Slate traducir francés
52 traducción paralela
Slate, neden bu kadar ezik olmak zorundasın ya?
Slate, pourquoi t'es toujours aussi con?
Ve şu anda bu gücüm seni ve beni... üstümüzden hindistan cevizi suları damlarken, Rocapulco sahilinde... Bay Slate'in serveti ile birlikte görüyor.
J'ai une vision de vous et moi... nous huilant sur la plage de Rocapulco... avec la fortune de M. Ardoise pour compagnie.
Fakat bugün buradayım çünkü... resmi olarak... Slate ve Şirketi'nin yönetici yerleştirme programı yapılacaktır.
Aujourd'hui, je vous annonce la création... d'un programme de recherche d'un dirigeant d'Ardoise et Co.
Evet doğru ; bu salı doğal yetenek testi verilecek, içinizden birisi kabul edilecek, buradan... bu çamur çukurlarından çıkma şansı kazanacak... ve birisi.. Slate ve Şirketi'nin başkanı olacak, tabii ki yüksek bir maaş ve adı yazan bir tabela ile. Ooh.
Samedi, un test d'aptitude... offrira à l'un de vous l'occasion... de s'extraire du limon primitif... et de devenir un vice-président... d'Ardoise et Co avec un salaire obscène... et son nom sur une plaque.
Slate ve Şirketi lehine, hepinize bol şans diliyorum.
Au nom d'Ardoise et Co, je vous souhaite "bonne chance".
Bay Slate. Beyler. Bende bir... vizyon var.
M. Ardoise, Messieurs... j'ai une vision.
- Slate ve Şirketi... inşaat endüstrisinde devrim yaratacak... hem de basit, düşük maliyetli, modüler ev tasarımlarıyla.
Ardoise et Co... va révolutionner l'immobilier... en fabriquant de simples... et peu coûteux modules d'habitation.
Özür dilerim Bay Slate. Biliyorum burada yeniyim, fakat bana burada oturayım ve güzel görüneyim diye para verdiğinizi sanmıyorum.
Je sais que je suis le petit nouveau... mais vous m'avez pas engagé pour faire joli.
Ve son olarak, Bay Slate, bu taş ocağındaki herkese ücretli tatil verirsek, morallerin yükseleceği... ve üretimin hızlanacağı kanaatindeyim, um, um...
En conclusion, M. Ardoise... un congé payé pour les ouvriers... remontera le moral et augmentera la productivité.
Sanırım bay Slate sonunda ona gönderdiğim bütün notları fark etmiş.
Alors, M. Ardoise a lu les notes que je lui envoie.
Slate ve Şirketi'ndeki gösteri gittikçe çirkinleşmeye başladı... işlerine son verilen çalışanlar... Yönetici Fred Çakmaktaş'a ateş püskürüyorlar.
La manifestation ne fait qu'empirer... chez Ardoise et Co, à la suite du licenciement de toute la main-d'œuvre... par le Vice-Président Fred Pierrafeu.
- Ben bay Slate'e gidiyorum.
Je vais voir M. Ardoise.
Bay Slate onun taş ocağını yok ettikten sonra bana nasıl bir referans verir ki?
Moi qui ai détruit la carrière de M. Ardoise.
Hiçbiri senin suçun değildi, eminim bay Slate bunu anlayacaktır.
C'est pas ta faute. M. Ardoise comprendra.
Şey bay Slate, hepsi Moloztaşlar bir bebek evlat edince başladı.
Tout a commencé quand les Laroche ont voulu adopter un bébé...
Şey, görüyorsunuz bay Slate, makineler karmakarışık oldu ve kayalar kırılıp birleştiler... ve son olarak da su ile temas edince tepeden aşağı yuvarlandılar.
Vous voyez... les rochers ont été broyés... et mélangés à de l'eau, voilà ce qu'il en ressort.
- Bay Slate, çok üzgünüm!
Désolé!
Bu gerçekten harika bir teklif Bay Slate, fakat üzülerek teklifinizi geri çevirmek zorundayım.
C'est une offre alléchante... mais je dois la décliner.
Onu sakın dinlemeyin bay Slate.
Ne l'écoutez pas.
Eğer sizin için uygunsa bay Slate, tek istediğim eski işim ve eski hayatım.
Alors si vous êtes d'accord... je veux reprendre mon ancien job et mon ancienne vie.
"Beni kovamazsınız, Bay Slate çünkü ben istifa ediyorum!"
"Vous pouvez pas me virer, M. Slate, car je démissionne."
Slate sanayi tipi cam temizleyici.
Du lave vitres industriel.
Şartlı tahliye hakkında ne Slate en temiz,.
Tu as gagné ta conditionnelle.
Gösteri önümüzdeki ay Slate Müzesi'nde başlayacak.
L'exposition commence le mois prochain au Musée Slate.
İki yıl da Slate'te. Sonra da George Plimpton'ın yanında Paris Review'da.
Hugo a passé deux ans au New York Times, puis deux autres avec Slate, avant le Paris Review de George Plimpton.
Slate ve New York Times Lifestyle'ın satmadan önceki hâli gibiyiz.
Les rubriques style de vie de Slate et du New York Times réunies - avant d'avoir été achetés.
Hikaye, Slade'in oraya ruhları toplamaya gönderilmesiyle devam ediyor.
On raconte que Slate avait été là pour récupérer toutes les âmes
Kruglar, Arduvaz Geçidi'ne vardığında oradan çıkacağız.
On arrivera à Slate Pass en même temps que les Krugs.
Mitchell'dan çıkan bu paraların serisi Port-au-Prince Haiti'de bir bankada taranmış. Bay Slate diye birinin hesabına yatırılmış.
Ceux-ci, marqués comme ceux de Mitchell, sont dans une banque de Port-au-Prince à Haïti, sur le compte d'un certain M. Slate.
Edmund Slate bu sabah Heathrow'dan Port-au-Prince'e dönmüş.
M. Edmund Slate s'est envolé pour Port-au-Prince, ce matin.
Slate'i sor.
Alors, Slate?
Ne olmuş Slate'e?
Elle veut savoir pour Slate.
Slate'ten bir şey çıkmadı.
Piste refroidie.
Slate'ten bir şey çıkmamış.
Piste refroidie.
Slate'e ne oldu?
Quid de Slate?
- Kaydediyor Sahne
Slate up.
- Louis, Slate için romanımı eleştirdi.
Louis a fait une critique de mon roman dans Slate.
Film ismi : "DOKUZ" Tahta!
"WORKING TITLE NINE" Slate.
Soğukkanlı bir katil değil... Blank slate değil.
Ni le tueur sans pitié, ni la page blanche.
Ve en büyük payı alan da maçı düzenleyen adam oldu, Dante Slate.
Derrière cette ascension fulgurante, le regretté impresario Dante Slate.
Dünya maçın rövanşını istediği zaman, Slate, halkın iki dövüşçü için yüksek meblağlar ödeyeceğini anladı.
Tous réclamaient une revanche et Slate savait qu'audimat rimerait avec pactole.
Dante Slate hatta.
Un appel de M. Dante Slate.
O zaman bu İngiliz pisliği CIA uçağına bindirelim ve gerisini Slater düşünsün.
Le mieux que je puisse faire. Bien, alors allons simplement mettre ce rosbif dans l'avion de la CIA et laissons Slate s'occuper du retour de flamme.
Empirical'dayım kimse anlamadan ve Slate'de bir parça olmadan kendimi dokunulmaz yapmam lazım.
Alors maintenant je suis à Empirical, et je dois me rendre indispensable avant que quelqu'un s'en aperçoive et que je me retrouve à écrire des articles pour Slate.
Birçok yazını okudum. Slate'teki, The Atlantic'teki.
J'ai lu beaucoup de vos articles pour Slate et The Atlantic.
Slate! " Lucy Mirando imkânsızı başarıyor.
Slate : " Lucy Mirando réussit l'impossible.
Neden yanıma gelip oturmuyorsun ve bana Sam Slate'in özel aletini göstermiyorsun?
Viens t'asseoir à côté de moi sur ce canapé, et montre-moi la bite privée du détective Sam.
Jenerasyonunuzu kötüleyen birkaç makale okumuştum. Hepsi doğruymuş.
J'ai lu des articles peu flatteurs sur votre génération dans les résumés de The Atlantic et de Slate.
Slate.
Slate.
Akıyor
- Slate up.
Kamera kaydediyor..
La caméra tourne. Slate up.