English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ O ] / Olabilir de

Olabilir de traducir francés

27,838 traducción paralela
Bu tip şeyler zaman zaman olabilir.
Ça arrive de temps à autre.
Eğer diğer kurbanlarla yapılan diğer toplantılarda da bulunmuşsa, kardeşinin ölümünde aktif rolü olabilir.
S'il était présent à d'autres réunions avec des victimes, ça suggère qu'il participait activement aux crimes de son frère.
Charles eğer patent-jacking yüzünden ölmüşse Henry de hedef olabilir.
Si Charles a été tué pour le vol de brevets, Henry pourrait aussi être visé.
- Başka saatin mi? - Olabilir.
C'est pas le truc de l'autre fois?
Belki bu bebeğin getirilişini hatırlayan biri hâlâ burada çalışıyor olabilir diye şansımı denemek istedim.
Sauriez-vous par hasard si quelqu'un qui travaille encore ici se souvient de ce bébé.
Hades iyiyi oynuyor olabilir ama burada hâlâ size garezi olan çok insan var.
Il la joue peut-être tranquille, mais il y a encore beaucoup de gens ici qui t'en veulent.
- Yargıç Schakowsky rüşveti olabilir.
- Peut-être le pot-de-vin de Schakowsky.
- Ulaşamamamız için düzinelerce sebep olabilir.
Il y a au moins une douzaine de raisons Ils sont probablement passés en Emcon.
- Milyonlarca farklı sebebi olabilir.
Il pourrait y avoir un million de raisons.
Söz suçlulardan açılmışken, içinizden biri yarışmadan kazandığım motor yağlarından... -... iki litre aşırmış olabilir mi acaba?
En parlant de criminels, est-ce que l'un d'entre vous a pris 2 litres de l'huile que j'ai gagné?
İçimizden biri de kayıp Picasso olabilir.
Chacun d'entre nous pourrait être un Picasso perdu.
Millet, eğer benzin sırası varsa ya da yağ için bekliyorsa orada olabilir.
Si il y a une voie pour l'essence et une pour acheter de l'huile il devrait être là.
İşte budur diye bağırıp, konuşmamızı kabaca bölen kişi olabilir mi?
Serait-ce celui qui vient de nous interrompre si grossièrement, avec un "booyah"?
Bu da acil durum değilse başka ne olabilir, bilemiyorum.
Si ce n'est pas une issue de secours, je ne sais pas ce que c'est.
Raj baksana. Senin bölümündeki birkaç kişi Güneş sistemimizde yeni bir gezegen keşfetmiş olabilir miymiş?
Raj, j'ai lu que des types de ton département auraient découvert une nouvelle planète?
İyi bir fikir olabilir. Sarhoşlar için rehber.
Voilà une idée... un système de guidage pour les personnes ivres.
Bunama belirtileri gösteriyormuş, kafası karışıp düşmüş olabilir.
Elle montrait des signes de démence, il est possible qu'elle soit tombée par erreur.
O'Neal'in cinayeti ile Rosalyn Graham'ın cinayeti arasında bir bağlantı olabilir mi?
Y aurait-il un lien entre son meurtre et celui de Rosalyn Graham?
Onlardan çoktan kurtulmuş olabilir ama kredi kartı ekstresinin faydası olabilir.
Il s'en est peut-être débarrassé, mais son relevé de compte pourrait nous aider.
Mimarınız, Bay Busquet'nin ya da ekibinizden birisi olabilir rüzgar hesaplamasında bir hata yaptığını keşfetti.
Il a découvert que votre architecte ou quelqu'un de son équipe avait fait erreur sur le calcul du vent.
Bu kadın yalnız da çalışıyor olabilir, yabancı bir istihbarat örgütüyle de.
Cette femme, elle pourrait travailler seule ou elle pourrait travailler pour un service de renseignement étranger.
Yerel bağı olmayan sezonluk işçi de olabilir.
Ou c'est un saisonnier sans connaissance locale.
Kör Bayan Brewer'ın düşmesini engellemek için olabilir mi?
Ou éviter à Mme Brewer aveuglée de chuter?
Tam tersi de olabilir.
Ou avoir l'effet inverse.
Herhangi biri olabilir ve silahını bana vermen için seni kandırdım.
Peut-être il est qu'aucun d'entre eux et je viens de vous trompé en remettant votre arme à feu.
Leziz normalliğine bakıyorum da bu nasıl kör iyimserlik olabilir ki?
Comment peut-il être optimisme aveugle, quand je vous regarde Dans l'ensemble de votre délicieux ok-ness?
Olabilir bu ı bir kaç tane daha merak edişinin. Şimdi bir zaman sınırı olduğunu ı'm.
Je me demande encore combien de ceux-là je peux avoir... maintenant que j'ai une limite de temps.
Muhtemelen ne kadar güvensiz olabilir?
A quel point étais-tu peu sûre de toi?
Eskisinden de güzel olabilir.
- Ah oui? - Ce sera peut-être même plus joli.
Eve girme olayı belki de daha güzel bile olmuş olabilir.
L'effraction est peut-être une bénédiction déguisée.
Eğer eski karın olacak orospuyu düşünürsen yardımcı olabilir.
Ça t'aiderait peut-être de penser à ta salope d'ex-femme.
Belki çiftlerin kalan bağlantıları söz konusu olabilir ama sıcak bölgeden odağı kaldırıyor.
Alors le couple doit rester engagé, mais se désintéresser de certaines zones sensibles.
İkisi de olabilir.
- Ou les deux.
Bir kaç sene önce bahsetmiş olabilir ama üzerinden çok sular aktı.
Il y a peut-être un an, mais il s'est passé plein de choses.
- Wheat Chex de olabilir, niye ki?
Wheat Chex. Pourquoi?
Her şeyin başlangıcı bu olabilir.
Ceci pourrait être le début de tout ça.
Bu, her şeyin başlangıcı olabilir.
Ça pourrait être le début de tout.
Onu arayabiliriz diye düşünüyorum ; belki Jake'in eşyaları onda olabilir.
Je suis en train de penser, si on l'appelle, il pourrait avoir des affaires de Jack.
Geçmiş bazı şeyleri değiştiriyor ve her şey olabilir.
Le passé est en train de changer les choses et tout peut arriver.
Av ya da macera rehberi olabilir.
Peut-être un guide de chasse ou d'aventure.
- Sondaj işçisi de olabilir.
Peut-être sur une plateforme pétrolière.
Kesildiği için şaka da olabilir, ama Northeast Eyalet Üniversitesi'nde bir öğrenci Peterson'ı görmüş.
Un raccroché, peut-être une farce, mais apparemment, une étudiante de la fac Northeast State a vu Peterson.
Doğru olabilir ama bunlar Sang Min'in işlediği suçlar yüzünden çekilmiş fotoğrafları.
C'est peut être vrai, mais ce sont des photos anthropométriques prises de Sang Min pour des crimes qu'il a commis durant son illustre carrière de criminel.
Tıbbi uzmanlığıma dayanarak, göze alınan küt bir darbe halk arasında uzağı görememe olarak bilinen miyopluğa neden olabilir.
D'après mon opinion d'expert médical, un traumatisme oculaire contondant est une cause de myopie, qui en d'autre terme est la myopie.
En tepedeyken çekici geliyor olabilir ama herkesi doyurabilecek kadardan fazlasını üretiyorken dışarıda aç insanlar var.
C'est attrayant quand on est au sommet de la chaine, mais les gens ont faim alors qu'on produit plus qu'on doit pour tous les nourrir.
Tekne kaçmaya çalışıyor olabilir.
Le contact essaye de fuir.
Lane'de olabilir.
- Seraient-ils chez Lane?
- Gemi yolculuğuna çıkmak hoş olabilir.
- Ce serait super de partir en croisière.
Fıstık ezmesi olabilir.
Ça pourrait être du beurre de cacahuète.
"Butter" değil de "bob" büyük harfli olabilir mi?
Le "B" majuscule, c'est sur quel B de "Bâbord"?
Kaliteyi artırmak istediklerinin işareti olabilir.
Ils veulent peut-être plus de qualité.
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
dell 45
delia 49
denis 42
debbie 254
dedi 2780
denver 202
deuce 21
delorean 17
dent 20
dendi 27
denny 66
deniz 113
demiş 290
ders 21

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]