English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ S ] / Suçsuzum

Suçsuzum traducir francés

140 traducción paralela
Suçsuzum ama kanıtlayamıyorum. Fabrikadan hırsız damgası ile ayrılamam.
" Je ne suis pas coupable, mais je ne peux pas le prouver.
Hoşçakalın ve unutmayın, ben suçsuzum.
" Adieu et rappelez-vous : Je suis innocent.
Suçsuzum.
Innocente.
Suçsuzum, Sayın Yargıç
Non coupable, monsieur Iejuge.
Gördünüz mü? Ben suçsuzum.
Vous voyez, ce n'est pas ma faute.
Suçsuzum.
Moi, je suis innocent.
Suçsuzum.
Non coupable.
Suçsuzum diyeceksiniz.
Non coupable.
- Suçsuzum.
- Non coupable.
Suçsuzum diyorsunuz. "Hakim bey, sadece masum bir eğlenceydi. " Komşularımı bir baba gibi seviyorum. "
Vous plaidez et dites au juge que c'était innocent, que vous aimez vos voisins, comme un père.
- Ben suçsuzum.
Mais je suis innocent!
- Her zaman suçsuzum dedim ya!
- Que je le savais.
Kesinlikle suçsuzum.
Non coupable de tous les chefs d'accusation.
Haksız yere tutuluyorum. Ben suçsuzum.
Un procès truqué.
- Suçsuzum.
- J'avoue mon innocence.
- Yemin ederim ki, suçsuzum.
Je suis innocent. Je le jure sur le petit.
Hiçbir şey, Salomon. Yemin ederim ben suçsuzum.
- Rien, Salomon, je suis innocent.
Suçsuzum, Costa!
Innocente, Costa.
Suçsuzum!
Innocente.
Suçsuzum.
Innocent.
Sayın yargıcım, "suçsuzum" iddiasını geri çekip suçu kabul etmek istiyoruz.
Votre Honneur, au lieu de plaider non coupable, nous souhaitons plaider coupable.
Yani ben suçsuzum.
Enfin... je suis innocent.
Babamla seni başbaşa bırakmak için her şeyi ayarladığımı sanıyorsun. Çok kurnaz olduğumu düşünüyorsun ama ben tamamen suçsuzum. - Peki ya ben?
Tu t'imagines un complot pour que tu sois seule avec mon père.
Suçsuzum ben, yemin ederim
Je suis innocent, je le jure
Benim adım Giuseppe Conlon. Ben suçsuzum.
Je suis innocent.
Tamamen suçsuzum.
Je suis totalement couvert.
Bana suçluymuşum gibi davranmayın. Çünkü ben suçsuzum diyor Michael Jackson, neredeyse yaşlı gözlerle Nevarland'daki çiftliğinden.
"Ne me traitez pas comme un criminel, je suis innocent", dit Michael Jackson, les larmes aux yeux, du fin fond de son "Neverland Ranch".
Bana suçluymuşum gibi davranmayın. Çünkü ben suçsuzum diyor Michael Jackson, neredeyse yaşlı gözlerle Neverland'daki çiftliğinden.
"Ne me traitez pas comme un criminel, je suis innocent", dit Michael Jackson, les larmes aux yeux, du fin fond de son "Neverland Ranch".
- Suçsuzum.
- Non coupable,
Ben suçsuzum. O kaçtı. Ben takip ettim.
Elle fuyait, je l'ai poursuivie.
- Suçsuzum sayın yargıç.
- Non coupable.
Suçsuzum sayın yargıç.
Non coupable.
Suçsuzum demiyorum, asla, ama gün gelir ki bu pisliğe sırtınızı çevirip hayır demeniz gerekir.
Je ne dis pas que je n'ai pas de torts, loin de là, mais il y a un moment où on doit tourner le dos à ces conneries et dire non.
Ben suçsuzum!
Je suis innocent!
- Ben suçsuzum!
Moi!
- Ben suçsuzum!
- Allez!
Yaptıklarım şeylerin hepsinden suçsuzum!
Je suis innocent, malheureusement.
Kendimce suçsuzum, inanın.
Accuser un innocent, en commettant un parjure.
Suçsuzum ben.
Je suis innocent.
Ben suçsuzum, size söylüyorum.
Je suis innocent.
Suçsuzum!
Non coupable.
Ben suçsuzum.
Je viens d'arriver, Je n'ai rien fait!
- Suçsuzum.
Non coupable.
Ben suçsuzum.
Ce n'est pas ma faute.
Ben suçsuzum.
Je me suis expliqué.
Ben suçsuzum! Vera! BEn suçsuzum!
Je suis innocent!
Endişelenmem gereken bir şey yok. Ben tamamen suçsuzum.
Madame, ne s'agirait-il pas du jeune Ma ^ itre?
Onun için bana suçsuzum deme.
Ne fais pas l'innocent.
Ben suçsuzum.
Je suis innocent.
- Ben suçsuzum.
Non coupable.
Ben suçsuzum.
Oui, bien sûr, c'est ça...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]