English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ T ] / Tamamen saçmalık

Tamamen saçmalık traducir francés

367 traducción paralela
Bana sorarsan, tamamen saçmalık. Mahalle lakırdısı diyorum ben.
C'est jamais que des foutaises, pour vendre des journaux.
Tamamen saçmalık!
Balivernes!
Freud'un dedikleri tamamen saçmalık.
Je ne crois pas aux rêves. Ce Freud raconte des salades.
Tamamen saçmalık.
Quelles balivernes!
Ne yapıyorum ben? Bu tamamen saçmalık.
Qu'est-ce que je fais?
Bu bir saçmalık. Tamamen saçmalık!
C'est absurde!
" Ama benim gibi birisi için hayatını harcaman tamamen saçmalık.
"Ne fais pas ça. " Ne gâche pas ta vie.
Bu tamamen saçmalık. Kahretsin!
Des rideaux blasonnés pendaient dans mon écurie
Tamamen saçmalık.
Sottise!
- "Tamamen saçmalık." diyor, "Tamamen saçmalık."
"En voilà une idée biscornue!" a-t-elle dit.
Bayan Grose'sa dedi ki, "Tamamen saçmalık! Tamamen saçmalık!"
"Sottises", a dit Mme Grose, comme d'habitude.
Tamamen saçmalık!
C'est absurde Madame! Totalement absurde.
Tamamen saçmalık.
Cela n'a aucun sens.
Tamamen saçmalık.
Mais non! Quelle ineptie!
- Tamamen saçmalık!
Foutaises!
Maymun evrimi hakkında bir şey öğrenmek için insan üzerinde araştırma yapmak tamamen saçmalık.
Suggérer qu'on puisse apprendre quoi que ce soit sur la nature simienne à partir de l'étude de l'homme est absurde.
Bu tamamen saçmalık!
C'est tout à fait absurde!
Bu tamamen saçmalık.
C'est totalement dingue!
Size anlattığı herşey tamamen saçmalık.
Il vous a raconté des bobards.
Gerisi tamamen saçmalık, Sadece uzmanlar seni seviyor, ben değil, tamam mı?
Le reste n'est qu'âneries pour des experts comme vous, pas moi.
Bu tamamen saçmalık. Birşey ispatlamaz.
Tout ceci est absurde et ne prouve rien.
- Bu tamamen saçmalık. - Suçlu hissediyorsun!
- Vous vous sentez coupable!
Tamamen saçmalık.
Ce sont des balivernes.
Bu tamamen saçmalık.
C'est ridicule.
Tamamen saçmalık.
C'est dingue.
Onu tuzağa düşürme bahsi tamamen saçmalık.
C'est absurde! Vous n'arriverez jamais à la confondre.
Zaten tamamen saçmalık. Hükümet eşeği boyayıp at diye sattı bize.
On s'est fait avoir par nos dirigeants.
Bu tamamen saçmalık.
Conneries! Vraiment des conneries!
Bu tamamen saçmalık.
Ceci est aberrant!
Tamamen saçmalık.
Ça rime à rien!
- Tamamen saçmalık.
- C'est des conneries!
Tamamen saçmalık bu.
N'importe quoi!
Tamamen saçmalık, efendim.
Sottises, monsieur.
- Adamım, bu tamamen saçmalık.
- C'est des conneries.
Tamamen saçmalık.
Absurde!
- Bu tamamen saçmalık.
- C'est pure absurdité.
Bunun tamamen saçmalık olduğunu biliyordum. Kimsenin izlediği falan yok.
C'était bidon, personne ne surveillait.
- Bu tamamen saçmalık!
C'est des conneries!
Tamamen saçmalık.
C'est ridicule!
Tamamen saçmalık.
Sottises!
Bu tamamen saçmalık!
Comme c'est absurde!
Bu bir aşağılama, bir ayıp... saçmalık, gülünç, tamamen aptalca ve başka bir şey değil... demek, rezilce bir şey, Sezar!
Dire que nous, les descendants des pharaons, sommes incapables de construire, c'est ignoble, immonde, ridicule, grotesque, inconvenant!
Tamamen saçmalık ötesi.
Ca semble totalement absurde.
Saçmalık, tamamen saçmalık.
Pures foutaises!
Daha iyi şeyler yapabiliriz. " diyorsun Bu tamamen saçmalık!
C'est des conneries!
Ama tamamen saçmalık.
Mais tout ceci est une sinistre farce.
- Saçmalık. Layne tamamen saçmalıyor.
Layne est vraiment un con.
Hayır, tamamen saçmalık.
Pas du tout.
Evet, ama bir yığın saçmalık, çünkü tamamen yürüyene kadar bunu kullanacaksın.
Des conneries! C'est toi qui va marcher.
Saçmalık, bu tamamen...
C'est ridicule. C'est simplement...
Savunma ise bu suçlamaların tamamen bir saçmalık olduğunu kanıtlayacak.
Et la défense va prouver que ces allégations sont des fadaises.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]