Olmuştum traducir francés
1,929 traducción paralela
Memnun olmuştum.
- au nom qu'il a tiré.
Daha iyi olmuştum.
J'ai connu mieux.
Ben de acayip stres olmuştum.
J'étais nerveux de devoir vous demander...
Gerçek şu ki, bir süre sen olmuştum.
En fait, j'ai été vous.
Pelikan Bay'da ilk duvar tırmanışımda birinci olmuştum...
Oui. J'étais premier de la classe à l'escalade de palissade à Pelican Bay.
Ben her zaman Evelyn'e hayran olmuştum.
J'ai toujours adoré Evelyn.
İshal olmuştum.
J'avais la diarrhée.
Donna, daha önce de baba olmuştum.
- Donna, j'ai déjà été père.
Gerçekten çok sarhoş olmuştum.
J'étais vraiment bourré.
İnanması zor olabilir ama ben de aşık olmuştum.
C'est peut-être dur à croire mais j'ai été amoureux une fois.
Babam tarafından azarlanıyor gibiydim. Birden bire... birden bire ufak bir oğlan olmuştum.
Tout à coup, j'étais un jeune garçon et je me faisais réprimander.
Lisede derslerime gerçekten devam etseydim bugün başarılı bir avukat falan olmuştum. - Onun yerine başarılı bir pislik ve tecavüzcü olup çıktın.
Bon sang, si j'avais été nul même quand j'étais au collège, j'aurais pu devenir un avocat brillant.
Eğer duygularım olsaydı şu an darmadağın olmuştum.
Si j'avais des sentiments, j'aurais la chair de poule.
Felç olmuştum, kendi vücudumu izliyordum.
J'étais paralysé. { \ pos ( 192,230 ) } Emprisonné dans mon propre corps.
Şüphem kalmasın diye ben de bizzat müdahil olmuştum.
J'étais impliquée trop personnellement pour être lucide.
O kadar acayip olmuştum ki.
Je me sentais bizarre.
Buna daha önce çalıştığım bir projede şahit olmuştum.
J'ai travaillé sur un projet avec ce genre de phénomènes.
Orda barış gönüllüsü olmuştum.
J'y ai fait mon année aux Corps de la Paix.
Onunla daha önce birlikte olmuştum. Pek iyi değildi.
Je l'ai déjà testée, pas terrible.
Hayır, ben aşı olmuştum.
Non, j'ai été vacciné.
Sizi ne söyleyeceğim, beni terkettiğinde, kör olmuştum.
Je vous dirais que lorsqu'elle m'a quitté j'ai été pris au dépourvu.
Hemşirelik okulundan yeni mezun olmuştum.
Je sortais tout juste de l'école d'infirmières.
Yine böyle bir seferdi, lastiklerimi deldiğine ikna olmuştum.
C'est à ce moment que j'étais convaincu qu'elle avait crevé mes pneus.
Tel Aviv'deyken bunlardan birkaç tanesine şahit olmuştum.
J'en ai vu quelques-uns, quand j'étais en mission à Tel Aviv.
Erica, orta üçteyken acil bir rahim ameliyatı olmuştum.
Quand Erica était en quatrième, j'ai dû subir une hystérectomie en urgence.
Ben aylar sonra aşık olmuştum, dakikalar sonra değil.
Je suis tombé amoureux en plusieurs mois, - pas en quelques minutes.
Tanrım. Onu söylediğim saniyede çok pişman olmuştum zaten.
Dès que c'est sorti de ma bouche, je l'ai regretté.
Belli ki durumdan rahatsız olmuştum.
J'étais mal à l'aise, c'est évident.
Tıbbiyeden yeni mezun olmuştum.
Je sortais de fac.
Dixon bizimle yaşamaya başladığı ilk zamanlarda, tamamıyla tepetaklak olmuştum.
Quand Dixon est arrivé chez nous, j'ai vraiment flippé.
Acayip tahrik olmuştum. Onu öptüm.
J'étais vraiment excitée... je l'ai embrassé.
Boyum 1.98 olsaydı, çoktan bir profesyonel olmuştum.
Si je faisais 1,98 m, je jouerais en pro maintenant.
Seni benden aldıklarında harap olmuştum ve seni başka bir anne ile düşündüm.
J'ai tellement souffert quand on t'a emmené, quand je t'imaginais avec une autre mère.
Koşarak çıkışa gittiğini görür gibi olmuştum.
J'ai cru te voir sortir en courant.
Son zamanlarda gerçekten oyuncunun biri olmuştum.
J'ai vraiment joué avec toi dernièrement.
Gece hızlı ilerlesin diye iyice sarhoş olmuştum, ama sonlara doğru makyajı zaten işimi kolaylaştırıp tüm isteğimi öldürmüştü.
je me suis saoulé pour essayer de faire passer plus vite la soirée et à la fin le maquillage commençait presque à me plaire.
İstenmeyen kişi olmuştum.
J'étais devenu persona non grata.
Ama öyle kamufle olmuştum ki beni görmediler.
Mais j'étais si recouvert qu'ils ne m'ont pas vu.
Harap olmuştum.
J'étais ravagée.
Şoke olmuştum!
J'étais comme paralysée.
Bir gün, en karizmatik oyun tasarımcısı olmuştum.
Le lendemain, j'étais la star des concepteurs vidéo.
Aslında, o zamanlar onu kumarda dolandırmaya kalkmıştım da sonunda kaybeden ben olmuştum.
Au début, je voulais lui voler son argent. Mais je ne savais pas à qui j'avais affaire.
Düğününde ona destek olmuştum. Sienna'nın doğumunda yanındaydım.
Quoi d'autre?
Harika bir tetikçi olmuştum.
Quel bon tueur à gages je fais.
Ben değil, bir arkadaşıma kefil olmuştum.
Pas moi, je me suis porté garant pour le prêt d'un ami.
Bu şeylerin ilk çıktığı zamanı hatırlıyorum. Sanırım yatılı okuldan yeni mezun olmuştum.
J'en ai plus vu des comme ça depuis le pensionnat.
- Neyi? Beni, üzerimde elbiselerim yokken, gördüğünde çok mahcup olmuştum.
Je suis mortifiée que tu m'aies vu sans vêtements.
Endişeliydim. Ona bir şey olduğuna ikna olmuştum.
Ca m'a inquiété et je suis devenue persuadée qu'il lui était arrivé quelque chose.
On sekiz yaşımdayken, üniversitenin ilk yılında, bir kıza delicesine aşık olmuştum.
À 18 ans, je suis tombée folle amoureuse d'une fille.
Biliyorum, ben de şok olmuştum.
ËCa m'a surpris aussi.
18 yaşındayken Ada'ya aşık olmuştum.
À 18 ans, je suis tombé amoureux d'Ada.
ölmüş 552
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş bil 39
olmuş yani 32
ölmüş olamaz 20
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş bil 39
olmuş yani 32
ölmüş olamaz 20