Sevmedim traducir francés
1,872 traducción paralela
- Bunu sevmedim. - Sylvia, Sylvia!
Je n'aime pas ça du tout.
Onu sevmedim güvenmiyorum.
Je le sens pas, je lui fais pas confiance.
- Ben de seni sevmedim.
Je ne vous aime pas non plus.
Bu mahalleyi sevmedim.
Ce quartier ne me dit rien de bon, Clark.
Burayı sevmedim.
Je n'aime pas trop ici.
Yaptıklarını sevmedim.
Leur choix m'a plu? Non.
Sevmedim burayı.
Je n'aime pas ça!
Hiç sevmedim.
À gerber. Je la hais.
Söylemem lazım, Radek, bu fikri sevmedim.
Radek, je n'aime pas cette idée.
- Beni görmezden geliyorsun, Bunu sevmedim.
- Vous m'évitez, j'aime pas ça.
- Ben aslında sevmedim.
- J'ai pas vraiment aimé.
- Bu merdivenin alt tarafını hiç sevmedim zaten.
Je détestais la base de la pyramide.
Bu tabiri sevmedim.
Je n'aime pas cette expression.
- Sevmedim.
- Je n'aime pas cela.
O Lena denen kızı hiç sevmedim.
Tu vois, j'ai jamais aimé cette fille, Lena.
Ayakkabıları sevmedim.
Je déteste les souliers et les cheveux.
Saçını sevmedim. Kimseyi kandıramazsın.
Tu ne trompes personne.
Çünkü.. leş gibi kokuyor. Tavırlarını ve kafa yapısını hiç sevmedim.
Parce qu'elle... craint... avec ses... manières et sa... tête.
Seni hiç sevmedim, gerçek baban da sevmezdi.
Je t'ai jamais aimé et ton vrai père non plus.
- Bu lanet şeyi sevmedim.
J'aime pas ce foutu truc.
Hiç kimseyi seni sevdiğim gibi sevmedim.
Je n'ai jamais aimé personne comme je t'aime.
Evet, ama belki de olduğum erkeği sevmedim.
Je n'aime peut-être pas l'homme que je suis devenu.
Seni hiçbir zaman sevmedim Matt.
Je t'ai jamais aimé.
Onu sevmedim. Ne?
- Je l'aime pas.
- Onun sana bakışlarını hiç sevmedim.
- Comment il vous regarde.
Burada beklemeyi sevmedim.
Je n'aime pas ça ici.
Burada gördüğüm şeyi sevmedim, Bayan Nightingale.
Je n'aime pas ce que je vois ici Mlle Nightingale.
Louis Vuitton'un geçen sezonki uydurma çantasını da sevmedim ama bu bütün şehri Jenny Humphrey'in kollarında görmek istiyorum anlamına gelmez.
Je n'ai pas aimé la dernière collection de sac de Louis Vuitton *, mais je veux pas le voir dans la ville aux bras de Jenny Humphrey. Touché.
Biliyorsun, senden başka kimseyi sevmedim.
Je n'avais jamais connu l'amour avant.
Arazi fena değildi. Ama Grenabole'u pek sevmedim.
Le squat, il est sympa, mais c'est... c'est Grenoble, j'aimais pas trop.
Anspaugh'u hiçbir zaman sevmedim.
J'ai jamais aimé Anspaugh.
Ama ben onu hiç sevmedim. Bir günlüğüne bile.
Mais je n'ai jamais été amoureuse de lui.
Bunu sevmedim.
Je n'aime pas ça.
Hayır, sadece onları sevmedim.
Non, je ne les aime pas.
Hayır, sevmedim.
J'aime pas.
Bunu sevmedim.
C'est nul.
Bütün gece sana bunu söyleyip durdum Eric. Seni hiç sevmedim.
Comme je te l'ai dit toute la nuit, Éric, je ne t'ai jamais aimé.
Asla Tenten'i sevmedim.
OK! Je n'ai jamais aimé Tintin.
Asla sütü sevmedim.
Je n'ai jamais aimé ça.
Ben asla Michelle'i sevmedim.
Je ne l'ais jamais aimée.
Sadece bir kere karşılaştım. Ama onu hiç sevmedim.
Je ne l'ai vu qu'une fois, mais il m'a pas plu.
Bu fikri hiç sevmedim.
J'ai jamais aimé cette idée.
Senden hoşlanmadım, ve sorularını sevmedim.
Je ne t'aime pas, et je n'aime pas tes questions.
Michelle'i hiçbir zaman gerçekten sevmedim ve bu yaptığım korkunç bir hataydı ve onun şu zamana kadar yaptığım en iyi seksti lafını gözardı etmeliydim ve o gerçekten ama gerçekten yatakta o kadar da iyi değildi.
J'ai jamais aimé Michelle, c'était une grosse erreur, j'ai dû mal comprendre quand elle a dit que j'étais son meilleur coup et elle était pas si super que ça.
Su yatağını hiç sevmedim.
Je hais le lit à eau.
"Zindan" lakabını sevmedim.
Je n'aime pas le surnom de "Limbes".
Bu görüntüyü sevmedim.
Je n'aime pas de quoi ça a l'air.
Kendini beğenmiş duruyorlar. Bunu sevmedim.
Ils semblent confiants.
Sevmedim.
Je n'aime pas ça.
Maynard adını hiç sevmedim. - Gerçekten mi?
Je déteste le prénom "Maynard".
Bunun söylenişini sevmedim.
Je n'aime pas ce que je viens d'entendre.