.
Onun kaymasına izin verirsen, buna minnettar olurum.
Si tu pouvais la laisser patiner quelques minutes- -
Eğer Sybil'in hasta kayıtlarına göz gezdirebilirsem minnettar olurum, Doktor.
Je voudrais bien voir le dossier médical de Sybil, docteur.
Bana engel olmanızın tek yolu beni vurmaktır. Bunu yaparsanız da minnettar olurum.
Vous ne m'en empêcherez qu'en m'abattant, Général... et je vous en serais reconnaissant.
Sizinkini kullanırsam minnettar olurum. Parasını öderim.
Ce serait gentil de votre part.
Mütevazı hizmetkârınız olarak,... eğer benimle Sydenham Sarayında buluşmayı düşünürseniz çok minnettar olurum.
Je suis votre humble serviteur, et je vous saurais gré de pouvoir vous arranger pour me rencontrer au Palace à Sydenham afin de...
Yolumdan çekilirseniz, minnettar olurum efendim yoksa ayağım, ablak suratınıza yapışacak.
Je vous serais obligée, monsieur, de vous enlever de mon chemin... à moins de vouloir mon pied dans votre gros visage gras.
Verebileceğin herhangi bir desteğe minnettar olurum, pulları yalamak, zarfları doldurmak, iki parmak daktilo, ne olursa...
Lécher des timbres, remplir des enveloppes, taper à deux doigts.
Öyle mi? Bu korkunç durumdan beni kurtarabilirseniz minnettarınız olurum.
Oh, si vous pouviez me sortir de cette épouvantable situation, je serai votre votre obligé pour toujours.
Minnettar olurum, efendim.
- Ça tombe mal.
- Bir yardıma minnettar olurum.
J'apprécierais que vous me preniez.
- Oh, çok minnettar olurum eğer...
Ce serait formidable.
olurum 97
ölürüm 63
ölürüm daha iyi 51
minnesota 84
minneapolis 46
minnettarım 143
minnettarız 25
minnettar kalırım 19
ölürüm 63
ölürüm daha iyi 51
minnesota 84
minneapolis 46
minnettarım 143
minnettarız 25
minnettar kalırım 19