Superstar traducir francés
440 traducción paralela
İstediğin her şeye sahipsin.
Tu est une superstar. Tu as tout!
Koskoca bir yıldızım ben.
Ouais, ouais, je suis une superstar.
Koskoca bir yıldız.
Je suis une superstar.
Şükürler olsun, Superstar Şükürler olsun Superstar
Hosanna superstar
İsa, Superstar
Jésus-Christ Superstar
Superstar
Superstar
Sanna, hosanna Hey, superstar
Sanna oh, sanna hé Superstar
Sanna, hosanna Hey, superstar
Sanna oh sanna hé Superstar
Söyledikleri kişi olduğunu mu sanıyorsun
Superstar Penses-tu être celui qu'ils disent?
Hey, Süper star.
Hé, Superstar!
Hey sen, Süper star.
Hé toi, Superstar!
Elmaları nasıl buldun, Süper star?
Tu les aimes comment les pommes, Superstar?
Burası eğlence merkezi değil, Süper star.
On n'est pas au club house, Superstar.
Pırıl pırıl parlayan Süper star.
Brille, brille, la Superstar.
Senin sırtını parçaladı demek, Süperstar'ın sırtını parçalayacak demek.
Il casse ton dos, et après c'est le tour de Superstar.
Sahada görüşmek üzere, Süper star.
Je t'attends sur le terrain, Superstar!
Süper star!
Superstar?
Süper star, bu sefer nasıl bir anlaşma yaptın?
Superstar, c'est quoi l'arrangement cette fois-ci?
Aldın mı, Süper star?
Sus à Superstar!
Otel adına ikinize de hem Kamelot salonunda hem süper star salonunda yer ayırmak istiyorum.
Au nom de l'hôtel, je vous offre des réservations pour la salle Camelot et le restaurant Superstar.
Dedim ki, "Eğer o kızı kaybedersen, alkolik eski bir süper star olup, her nefes alışında, elinde bir kutu bira olacak."
" Si tu perds cette fille... tu vas devenir une ex-superstar doublée d'un poivrot.
Bana diyorsun ki, bana ve herkese bir süperstarımız olduğunu söyledin ama yoktu öyle mi?
Tu oses me dire que tu as menti à tout le monde en racontant qu'on à cette superstar... alors que c'est faux?
Süperstarın aşk hayatı nasıldır?
Comment est la vie amoureuse d'une superstar?
Ben her zaman sana hayrandım. Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama sen hiçbir zaman bir yıldız olmak için şarkı söylemedin.
Je n'ai pas l'impression que votre obsession était de devenir une superstar.
Büyük bir yıldızdım.
J'ai été superstar.
- O halde Süperstar süitimizi istiyorsunuz.
- C'est la Suite Superstar.
- Süperstar süiti.
- La Suite Superstar.
Süperstar süiti.
La Suite Superstar.
Evet, Süperstar süiti.
Exactement, la Suite Superstar.
Bay Acavano, siz zaten Süperstar süitinde kalıyorsunuz.
M. Acavano. Vous avez déjà la Suite Superstar.
Bu balolar az çok süper star olma fantezimizle alakalı.
Ces bals sont plus ou moins comme notre fantasme de superstar.
Sanırım zavallı süperstar zırvası o kadar da şanslı değilmiş, ne dersiniz?
Mais cet enfoiré de superstar devait pas être si chanceux que ça!
Her neyse, bu Kyle Troy sıradaki bombam olacak.
Bref, ce Kyle Troy sera la prochaine... superstar.
Avukatına, vergileri israf ettiğimiz için bizimle uğraşmasını söyleyecek.
Ca ne donnera rien. Elle prendra une superstar du barreau qui nous fusillera pour avoir gaspillé l'argent du contribuable.
Bayanlar ve Baylar kuzey batılı parkımızın süper balinasını Willy'ye alkışlar.
Mesdames et messieurs, voici notre superstar... l'orque de notre Parc. On applaudit Willy!
Büyük bir film yıldızı olacağım.
Avec ça, je serai une superstar.
Eski süper star basitçe, yalnız kalmak istediğini söyledi.
La superstar ex-pop a déclaré simplement, elle veut être seul.
Dün akşamki TV programından sonra süper starın hayranları kendi kendine bu soruyu soruyor.
C'est ce que se demandent ses fans après l'apparition de la superstar hier soir à la télévision.
Superstar James Taylor'ı buraya getirttik. İyi olmanızı diliyor. Size çağdaş yetişkin müziğini çalacak.
On a réussi à faire venir James Taylor au centre de contrôle pour vous jouer un peu de sa musique contemporaine et décontractée.
"Jesus Christ Superstar" ı seyrettin mi?
Vous avez pas vu "Jésus-Christ Superstar"?
Sonra diğeri, "Jesus Christ, Superstar!"
Ou l'autre : "Jésus-Christ, Superstar"...
Duyduğuma göre, okul sonu müsameresi için Howard Roberts, İsa rolüne bürünmek istiyormuş.
J'ai entendu dire que le spectacle de fin d'année choisi par Howard Roberts est Jésus Christ Superstar.
Bitarafımı em, yıldız çocuk.
Suce ma chatte, superstar.
Güya bir süper starım.
Je suis censé être une superstar.
Bir süper starı elinde tut, gerisi gelir.
Garde une superstar, et les autres rappliqueront.
Senin bir süperstar olduğunu düşünüyorlar.
Tu es une superstar pour eux.
Senden bir yıldızmışsın gibi bahsediyor bir süper star gibi.
Il parle de vous comme si vous étiez une superstar.
Annem bana sürekli bir süperstar olmanın, NBA'ye girmenin harika olduğunu ama öğrenim görmezsem bir hiç olacağımı söylerdi.
Ma mère me disait toujours que c'était génial d'être une superstar et d'être à la N.B.A.
- Geçen yıl 4 kez uzaklaştırıldı.
- Superstar. Suspendu quatre fois durant la derniere année scolaire.
Bizim bir sonraki süper starımız, Gavin Strickin anne ve babası.
Ernest et Lucille Strick... les parents de notre prochaine superstar, Gavin Strick.
- Ne?
- D'être une superstar.