English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Sen olduğunu biliyorum

Sen olduğunu biliyorum traducir francés

532 traducción paralela
Bak tasarımcının sen olduğunu biliyorum ama benim bu şeyi uçurmamı istiyorsan- -
C'est vous le dessinateur... mais si vous voulez que je pilote cet engin...
Sen olduğunu biliyorum.
Je sais que c'est toi.
"Bu senin yürüyüşün!" "Sen olduğunu biliyorum, Gioacchino."
A ta façon de marcher, Ugo... à ton arthrose...
Sen olduğunu biliyorum.
Je sais que c'est toi. Excuse-moi, on plaisante.
Sen olduğunu biliyorum.
Je sais que c'est vous.
Frasier, sen olduğunu biliyorum.
Frasier, je sais que c'est toi.
Hadi sen olduğunu biliyorum.
Je sais que c'est toi.
Stooge, sen olduğunu biliyorum, adamım.
Stooge, je sais que c'est toi, mec.
Sen olduğunu biliyorum Wells.
Je sais que c'est vous, Wells.
Sen olduğunu biliyorum.
Je le savais.
Sen olduğunu biliyorum, girip çıkarken gördüm.
Je sais que c'est toi. Je t'ai vue aller et venir.
Sen olduğunu biliyorum!
Je sais que c'était toi!
Sen olduğunu biliyorum.
J'en suis sûre.
- Sen olduğunu biliyorum.
Je sais que c'était toi.
Sen olduğunu biliyorum.
Je sais que c'est toi
Jeffrey? Jeffrey, sen olduğunu biliyorum.
Jeffrey... je sais que c'est toi.
Ama şimdi, gerçekten sevdiğim tek kadının sen olduğunu biliyorum.
Maintenant, je sais que tu es la seule que j'aime.
Ne olduğunu biliyorum ama sen devam et.
Je connais la fin! Mais continuez!
Sen bir erkeği sevmenin ne olduğunu bilmiyorsun ama ben biliyorum.
Savez-vous même ce que c'est aimer? Et je l'emmènerai... partout où j'irai! Moi, je le sais!
Senin bunu anlamanın güç olduğunu biliyorum, çünkü sen daha bir çocuksun.
Difficile pour toi de comprendre, tu es encore une enfant.
Korkmadığını biliyorum ama sen... onun nasıl biri olduğunu bilirsin.
Je sais... mais vous... vous savez comment il est.
Biliyorum ki sen bir palavracısın, sen de öyle olduğunu biliyorsun.
Je sais que vous êtes un imposteur et vous le savez.
Charles'ın ne olduğunu biliyorum ; sen de öyle.
Je sais qui était Charles, et toi aussi.
Hatırlamanın zor olduğunu biliyorum. Ben Jo-Jo, sen de Annabel.
C'est difficile à retenir, mais moi c'est Jo-Jo, et toi Annabel.
Ben, kim olduğunu biliyorum, ama sen karanlıktasın.
Je sais qui tu es, et toi tu es dans le noir.
# Sen, farklı bir yerden geldin # # ve epeydir gezdiğini biliyorum # # ve şimdi bana sordun onun ne olduğunu #
Tu viens d'un endroit différent Je sais que tu viens de très loin Maintenant que tu m'as dit le nom de ton pays
# Sen, farklı bir yerden geldin # ve epeydir gezdiğini biliyorum # # # ve şimdi bana sordun onun ne olduğunu #
Tu viens d'un endroit différent Et je sais que tu viens de très loin Maintenant que tu m'as dit le nom de ton pays
Bir zamanlar atlı polislerden olduğunu biliyorum. Sen de mi öyleydin?
De la police montée?
Bak Sam, hiç tanımadığın birinin gelip senden tavsiye istemesi biraz tuhaf biliyorum ama atıcı koçu, bu dünyada bana yardım edebilecek tek kişinin sen olduğunu söyledi.
Ca peut vous étonner qu'un parfait inconnu vous demande conseil, mais d'après mon entraîneur, vous seul pouvez m'aider.
Bahse girerim ki kim olduğunu biliyorum. Sen Goldstein'in yerine geldin.
Je parie que vous êtes le remplaçant de Goldstein.
Buraya ne için geldiğini çok iyi biliyorum ve sen de aradığının bende olduğunu biliyorsun.
Je sais pertinement pourquoi tu es venue ici et tu sais que c'est moi qui les ai.
Hiçbir yerde olduğunu ve çok yorulduğunu biliyorum Dorothy ama sen eve dönebilecek kadar güçleninceye dek burada seninle olacağım.
Je sais que tu t'ennuies dans le Nulle Part, et je sais que tu es fatiguée... mais je serai avec toi jusqu'à ce que tu sois assez forte pour revenir ici.
Kim olduğunu biliyorum, sen Teddy Duchamp'sın.
Je sais qui tu es, tu es Teddy Duchamp.
Shing'in peşindeyim. Ama sen ve Ho kardeşsiniz! Bunun zor olduğunu biliyorum.
- Depuis que mon père est mort je traque Shing.
Ben, "Haydi tatlım bir sorun olduğunu biliyorum, nedir?" derim. Sen "Hiçbir şey." dersin.
J'insiste et tu répètes : "Rien".
Ayıldığımda sen de parayı geri vereceksin. Çünkü, özünde dürüst bir adam olduğunu biliyorum.
En me réveillant, tu me rendras l'argent parce que je sais, au fond de moi, que tu es un honnête homme.
Ben biliyorum, Francis ya sen neden olduğunu, biliyor musun?
Je te reconnais à peine. Et tu sais pourquoi, Frances?
Sen de bana saldır. Ne olduğunu biliyorum.
À ton tour maintenant.
Sen olduğunu biliyorum, Homer.
Je sais que j'ai pas rempli notre contrat, mais je peux aller en colonie?
Ruth'la evli olduğunu biliyorum. Çünkü sen nazik ve merhametlisin ve ben seni bu yüzden seviyorum.
Je sais que tu as épousé Ruth par compassion, par pitié... et je t'aime pour ça.
Sen unutmuş olsan bile, ben senin masum olduğunu biliyorum.
Je sais que vous êtes innocent, même si vous l'avez oublié.
SEN OLDUĞUNU BİLİYORUM.
Je sais que c'est toi! "
Bir işe ihtiyacın olduğunu biliyorum, sen de biliyorsun.
Je sais et tu sais qu'il te faut un boulot.
Sen de cenazedeydin ve senin için zor olduğunu biliyorum.
Tu étais là à l'enterrement, et je sais que c'était très difficile pour toi.
Sen oldugunu biliyorum Wells.
Je sais que c'est vous, Wells.
Biliyorum sen aptal olduğunu düşünüyorsun, ama tüm saygımla ben senden çok daha büyük bir aptalım.
Tu te crois idiot, mais sauf ton respect, je suis plus idiot que toi.
- Hayır, kimseyi görmedim. Biliyorum. Kim olduğunu sen de, ben de biliyoruz.
- Non, Personne, mais je sais qui c'est
Ne olduğunu biliyorum. Onu tanıyan bendim. Sen farketmedin bile.
Je sais, c'est moi qui l'ai reconnu, pas toi.
o bir sahtekar! Sen yalan söylüyorsun. ben kimin sahtekar olduğunu biliyorum!
Tu ments je sais aujourd'hui qui est le fraudeur!
Onda ne olduğunu biliyorum. Sen bunda ne olduğunu biliyor musun?
Je sais ce qu'il y a dans celle-là.
Aslında sen iyi ve nazik bir adamsın. Öyle olduğunu biliyorum.
T'es une bonne pâte, au fond.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]