English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ T ] / Tıpkı bizim gibi

Tıpkı bizim gibi traducir francés

320 traducción paralela
İki yıl önce kaçırılıp buraya getirilmiş, tıpkı bizim gibi.
Elle a été kidnappée et amenée ici, tout comme nous.
Onlar da tıpkı bizim gibi üçkağıtçı. Paratonerle gezenini de hiç görmedim.
Tous des baratineurs, mais aucun n'a été foudroyé.
Çünkü bu konuda hiç iyi değillerdi, tıpkı bizim gibi.
C'est qu'ils n'étaient pas plus habiles que nous.
Tıpkı bizim gibi insanlar, belki.
Par des gens qui nous ressemblent?
Siz de rejime hizmet ettiniz, tıpkı bizim gibi.
Nous avons soutenu le même régime.
Tıpkı bizim gibi!
C'est pareil pour tout le monde.
Yüzyıllar ilerledikçe daha yakın olacaklar tıpkı bizim gibi.
Et au cours des siècles ils apprendront à mieux se connaître, tout comme nous...
Tıpkı bizim gibi.
- Bien sûr, tout comme nous.
Tıpkı bizim gibi, öylece duruyordu. Sonra kayboldu.
Il se tenait droit devant moi, puis il s'est volatilisé.
Kafan yeterince meşguldü. Ayrıca tıpkı bizim gibi başının çaresine bakmak zorundaydı.
T'avais assez de soucis, fallait qu'il se débrouille comme les autres.
Mutluluk içinde yaşarsın tıpkı bizim gibi Oompa Loompa Doompa Dee Do
Vous vivrez dans le bonheur Tout comme les Oumpa Loumpas Doumpadidou
Mutluluk içinde yaşarsın tıpkı bizim gibi Oompa Loompa Doompa Dee Do
Heureux vous vivrez Comme les Oumpa Loumpas Doumpadidou!
Mutluluk içinde yaşarsın tıpkı bizim gibi Oompa Loompa Doompa Dee Do
Et heureux vous vivrez Comme les Oumpa Loumpa Doumpadidou
Mutluluk içinde yaşarsın... tıpkı bizim gibi Oompa Oompa Loompa Doompa Dee Do!
À vivre dans le bonheur Comme les... Oumpa...
Tıpkı bizim gibi olduğunu mu söylüyorsun?
Vous pensez être comme nous?
Tıpkı bizim gibi. Ne demek istediğimi anladın mı?
Tu vois ce que je veux dire?
Onlar da lineer program tabloları hakkında istatistiksel düşünce teorileri, minimal çözümler ve yatırımlarını en düşük maliyete düşürmek hakkında konuşuyorlar tıpkı bizim gibi.
Ils publient des graphiques linéaires de programmation, des théories de décision, des solutions minimax, et ils calculent les probabilités de coût de leurs transactions, tout comme nous.
tıpkı bizim gibi.
Des provinciaux dans notre genre.
Orta yaşlı sevimli bir çift, tıpkı bizim gibi.
C'est un couple d'âge moyen, juste comme nous.
Tıpkı bizim gibi..
Comme nous!
Sen aşağılık, evsiz, serseri bir kaçaksın tıpkı bizim gibi.
Tu es un fugitif, un va-nu-pieds...
Onun yolu sevgiden geçer. Tıpkı bizim gibi.
DIEU EST AMOUR, ET DEMEURE EN NOUS.
Tıpkı bizim gibi.
Ils sont dans l'armée, comme nous.
- Tıpkı bizim gibi!
C'est juste comme nous!
Tanrım onun ve bizim günahlarımızı bağışla, tıpkı bizim bize haksızlık edenleri bağışladığımız gibi.
"Pardonne nos offenses..."
Şey, sanırım Şili ya da Bolivya'da şans getirmesi için çinçilya ayağı bulundururlar tıpkı bizim tavşan ayağı bulundurmamız gibi.
- Au Chili ou en Bolivie, ils doivent s'en servir comme nous des pattes de lapin.
Bizim için ışıldıyor, tıpkı o ilk geceki gibi.
- Une petite lueur.
Tıpkı uçan balıklar gibi onlar da bizim dostlarımız. "
"Ce sont nos frères comme les poissons volants."
Bizim de tıpkı bunun gibi bir radyomuz var.
On a la même radio.
Her iki gezegen de çok sıcak. Tıpkı bizim Venüs gibi.
Température élevée, similaire à Vénus, pour les deux planètes.
Tıpkı komünistlerin Kore'deki o tepede bizim etrafımızda dönüp durdukları gibi.
Comme les Rouges autour de nous sur cette colline en Corée.
Tıpkı bizim sırf kızılderili olduğu için kızılderilileri öldürdüğümüz gibi.
Et nous on doit tuer des Indiens parce qu'ils sont indiens.
Tıpkı bizim oyunlar gibi.
Comme nos jeux à nous.
"Çocuklarımıza at sırtında savaşı seyrettirirken rehberlik etmemiz gerektiğini söylemiştik ve güvenli olduğu anda onları ön saflara çekmeli ve kanın tadına bakmalarına izin vermeliyiz tıpkı küçükken bizim yaptığımız gibi."
"que nous avons aussi dit que nous devons... " conduire les enfants à la guerre " pour assister aux combats
Tıpkı bizim gibi.
Comme nous ici.
Tıpkı bizim müşfik doktorumuz, Dr. Bettelheim gibi.
Par exemple, notre bon et gentil, docteur Bettelheim, de l'immeuble.
Almanlar, tıpkı bizim demokrat ya da cumhuriyetçi olduğumuz gibi mi Nazi partisi üyesi oldular acaba?
Vous pensez qu'on devient nazi... comme on devient Républicain ou Démocrate?
Tıpkı bizim gibi.
Ça, je le sais...
Gördüğüm kadarıyla bugünlerde göklerde garip cisimler görüldüğüne dair birkaç söylenti,... ve dünyadışı varlıklarla karşılaşıldığına dair birçok iddia var. Tıpkı bizim canlandırdığımız Betty ve Barney Hill dosyasında olduğu gibi.
Il me semble qu'on aperçoit de moins en moins... d'étranges objets volants de nos jours... mais qu'on entend plus parler de rencontres du 3ème type... comme celle faite par Betty et Barney Hill.
Tıpkı bizim yaptığımız gibi!
Tout comme nous.
Bize bu günün rızkını ver ve günahlarımızı bağışla, tıpkı bizim onların günahlarını bağışladığımız gibi...
et pardonne-nous nos offenses comme nous pardonnons à ceux qui nous offensent.
Uslu çocuklar olmaları için eğitilebilirler. Tıpkı, bizim ödüllendirme yoluyla eğitilebildiğimiz gibi.
On peut les amener à se comporter très gentiment tout comme pour nous avec la promesse d'une récompense.
Siz İtalyan olan şeylere karşı doğal olarak çekiliyorsunuz, tıpkı bizim ve tüm dostlarımızın olduğu gibi.
Tout ce qui est italien vous attire, comme nous et nos amis.
Gezegen arıyorsun, tıpkı bizim ev aradığımız gibi. Yeni bir ev falan gibi...
Que tu cherches une planète, comme toi et moi, nous pouvons chercher un nouvel endroit pour vivre, une nouvelle maison.
Kaderine bizim kontrolümüz dışındaki bir dünyada karar verilecekti. Tıpkı Alice'in aynanın diğer tarafında keşfettiği dünya gibi.
Son destin allait se jouer dans un monde plus étranger à nous que celui que découvrit Alice de l'autre côté de son miroir.
Sanırım o onların ROV'u, tıpkı bizim Büyük Çılgın gibi.
Ce serait leur version d'un engin télécommandé. Comme Big Geek.
Tıpkı onun annesi gibi bizimkinin de bizim üzeriminde etkisi oldu. Annemiz hakkında lanet olası kötü bir söz söyleyeyim deme sakın!
- Notre mère a eu une influence sur nous.
Tıpkı bizim onu kontrol ettiğimiz gibi.
Tout comme nous l'observons.
Elijah Muhammed'in anlatmaya çalıştığı beyaz insanlar gibi, bu dünyadaki herkesin hakları olduğudur. Doğal haklar, medeni haklar konu kendini koruma olduğunda aklınıza gelebilecek tüm haklar. Tıpkı beyaz adamın kendini koruma hakkı olduğu gibi bizim de kendimizi koruma hakkımız var.
Elijah Mohamed nous enseigne que vous et moi... tient de Dieu le droit humain, civique,... le droit naturel ou tout ce que vous voudrez, de se protéger, nous avons le droit de nous défendre.
Tıpkı bizim gibi bütün gobiler Krishna'ya aşıkmış.
Comme nous, ici.
Ve şimdi taştan duvar gibiler, tıpkı bizim Fredericksburg'da yaptığımız gibi.
Et ils ont la défense du mur de pierres comme on l'avait à Fredericksburg.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]