Ona gününü göstereceğim traducir francés
38 traducción paralela
Ona gününü göstereceğim, göstereceğim.
Je lui montrerai, il verra.
Ona gününü göstereceğim.
Il va payer!
Elime geçirdiğimde, ona gününü göstereceğim.
Quand je le choperai, je lui ferai passer un sale quart d'heure.
Pekala. Ona gününü göstereceğim.
- Je vais lui coller le maximum.
- Ona gününü göstereceğim- -
- Je lui apprendrai à flirter avec ma...
- Ona gününü göstereceğim.
- Ne vous mêlez pas de ça, Birnbaum.
Ona gününü göstereceğim!
Je vais lui apprendre!
Ona gününü göstereceğim.
Je vais le dompter.
Ona gününü göstereceğim. Ona unutamayacağı bir şey yapacağım.
Je lui collerai un procès qu'elle n'oubliera pas.
- Beyefendi. Beyefendi. - Ona gününü göstereceğim.
- Monsieur, monsieur.
Ona gününü göstereceğim!
Passez-le-moi, je vais lui sonner les cloches à ce bon à rien!
Ona gününü göstereceğim.
Je vais lui montrer.
Bir dahaki sefer onu yakaladığımda, ona gününü göstereceğim.
La prochaine fois que je l'y prends, je lui dis ce que je pense.
Dayan Grundy, ona gününü göstereceğim.
Tiens bon, Grundy! Je m'occupe de lui.
Lanet olasıca Issızlık Cadısı. Ona gününü göstereceğim.
Maudite Sorcière des landes, prends garde!
Buradan çıktığımda, ona gününü göstereceğim.
Dès que je sors d'ici, il va voir.
- Ona gününü göstereceğim,
- Je vais la démolir.
Ona gününü göstereceğim.
Lui donner un peu de ça.
Yine Bağdat'taki o kadını görmeye gittiyse Tanrı'ya yemin ederim ona gününü göstereceğim.
S'il est retourné voir cette femme à Bagdad, je le jure devant Dieu, je lui couperai les couilles.
Ona gününü göstereceğim. Ooh. Tamam.
Je vais lui montrer.
Geri zekâlı Julie, ona gününü göstereceğim.
Stupide Julie, je vais lui apprendre.
Ona gününü göstereceğim.
Je vais lui expliquer ma façon de penser.
- Evet, ona gününü göstereceğim.
Qu'il aille se faire voir.
Ona gününü göstereceğim.
Je ne vais lui montrer aucune pitié.
Teğmeninle görüşüp ona gününü göstereceğim.
J'aimerais tellement voir ton Lieutenant et lui dire ce que je pense.
- Ona gününü göstereceğim!
Pour qu'il sache l'heure de sa mort!
Sana söyleyeyim yine o adamsa, gününü göstereceğim ona.
Crois-moi, si c'est encore cet homme, il va voir de quel bois je me chauffe.
Ona gününü göstereceğim.
Je vais lui apprendre.
Şimdi ona gerçekten gününü göstereceğim.
Je vais l'aplatir.
Eve döndüğümüzde gününü göstereceğim ona.
Une fois à la maison, je vais le secouer.
Buraya gelince göstereceğim ona gününü.
Attends que je le revoie!
- Göster ona gününü. Makine boşalınca bu iş nasıl yapılır göstereceğim size.
Je vais te donner une leçon!
gene mi O... ona gününü gosterecegim!
Pas encore lui... Je vais lui montrer!
Bu akşam ona gününü göstereceğim.
Elle va m'entendre.
Ona yaptığı şey yüzünden Marslı kaltağa gününü göstereceğim.
J'aurais ma revanche sur la sorcière martienne qui lui a fait cela!
Ona gününü göstereceğim.
Je vais la choper.