English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ O ] / Oğlum

Oğlum traducir francés

29,641 traducción paralela
Aferin oğlum.
Sois sage.
Nasıl olduğunu biliyor musun oğlum? Nasıl olduğunu biliyor musunuz? Delirmeyeceğinizi bilmenin ve dışarıya çıkmaya çalışan bu çılgınlığı, bilmiyor musunuz?
Tu sais ce qu'on ressent quand on n'est pas fou, et que la folie est ailleurs, n'est-ce pas?
Oğlum ayakkabılarına kustuğu için özür dilerim.
Je suis désolé que mon fils ait vomi sur tes chaussures.
Oğlum!
Mon fils!
Etrafına bir bak oğlum.
Regarde autour de toi, fils.
Değil mi oğlum?
Pas vrai, mon pote?
Burada, ama burası benim evim ve o da benim oğlum.
Oui, mais c'est ma maison, et c'est mon fils.
Seni gördüğüme sevindim, oğlum.
C'est bon de te voir, fils.
Oğlum.
Mon fils.
Durumun nasıl, oğlum?
Comment t'en es-tu sorti, fils?
Onlar benim adamlarım, oğlum.
Ce sont mes hommes, fils.
Seni seviyorum, oğlum.
Je t'aime, fils.
- Sorsana, hiç Kızılderili görmüş mü. - Sus oğlum.
Demande s'il a vu des Peaux-Rouges.
Merhaba oğlum.
Salut, toi.
Hadi, oğlum.
Viens, fiston.
Kusura bakma, oğlum.
C'est pas drôle.
Gerçekten Narcisse ve arkadaşları bu kadar güce sahipken oğlum reşit olduğunda istekleriyle çekileceklerini mi sanıyorsun?
Pensez vous sincèrement, que ayant été au pouvoir, Narcisse et ses amis, l'abandonneront volontairement lorsque mon fils aura l'âge de gouverner?
Oğlum gerçekten beni gafil avladı.
Mon fils m'a pris de court avec cela, vraiment.
Oğlum ne olacak?
Et mon fils?
Ama ona iyi baksan iyi olur, oğlum. Ona camionazo vermiş gibisin.
Oui, ça y est, mais tu dois mieux prendre soin de lui.
Oğlum ve kızım ne olacak?
Et mon fils et ma fille?
Gel buraya, oğlum.
Viens ici, fils.
- Gel, oğlum.
Allez, fils.
Bir oğlum var.
J'ai un fils.
Oğlum, gergin görünüyorsun.
Mon garçon, tu as l'air nerveux.
Tahttan vazgeçip dolaylı olarak diğer oğlumu öldüren oğlum.
Un fils qui a renoncé au trône et tué mon autre fils.
Sen de bana at oğlum. Haydi.
Envoie-le-moi.
Seni seviyorum oğlum.
Je t'aime, mon fils.
Oğlum, Kapalı yoldaydım
Merde, j'étais à la ramasse.
Oğlum dediğin kişi.
Votre fils, comme vous l'appelez.
Teşekkür ederim, oğlum.
Merci, mon fils.
Artık gitmelisin, oğlum.
Tu dois partir, mon fils.
Oğlum ya.
Oh.
- Evet. - Oğlum Phil mi?
Mon pote Phil?
Sigmund Freud seni çok etkilemiş oğlum.
Sigmund Freud aurait fait un bon voyage avec toi
Kahraman olarak canını veren oğlum için hem de!
Pour mon propre fils mort en héros!
- Aferin oğlum. - Merhaba.
Bien, mon grand.
Oğlum John iki aylıkken öldü.
Mon fils, John, est décédé à l'âge de deux mois.
Aferin oğlum.
Bien, mon grand.
- Hayır, o gün oğlum çalışıyordu.
Non, mon fils travaillait ce jour-là.
Oğlum. Vuruldu.
Il s'est fait tirer dessus.
Biricik oğlum o benim.
Il est mon seul fils.
- Bir şey değil, oğlum.
De rien, fiston.
- Oğlum hastaydı.
Mon garçon était malade.
Oğlum tedaviyi eve getirmek için savaştı.
Mon fils s'est battu pour ramener le vaccin à la maison.
Etrafına iyi bak oğlum.
Tu devrais faire le calcul, fiston.
Oğlum Blaine'e ise...
Pour mon fils, Blaine.
Oğlum Blaine'e mülklerimi bırakıyorum.
À mon fils, je lègue la gestion de mes liquidités.
Oğlum!
Fils!
Oğlum olur.
C'est mon fils.
Çılgınlık için her zaman bir yöntem vardım, oğlum.
Il y a toujours une raison à tout, mon garçon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]