Ona dokunmayın traducir francés
227 traducción paralela
Ona dokunmayın.
Laissez-la tranquille.
Ona dokunmayın.
Ne le touchez pas.
Ona dokunmayın.
Ne la touchez pas.
Bayan Laurel. Ona dokunmayın lütfen.
Mlle Laurel, laissez-le tranquille.
Ona dokunmayın!
Laissez-le! Je vous défends d'y toucher.
Ona dokunmayın.
Laissez-le.
- Size ona dokunmayın demiştim.
Fallait pas le toucher.
Hayır, ona dokunmayın.
Non, épargnez-la.
Ona dokunmayın!
Arrêtez!
Ona dokunmayın Mr. Nazario, O vebalı.
Ne le touchez pas, Mr. Nazario, c'est la peste.
Ona dokunmayın yüzbaşı. O garnitür.
Ne touchez pas à ça, c'est l'assaisonnement.
Ona dokunmayın!
Ne le touchez pas!
- Hayır, ona dokunmayın.
N'y touchez pas!
- Ona dokunmayın.
- De ne pas y toucher.
Ona dokunmayın!
Laissez ça!
Ona dokunmayın efendim.
Tenez-vous a distance
Ona dokunmayın, o vebalı.
Sortez-la avant qu'on l'attrape.
Madam, ona dokunmayın!
Mme, ne touchez pas à ça!
Hayır. Ona dokunmayın.
Ne le touchez pas!
Pekala, ona dokunmayın.
Très bien, ne le touchez pas.
- Ona dokunmayın!
- N'y touche pas!
Bay Tremont - Ona dokunmayın.
- Ne le touchez pas.
Gino'dan uzak durun. Ona dokunmayın.
Foutez-lui la paix.
- Ona dokunmayın dedim!
- J'ai dit de ne pas le toucher!
- Dokunmayın ona. Duydunuz mu? - Tamam.
- Vous ne le toucherez pas.
Ona dokunmayın.
- Non, laisse-le.
dokunmayın ona. bir kuşu bile incitmez.
Un garçon qui n'a jamais fait de mal à une mouche!
- Dokunmayın ona. - Maddalena.
Bonsoir, Maddalena.
- Sakın ona bir daha dokunmayın! - Bayan Hunter.
N'osez pas le toucher à nouveau.
O zaman ona dokunmayın.
Laissez-le.
Ona sakın dokunmayın!
Ne le touchez pas!
Dokunmayın ona.
Ne le touchez pas.
Dokunmayın ona!
Laissez-la!
Lütfen, dokunmayın ona.
Je vous en prie, laissez-la.
Ona sakın dokunmayın!
Elle me l'a laissee.
Ona dokunmayı nasıl başardın?
Comment avez-vous fait?
- Dokunmayın ona! Şimdi bakın, size garip gelebilir ama bu herif kaçık!
Je sais que ça doit vous sembler bizarre.
... ne kadar seyrek de olsa dışarıdaki ampülü değiştirmekten nefret ederim... malum orası hep kirlidir ve bir sürü ölü böçek vardır bu yüzden sadece ona dokunmayı bile sevmem.
Je déteste changer les ampoules de dehors car même si elles sont bien vissées, elles attirent la saleté et les bestioles et je n'aime pas les toucher.
Dokunmayın ona.
- Quoi? - Ne touchez pas à ça.
Dokunmayın ona!
Ne la touchez pas.
Ne olursa olsun, ona sakın dokunmayın.
N'y touche pas, quoi qu'il arrive.
Dokunmayın ona!
Touche pas ça!
- Ona dokunmayın!
Ne la touchez pas!
Ona dokunmayın. Ona dokunmayın!
Ne le touchez pas.
Dokunmayın ona.
N'y touchez pas.
O benim! Hadi, hadi! Kıpırdama! Ona dokunmayın!
II est à moi!
- Dokunmayın ona.
Ne la touchez pas.
Peki, sakın dokunmayın ona.
Pour le moment ne le touchez pas.
Dokunmayın ona!
Ne le touchez pas!
Hayır, ona dokunmayın.
N'y touchez pas.
Annem ona sakın dokunmayın dedi.
Maman nous a interdit d'y toucher.
dokunmayın 52
dokunmayın bana 39
dokunmayın ona 24
ona da 19
ona dedim ki 73
ona de ki 62
ona dikkat edin 24
ona dokunma 127
ona dikkat et 105
ona değil 30
dokunmayın bana 39
dokunmayın ona 24
ona da 19
ona dedim ki 73
ona de ki 62
ona dikkat edin 24
ona dokunma 127
ona dikkat et 105
ona değil 30