English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ O ] / Ons

Ons traducir francés

183 traducción paralela
23 ons.
650 grammes.
Ons ekiz kişiyi öldürdüler ve cesetleri doktor Knox'a sattılar.
Ils ont tué 18 personnes et vendu leurs corps au Dr Knox.
- Yaklaşık ton başına 20 ons.
- 20 onces à la tonne.
Beş mil uzaktan bir tepeye bakıp, bir ons altın varsa bile bunu sana söyleyebilirim.
Je m'y connais et à l'œil nu, je peux dire qu'il y en a.
Tek bir ons bile altın olsaydı, inan bana, onu görürdüm.
S'il y en avait, je l'aurais vu, crois-moi!
Bay Richards, altının ons'u 240 şilin olduğuna göre bu parçacık, ki tahminen binde 25 ons olsa aşağı yukarı 6 şilinlik bir kayba yol açacaktı.
A 240 shillings l'once de fin, cette parcelle d'environ 0,025 once, est une perte de 6 shillings.
Yeryüzündeki tüm oğlanlar arasından niye onunla kilitli kalmak zorunda kaldım ki?
Et de tous les gar? ons. pourquoí fallaít-íl que ) e tombe sur luí?
Şey, bu sana bir ons altın tozu ya da 20 dolar nakit paraya patlar.
Ça te coûtera une once de poudre ou 20 dollars.
- 31 ons, ve hepsi bu. - 31 ons.
879 grammes.
Düğün günü damada 200.000 altın ons vereceğim.
Le jour du mariage, je remettrai à l'époux... vingt sacs de dix mille onces...
Onsu 20 dolardan, 250 ons, 5,000 dolar yapar.
250 onces d'or à 20 $ l'once, ça fait 5 000 $.
... gardiyan Simmons ve Reeves'in kaçtigini ofisime haber verdigi zaman derhal harek ete geçtik.
... quand le surveillant informa mon service... de l'évasion de Simmons et de Reeves. Nous av ons immédiatement réagi.
McCormack'in cesedini bir saat önce bu sekilde bulduk.
Nous av ons découvert le corps de McCormack, il y a 1 heure.
Ben bir özel dedektifim.Çalınan veya sahte olan, sanat eserlerinin, araştırılması, takibi ve ortaya çıkarılması benim uzmanlık alanım.
Je suis detective prive, specialiste des ouvres d'art volees. Je poursuis, je demasque et je devoile les contrefa  ons.
Jacob, bu dinamit çubuğu tam olarak dört ons ağırlığında.
Jacob, ce bâton de dynamite pèse exactement 1 00 grammes.
Kahvaltı, dört rafadan yumurta, iki dilim ekmek, kahve, bir ons kanyaktan oluşacak.
Petit déjeuner : Quatre œufs crus, deux toasts, un café, une once de cognac.
Her şeyi denedik.
Nous av ons fait le maximum.
Bir ons 142 karat eder, bu epeyce buz. Kolay olmayacak.
A raison de 142 carats la livre, cela en fait beaucoup. ça ne sera pas facile.
Boş ver Sam. Kimse günde 4 ons okuyamaz.
Laisse tomber, Sam.
- Saat 7'de bir dilim muzlu kek yemiş. Sonraki bir buçuk saat boyunca, 8 ons beyaz şarap tüketmiş.
- Elle a mangé du gâteau à 19 h, puis bu 220 cc de vin en une heure et demie.
6 Libre 3 Ons, gerçekten çok güzel.
- Elle pèse combien? - 2,8 kg. Elle est belle.
Hasta bir bebek zürafa bulduk.
Nous av ons un bébé girafe malade.
750'den 630'u çıkar, 120 eder. Ons olarak ne kadar eder?
750 moins 630, ça fait 120.
Yaklaşık 4 ons.
- Ça fait combien de onces?
26 pound, 7 ons.
26 livres, 7 onces.
Artık, birkaç ONS tonlarca ağırlığa üstün geliyor.
Maintenant il faut que tu apprennes à utiliser ta puissance.
Bu da ayak işlerine bakmadığımız, yiyecek hazırlamadığımız ve silahlarımızı kapıda bırakmadığımız anlamına gelir.
Nous ne fer ons pas de courses, ni de casse-croûte... et nous ne laisserons pas nos armes à la porte.
16 pound ve beş- - İki ons.
8 kilos, 200... 50 grammes.
Onlara büyük bir hasar verdiki
Nous leur av ons infligé d'énormes dégâts!
Bir Ons zayıflamadı.
Rien, pas un gramme.
Bilmiyorum... belki üç ons.
J'en sais rien... dans les 100 grammes.
Üç ons bedava malı öylece bırakamazsın.
On peut pas laisser passer 100 grammes de poudre à l'œil.
Bak, cebimde üç ons malla ortalıklarda dolaşmayacağım, tamam mı?
Je veux pas me balader avec 100 grammes sur moi.
Devam edersiniz. Her ons enerji kaslarınız tarafından emilir.
Chaque once d'énergie est aspirée de vos muscles.
Ve arabada kendisine ait olduğunu itiraf ettiği 1 ons mal vardı.
et 300 grammes d'herbe planqués dans la voiture.
Sanırım babanla ilk öpüştüğümüz yerde duruyorsun.
Ici, ton père et moi av ons fait l'amour pour la 1 re fois.
Orada olanları ispatı Efendimizin büyü ile uğraşanları hafife almadığı.
nous av ons la preuve que le Seigneur ne prend pas la magie noire à la légère.
Bir ons 1,000 dolar, sekiz top 200 ve bir gram 80.
L'once, c'est 1000. Le gramme, 80.
İster bir ons, ister bir hektar olsun, eğer bir çiftlikte hintkeneviri yetiştiriliyorsa... bu çiftliğe el konulabilir... ve satılabilir.
Si vous faites pousser de la marijuana dans votre ferme... que ce soit une once ou un hectare de plantes... cette ferme peut être saisie... et cette ferme peut être vendue.
Sekiz ons.
280 ml.
Nerede kalmıştık?
Ou en ét! ons-nous?
Neredeydik?
Ou en ét! ons-nous?
Hayır, o bir ons.
Non, 28 g. Non, 7.
Çeyrek. Hayır, bu bir çeyrek, o bir ons, tamam mı?
C'est 28 g, d'accord?
Ons'u 350 dolar, 35 ons bir kilo, 40 kilo bir külçe.
350 $ l'once, 16 onces par livre, 90 livres par lingot.
14 ons'luk bir patlayıcı, İskoçya'da bir uçağın düşmesine sebep olmuştu. Bir kahve paketinden bile daha küçük.
400 g de Semtex ont descendu l'avion de Lockerbie.
Hadi gidelim.
all ons-y.
Ve bana derdi ki :
ons.
- 37 ons.
- Mille cinquante grammes.
ben seni ciddi bir şekilde uyarıyorum.
Allons... ons devrais resoudre quelques problèmes...
Erkeklerde çok saf.
Les gar  ons sont stupides.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]