Ne güzel bir sabah traducir francés
87 traducción paralela
Ne güzel bir sabah.
Quelle belle matinée!
Ne güzel bir sabah bayan Totten.
Belle matinée, Mlle Totten.
Ne güzel bir sabah değil mi Holmes?
Belle matinée, n'est-ce pas? - Le vent d'est se lève.
Evet. Ve ne güzel bir sabah.
Et quel matin!
Ne güzel bir sabah, değil mi?
Quelle matinée ravissante, n'est-ce pas?
Ne güzel bir sabah.
Quelle matinée splendide!
- Ne güzel bir sabah.
- Belle matinée.
Ne güzel bir sabah, değil mi?
C'est une superbe matinée.
- Ne güzel bir sabah değil mi?
- Merveilleuse journée!
Ne güzel bir sabah! Kutlamak için güzel bir gün.
C'est une belle journée, pour célébrer le mémorial de la Marine.
Misafir "Ne güzel bir sabah"... şarkısını söylemiyorsa, hemen...
Si le client chante pas "Quelle belle journée", je pense pas
Ne güzel bir sabah!
Quel beau matin!
-... ne güzel bir sabah.
Quel belle matinée.
Merhaba Andre, ne güzel bir sabah!
- Bonjour, André.
Ne güzel bir sabah!
- Quelle belle journée.
"Ne güzel bir sabah"
" Que la matinée est belle, Leo.
Ne güzel bir sabah.
Beau temps, hein?
Ne güzel bir sabah.
Oh, quelle belle matinée
Ah, ne güzel bir sabah.
Oh, il fait un merveilleux soleil
Ne güzel bir sabah.
Et quelle superbe matinée.
Ne güzel bir sabah.
Quelle merveilleuse matinée!
Ne güzel bir sabah!
Quelle belle matinée!
Ne güzel bir sabah. Kuslar civildiyor.
Quelle belle matinée!
Bobby, ne güzel bir sabah, değil mi?
Oh, Bobby, n'est ce pas une belle matinée?
Ne güzel bir sabah.
Que je suis de bonne humeur ce matin.
Oh, ne güzel bir sabah.
Quelle matinée parfaite.
Ne güzel bir sabah, haa?
Alors belle matinée, hein?
"Ne güzel bir sabah" diye düşünüyordu ve Güneş Gene Doğar sihirli bir şekilde kağıt üzerinde belirdi.
Il pensait : "Quelle belle matinée", et Le Soleil se lève aussi est apparu sur la page par magie.
- Ne güzel bir sabah, bayan.
- Belle journée, madame.
Ne güzel bir sabah, değil mi?
Belle matinée, n'est-ce pas?
Benim için artık güzel bir sabah, Bayan Sloper. Dönmeyeceksiniz diye korkmuştum.
C'est une bonne journée pour moi maintenant, car je craignais que vous ne reveniez pas.
Sabah, ne kadar güzel bir sabah.
Matin, mon beau matin
Ne kadar da güzel bir sabah, Vixey.
Quelle belle matinée, Vixy!
Ne kadar güzel bir sabah. Holmes, şöyle farz edelim Bayan Barclay'in bir aşığı vardı ve albay bunun farkına varmış olamaz mı?
Holmes, imaginons que Mme Barclay ait un amant, et que le colonel l'ait découvert.
Onun yaşına geldiğimde her sabah kalktığımda... yatağımda sizin gibi güzel bir kadın bulsam, daha ne isterdim.
J'espère qu'à son âge, je pourrai me réveiller le matin... et trouver une femme aussi belle que vous à mes côtés.
Yüksek Mahkeme tarafından temyiz haberinin duyurulmasıyla aynı gün ya da bir sonraki gün Dallas Sabah Haberleri'nin ilk sayfasında çıkan güzel bir hikâyeye göre Yüksek Mahkeme'de de görevli olan Bölge Savcısı Henry Wade Randall Dale Adams'ı yeniden yargılatmak için yemin etmişti çünkü onun kitabında polis katillerinin idam cezasına çarptırılmadan kurtulmalarına yer yoktu.
Le Dallas Morning News a fait paraître un article très sympa le jour même ou bien le lendemain de l'annonce de l'annulation par la Cour suprême, dans lequel Henry Wade, le procureur général, demandait un nouveau procès pour Randall Dale Adams car il ne pouvait permettre qu'un tueur de flic s'en sorte sans être condamné à mort.
Ne kadar güzel bir sabah!
Bien le bonjour, les filles!
- Ne de güzel bir sabah!
- Quelle belle journée!
Diyeceğim ki "Bu sabah, tüm kâinatın lideriydim" "Bu öğleden sonra, sadece korodaki bir sesim" "Ama bence güzel bir gündü".
Je leur dirai que ce matin, j'étais le dirigeant du monde que je connaissais. Cet après-midi, je ne suis plus qu'un pion sur l'échiquier. Mais je crois que c'était une bonne journée.
Oh, ne kadar güzel bir sabah.
Quel temps magnifique!
Oh, ne kadar güzel bir sabah. günaydın Bayan Breganza.
Bonjour Mlle Briganza.
Ne harika bir Cumartesi sabahı hafta sonları ne güzel, değil mi?
Le week-end, c'est le meilleur moment de la semaine.
Öyle mi? "Ne kadar güzel bir sabah", "En tepedeki yeleleri gezdir."
Vraiment? "Oh, What a Beautiful Morning"...
Bu sabah Luke'a gitmek istemeyeceğini düşündüm. O yüzden sana güzel bir kahvaltı hazırladım.
Je suis tellement brillante que j'ai pensé que tu ne voudrais pas aller chez Luke.
Bir baba güzel bir Pazar sabahı kızını ziyaret edemez mi?
Un père ne peut pas rendre visite à sa fille en un si beau dimanche matin?
Şimdi, hayatım senin gibi böyle genç bir bakireden ne zarar gelebilir diyebilirsin o çekici şövalyeye doğru cezbedilmiş sabah güneşinin sıcağındaki güzel bir çiçek gibi kendini açılıyor bulan, kadınlığının sade çiçeklenmesinden zevk alan birinden.
Si je comprends bien... tu te demandes quel mal il peut y avoir pour une jeune vierge telle que toi à se sentir attirée par ce... séduisant chevalier. À s'ouvrir comme une magnifique fleur sous la chaleur du soleil matinal, jouissant du simple épanouissement de la féminité.
"Birbirine gerçekten âşık olmuş iki genç insanın, güzel bir günün sabahında birbirlerine ilan-ı âşk etmelerinden daha güzel ne olabilir?"
"Y a-t-il pour un couple de jeunes gens qui partagent un amour venant du fond du cour un matin plus beau... que celui qui suit la confession de leur amour?"
Rose sabah kedisini yıkamaya karar verdi, ama pekiyi gitmedi, ve Kira Jesse'e kahvaltı hazırladı, ki bence çok güzel bir jestti.
Rose a pensé que ce serait une bonne idée de baigner le chat. Ça ne s'est pas très bien passé. Kira a fait le petit-déjeuner pour Jesse, ce qui était très gentil.
Ne kadar güzel bir sabah?
À quel point cette matinée est agréable?
Ne kadar güzel bir sabah değil mi?
On a un temps de rêve, ce matin!
Bu sabah ıslık çalarak aşağı indi perdeleri açtı ve "ne güzel bir gün" dedi.
Il a ouvert les rideaux et a dit : "Quelle magnifique journée!"
ne güzel 854
ne güzel bir manzara 16
ne güzel bir gece 16
ne güzel bir gün 107
ne güzel bir sürpriz 74
ne güzel sürpriz 31
ne güzel değil mi 71
ne güzel bir isim 37
ne güzel bir yer 22
ne güzel bir fikir 22
ne güzel bir manzara 16
ne güzel bir gece 16
ne güzel bir gün 107
ne güzel bir sürpriz 74
ne güzel sürpriz 31
ne güzel değil mi 71
ne güzel bir isim 37
ne güzel bir yer 22
ne güzel bir fikir 22
ne güzeller 16
güzel bir sabah 27
bir sabah 32
ne gülüyorsun 46
ne günlerdi 17
ne gündü 16
ne gün ama 58
ne gündü ama 41
güzel bir sabah 27
bir sabah 32
ne gülüyorsun 46
ne günlerdi 17
ne gündü 16
ne gün ama 58
ne gündü ama 41