Okuyabilir miyim traducir francés
176 traducción paralela
Ders programımı buraya yazdım. Size okuyabilir miyim?
J'ai écrit mon emploi du temps.
Anne, üzüm ağacının altında oturup kitap okuyabilir miyim?
Est-ce que je peux aller m'asseoir sous la tonnelle pour lire? - Bien sûr.
- Sizin için okuyabilir miyim, lütfen? - Madem istiyorsun.
- Je peux vous aider à les lire?
- Onları okuyabilir miyim?
- Des pièces.
Hank yeni bir kitap mı yazdı? Okuyabilir miyim?
- Je veux devenir agent.
- Okuyabilir miyim?
Je peux les voir?
Sana birşey okuyabilir miyim?
Je peux te lire quelque chose?
- Okuyabilir miyim?
- Puis-je le lire?
Nekahat dönemimde bir şey okuyabilir miyim, merak ediyordum.
Pourrais-je avoir de quoi lire durant ma convalescence?
Ben dudak okuyabilir miyim acaba?
Et si je lisais sur les lêvres?
- Oyununu okuyabilir miyim?
- Vous me ferez lire votre pièce?
Okuyabilir miyim?
Tu vois, elle est presque terminée.
- Senden sonra okuyabilir miyim?
- Tu me le prêteras?
- Sesli okuyabilir miyim?
- Puis-je lire à haute voix?
- Okuyabilir miyim?
- Je peux lire?
Size bir telgraf var. Okuyabilir miyim?
Est-ce que je peux vous le lire?
Peki gazete okuyabilir miyim?
Pourrais-je lire le journal?
Bir şey okuyabilir miyim?
Puis-je vous en dire un?
Seninkini okuyabilir miyim? Evet.
Je peux lire le tien?
- Okuyabilir miyim?
Je peux la lire?
Onu sana okuyabilir miyim?
Veux-tu que je te la lise?
Bir gün bömbelerinizi okuyabilir miyim?
Ça vous dérangerait que je lise vos beusses un de ces jours?
Şimdi okuyabilir miyim?
Je peux la lire maintenant?
Okuyabilir miyim?
Puis-je le lire?
Okuyabilir miyim?
Je peux la lire?
Size bulduğum bir şiiri okuyabilir miyim?
Puis-je vous lire ce que j'ai trouvé?
Onu Doktor Watson'a okuyabilir miyim?
Puis-je la lire au Dr Watson?
Bilemiyorum. Yarın gelip, sana okuyabilir miyim?
Je peux venir demain pour te le lire?
Okuyabilir miyim?
Je peux?
- Size bir şey okuyabilir miyim?
- Puis-je vous lire quelque chose?
- Okuyabilir miyim?
- Je peux la lire?
Anne, biraz okuyabilir miyim?
- Maman? - Oui. - Je peux lire un peu?
-... romanınızı okuyabilir miyim?
-... si je pourrais lire votre roman.
- Yazdıklarından okuyabilir miyim?
Tu m'en feras lire?
İmzalamadan önce kontratı okuyabilir miyim?
Puis-je le parcourir avant signature?
Memur bey, haklarınızı okuyabilir miyim?
Je peux vous lire vos droits?
Siz bitirince okuyabilir miyim?
Vous me le prêterez?
- Peki okuyabilir miyim?
- Je peux la lire? - Ouais.
Şimdi okuyabilir miyim?
Je peux... lire maintenant?
Okuyabilir miyim?
Je t'en prie
Hey, bir şiir okuyabilir miyim? Tabii.
Je peux lire un poème?
Okuyabilir miyim?
Lavinia, dois-je lire?
Baba, şiir okuyabilir miyim?
Papa, je peux lire un poème?
Çizgi romanlarımı burada okuyabilir miyim?
Je peux lire ma BD ici?
- Onu okuyabilir misin? - Okuyabilir miyim?
- Peux-tu la lire?
Avucunu okuyabilir miyim?
Est-ce que je peux lire votre paume?
Seninle okuyabilir miyim?
Puis-je partager votre lecture?
Okuyabilir miyim? - Benim odamda, bu akşam.
Dans ma chambre, ce soir.
Bitirdiğin her bölümü hemen okuyabilir miyim?
Je peux lire vos chapitres au fur et à mesure?
Okuyabilir miyim.
- Je peux lire?
- Okuyabilir miyim? - Henüz bitmedi.
- Je peux voir?