Ona aşık oldum traducir francés
170 traducción paralela
Evlendikten sonra ona aşık oldum.
Je veux dire... Il fallait que je gagne ma vie.
Ama sargılarını açtığımızda, yüzüne baktım ve... Aptal olduğumu düşüneceksiniz, ama sanki ona aşık oldum.
Mais quand nous avons enlevé ses bandelettes et que j'ai vu son visage... vous me trouverez idiot, mais je suis tombé amoureux d'elle.
Ona aşık oldum.
Je l'aime.
Ben dün gördüm ve çıldırdım. Ona aşık oldum.
Je l'ai vu hier, et je l'ai tout de suite adoré.
Sanırım, ben de ona aşık oldum. Evet, ona ve yılanlarına.
Je crois être amoureuse de ce poisson, avec son serpent et tout.
Ona aşık oldum... Orada olanın hepsi buydu.
Je regrette que tout cela soit arrivé.
Bir yıl önce onu şu elbise mağazasında görmüştüm... o andan sonra, ona aşık oldum.
Je l'ai rencontrée il y a un an et depuis j'ai été fou d'elle, perdu.
Ben ona aşık oldum.
Je l'aime.
Onunla tanıştığımda şiddetli bir şok sonrası tedavi altına alınmıştı. Ona aşık oldum ve.. Onu tedavi etmeye ikna ettim.
Quand je l'ai rencontrée, elle était traitée pour un grave état de choc, je suis tout de suite tombé amoureux et j'ai essayé de me convaincre qu'elle était parfaitement guérie.
Ona aşık oldum!
J'en suis tombée amoureuse!
20 dakika içinde ona aşık oldum!
Je suis tombée amoureuse de lui en 20 minutes.
Neden ona aşık oldum ki?
Pourquoi suis-je tombée amoureuse de lui?
Son birkaç hafta içinde ona aşık oldum.
Ces dernières semaines, je suis tombé amoureux d'elle.
Size hemen söyleyeyim, ben ona aşık oldum. O da beni seviyor.
Autant vous le dire tout de suite... je suis amoureuse de lui.
Prenses Dünya'yı aradım, bahçesine girdim onu gördüm ve ona aşık oldum.
J'ai cherché Dunya, je suis entré dans son jardin. Je l'ai vue et je suis tombé amoureux d'elle.
Görmememe rağmen, ona aşık oldum.
Je suis amoureux d'elle sans l'avoir vue.
- Beni sınavda bıraktı ben de ona aşık oldum.
C'est très... Il m'a collée et je suis tombée amoureuse.
Ve ben de ona aşık oldum.
Je suis tombé amoureux d'elle.
Öyle çaresiz görünüyordu ki. Kaybolmuş bir köpek yavrusu gibiydi. Sonra ona aşık oldum.
Il avait l'air si fragile et mon cœur a flanché.
Ona aşık oldum ve onunla evlendim.
Je l'ai aimée et épousée.
Bilmem. Ama galiba ona aşık oldum.
Je sais pas, mais je crois que je suis amoureux.
Ona aşık oldum ve kaybettim...
Je l'ai aimée et je l'ai perdue.
O anda ona aşık oldum.
J'ai eu le coup de foudre.
Evlendim çünkü ona aşık oldum.
Je l'ai épousé parce que je l'aimais.
Sanırım işte o anda ona aşık oldum.
C'est ce qui m'a séduite.
Bunun çok çılgınca geldiğini biliyorum Barry ama sanırım ben ona aşık oldum.
Je sais que ça peut paraître fou, Barry, mais... Je crois que je l'ai vraiment dans la peau.
- Ona aşık oldum!
- Je l'aime!
Sanırım ona aşık oldum.
Je crois que je suis amoureux d'elle.
Bu kaltağı bu kadar önemli yapan ne? Çünkü ona aşık oldum tamam mı?
Parce que je suis amoureux d'elle, putain.
Bobby'i hiçbir zaman çok sevmedi... ve, ben her nedense, ona aşık oldum.
Bobby ne lui plaisait pas beaucoup, mais je suis tombée amoureuse de lui.
Hava Kuvvetlerinden bir yüzbaşıyla tanıştım, ve ona aşık oldum.
J'ai rencontré un capitaine de l'armée de l'air. Je suis tombée amoureuse de lui.
Ama ben, ona aşık oldum.
Mais j'ai eu le coup de foudre.
Gerçekten ölürken, ona aşık oldum.
Je suis tombée amoureuse de lui et il va mourir.
Ama bunun yerine ona aşık oldum.
Mais j'en suis tombée amoureuse.
Ona aşık oldum ve onunla evlendim. İsmiyle ya da diniyle değil.
Je l'aimais et je l'ai épousée, elle, pas son nom ou sa religion.
Komik olan, söyler söylemez, gerçekten ona aşık oldum.
C'est drôle, dès que je lui ai dit, j'ai réellement commencé à l'aimer.
Ona aşık oldum.
- Je suis tombé amoureux.
Sanırım ona, evlendikten iki sene sonra, gerçekten aşık oldum.
Je crois que je suis vraiment tombé amoureux d'elle deux ans après notre mariage.
Ben de ona aşık oldum.
Je l'aimais.
Belki ona biraz aşık oldum.
J'étais un peu amoureux d'elle.
Hayır, ben ona gerçekten aşık oldum.
- Non, je l'aime vraiment.
- Alex, ona aşık oldum.
- Je l " aime.
Başta çok etkilenmedim ama sonra. Ona kör kütük aşık oldum.
Elle était insupportable, mais quand ça a pris, je l'aimais tellement que j'en avais mal.
Sanırım ben ona bu yüzden aşık oldum.
C'est ça qui m'a rendue amoureuse.
- Ona baktım ve aşık oldum.
- Je l'ai observée et suis tombé amoureux.
Ona aşık oldum.
Je suis tombée amoureuse d'elle.
Ve o anda... ona... aşık oldum.
Et j'ai eu le coup de foudre pour lui.
Ona iki defa aşık oldum.
Je suis tombé amoureux d'elle deux fois.
işte bu nedenle ona ilk görüşümde aşık oldum.
C'est pour cela que je suis tombée amoureuse de lui.
- Ona aşık olduğunu mu düşünüyorsun? - Evet, oldum.
- Tu pensais que c'est elle que tu aimes?
# Ona gerçekten aşık oldum #
Je suis vraiment tombé amoureux d'elle.
ona aşık mısın 59
ona aşıksın 19
ona aşıktım 18
aşık oldum 71
öldüm 57
oldum 49
öldüm ben 21
öldüm mü 28
ona aşığım 44
ona anlat 18
ona aşıksın 19
ona aşıktım 18
aşık oldum 71
öldüm 57
oldum 49
öldüm ben 21
öldüm mü 28
ona aşığım 44
ona anlat 18