Ne gülüyorsun traducir francés
204 traducción paralela
- Ne gülüyorsun, Jack? - Ziegfeld hakkındaki şu makale. Meteliksizmiş ve bankalardan tek kuruş alamıyormuş.
Nouvel échec pour Ziegfeld "Betsy" ne fait pas assez d'entrées
- Ne gülüyorsun? - Sana.
- Pourquoi riez-vous?
Ne gülüyorsun?
Pourquoi tu ris?
Ne gülüyorsun? Hadi, kaldırın.
Rigole pas et viens m'aider!
Sen ne gülüyorsun?
De quoi ris-tu?
Ne gülüyorsun?
Pourquoi vous vous marrez comme ça?
- Ne gülüyorsun?
- Pourquoi tu rigoles?
Ne gülüyorsun?
Mais pourquoi tu ris?
- Yine gülüyorsun, her zamanki gibi. - Kimse gülmüyor, Dora.
Personne ne rit.
Ne gülüyorsun ki?
Pourquoi ris tu? Si cela n'avait pas été pour moi, tu n'aurais pas vu le monde! !
Ne gülüyorsun dedim.
Je t'ai posé une question!
Ne gülüyorsun?
Qu'est-ce qui te fait rire?
- Ne gülüyorsun?
Nier que c'est arrivé.
Ne gülüyorsun?
Pourquoi vous riez?
Burayı boykot edin. Ne gülüyorsun?
Boycottez Chez Sal!
Ne gülüyorsun?
De quoi ris-tu?
Ne gülüyorsun öyle?
Ça te fait rire?
Ne gülüyorsun?
Ça te fait rire?
Ne gülüyorsun?
Tu peux rire.
Ne gülüyorsun?
Pourquoi tu te marres?
Sen kaybedersen Kalinka ile evleneceksin. Ne gülüyorsun?
Si tu perds, tu épouses Kalinka.
Ne gülüyorsun öyle?
Qu'est-ce qui te fait marrer, bordel?
Ne gülüyorsun?
De qui tu te moques?
Sen ne gülüyorsun Wolf?
Ça te fait rire?
Ne gülüyorsun?
Qu'est-ce qui ne va pas?
- Ne diye gülüyorsun? - Onları hiç ıskalamadım.
- Jamais touchés.
Ne diye gülüyorsun şimdi?
Pourquoi ris-tu? .
Ona bana hiç bakmadığın gibi bakıyor ve gülüyorsun.
Tu ne m'as jamais regardé, ni souri ainsi.
Ne diye gülüyorsun?
Pourquoi ris-tu?
Altar, sen niye az gülüyorsun.
- Altar, tu ne souris pas assez.
Ne var, niye gülüyorsun böyle?
Pourquoi tu souris?
Ne gülüyorsun?
Apu, pourquoi souris-tu?
Evet! Gülüyorsun! Arne Saknussemm ismi sana ne ifade ediyor?
Avez-vous entendu parler d'Arne Saknussem?
Şimdi gülüyorsun ama çok uzun sürmez. Çünkü kibirli, şişman ve can sıkıcısın.
Riez maintenant car vous ne rirez plus pour longtemps... car vous êtes arrogant, obèse et bouffi.
Ne gülüyorsun?
Pourquoi ris-tu?
Dostunun başına ne gelirse gelsin, sen gülüyorsun.
Peu importe ce qui vous tombe dessus, vous riez.
Ne gülüyorsun?
Pourquoi rigolez-vous?
Uslu dur, Daha idam zamanın gelmedi! Sen neye gülüyorsun?
On ne t'a pas encore coupé la tête.
# Neden gülüyorsun?
Il ne s'en est pas mal tiré, tout bien réfléchi.
Sen ne diye gülüyorsun yağ tulumu?
Pourquoi tu ris, gras-du-cul?
Komik olan ne? Niye gülüyorsun?
La merde de chien de l'East Side est meilleure et celle du Village, de l'art.
Ben ruhumu soyuyorum, sen gülüyorsun.
À Londres, ils ne chient pas du tout.
- Ne cüretle bana gülüyorsun, seni orospu?
Tu oses rire de moi, sale garce!
Gördün mü Bayan Celie, ne kadar güzel gülüyorsun.
Tu vois, Miss Celie, Tu as un sourire magnifique.
Ne gülüyorsun?
De quoi vous riez?
- Gülmüyorum. - Hayır, gülüyorsun.
- Je ne ris pas.
ne oldu? neden gülüyorsun?
Signe-le maintenant.
Ne diye gülüyorsun? Yok birşey.
- Qu'est-ce qui te fait rire?
Sen ne boka gülüyorsun?
Qu'est-ce qui vous fait sourire?
Bacaksız, sen ne diye gülüyorsun?
Shorty, pourquoi tu ris?
ne gülüyorsun?
Pourquoi tu ris?