English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ O ] / Oturabilirsin

Oturabilirsin traducir francés

449 traducción paralela
Ţalteri indirdiklerinde kucađýmda oturabilirsin.
Viens sur mes genoux quand ils mettront le jus.
Buraya oturabilirsin.
Tenez, mettez-vous là!
İstediğin kadar oturabilirsin.
Tu peux rester tant que tu veux.
Bu güzel evde oturabilirsin.
Dans cette belle maison.
Ayrıca oturabilirsin.
Vous pouvez aussi vous asseoir.
Samur kürkler giyebilirsin Kulüplerde ön sıralarda oturabilirsin
Tu peux t'habiller de vison Pour te montrer dans les réceptions
Oturabilirsin.
Tu peux te rasseoir.
Açlıktan ölene dek bir bankta oturabilirsin.
Alors, faut crever de faim!
Soğuk bir yolculuk olacak. Şoför mahalinde oturabilirsin belki.
Il va faire froid, monte avec le chauffeur.
Oturabilirsin.
Assieds-toi.
İstediğin yere oturabilirsin.
Asseyez-vous.
Oturabilirsin.
Vous pouvez vous asseoir.
Sen öne oturabilirsin. Hayır, sen arkaya geç.
Non, assieds-toi derrière.
Yerine oturabilirsin. Defterlerinizi çıkarın.
Retournez à votre place.
Babanın eski koltuğuna oturabilirsin.
Vous pourriez occuper le poste de votre père.
Teşekkürler Oturabilirsin.
Merci. Vous pouvez quitter la barre.
Oturabilirsin.
Tu peux t'asseoir maintenant.
Artık, oturabilirsin, tatlım.
Maintenant, ma chérie, assieds-toi là.
Dikilebilirsin, oturabilirsin, baş aşağı durabilirsin, uzanıp yatabilirsin, ama bana gerçeği söyleyene kadar hareket etmiyoruz.
Que tu sois debout, assise ou sur la tête, tu me diras d'abord la vérité.
- Buraya. Sen... buraya oturabilirsin.
- Là, c'est ta place.
Oh, oturabilirsin.
Rasseyez-vous.
İşte, bu sandalyeye oturabilirsin.
Je vous laisse la vraie chaise.
Buraya oturabilirsin.
Si nous nous asseyions?
Şimdi oturabilirsin, Ralph.
Tu peux t'asseoir Ralph.
- Yine de oturabilirsin.
- Asseyez-vous.
Hayır, Oraya oturabilirsin.
Non, tu peux t'y asseoir.
İstersen oturabilirsin.
Tu peux t'y asseoir si tu veux.
Oturabilirsin.
Asseyez-vous.
Şimdi oturabilirsin.
Maintenant, vous pouvez vous asseoir.
Elbette, otur dostum, buraya oturabilirsin.
Asseyez-vous donc, l'ami. Prenez cette chaise.
Tam şuraya, herhangi bir yere oturabilirsin.
Asseyez-vous où vous voulez.
Şu küçük, gözden ırak kulübede oturabilirsin belki.
Tu pourrais t'installer dans la cabane, à côté.
Oturabilirsin.
Oui, bien sûr.
Çok güzel. Oturabilirsin.
Très bien, assieds-toi.
Kendi evinde oturabilirsin.
Du moins, tu peux t'asseoir chez toi.
- Şuraya oturabilirsin.
- Première table.
Oturabilirsin.
Regagnez votre place.
İstediğin yere oturabilirsin, tatlım.
Tu peux t'asseoir où tu voudras.
Şimdi oturabilirsin.
A présent, vous pouvez vous asseoir.
Önde oturabilirsin.
Tu peux t'asseoir devant.
- Sorun değil. Bizimle oturabilirsin.
- Viens avec nous.
- Yerime oturabilirsin. - Teşekkürler.
- Assieds-toi là.
Hayır, oturabilirsin.
Je vous en prie.
İstediğin gibi oturabilirsin.
Tu devrais t'asseoir.
Şurada oturabilirsin.
Tu ne peux pas t'asseoir là.
Oturabilirsin.
Tu peux t'asseoir.
Sen Michael ile birlikte oturabilirsin.
Asseyez-vous, détendez-vous.
- Tabii oturabilirsin.
- Bien sûr.
Oturabilirsin!
- Tu peux t'asseoir!
Artık oturabilirsin.
Ça va, Louie?
Yanıma gelip büyük koltukta benimle oturabilirsin. Tamam.
Vous pouvez vous asseoir avec moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]