Universitede traducir francés
983 traducción paralela
- Üniversitede daha çok öğrenci var!
- Il y a plus d'étudiants à la faculté...
Bu Profesör Pretorius. Üniversitede, Felsefe bölümünde hocaydı.
Le professeur Pretorius enseignait la philosophie à l'université.
Buchanan arkadaşımdı. Üniversitede aynı odadaydık.
C'était mon ami, on s'est connus à la fac.
Üniversitede öğrendiğim her şeyi unuttum. Evlendim, frak giydim, sonra da bir sabahlık.
Ce que j'ai appris à l'université, je l'ai complètement oublié puis j'ai été marié, j'ai porté le frac, puis la robe de chambre.
Üniversitede ders vermek bana fazla kazandırmıyor, ama...
Je ne gagne pas beaucoup en enseignant à la fac, mais...
Üniversitede bir arkadaşımla birlikte bir düşüncemiz vardı.
À la fac, un gars et moi avions eu une idée...
- Üniversitede okurken çalışıyorsunuz. Üzgünüm ama ben zaten Klik, Pik, Hik, Tik Gaf, Staf, Laf ve Çaf'a üyeyim.
Désolé, mais je suis déjà abonné à Jardins,
Üniversitede idare heyeti üyesi.
Le régent de l'université.
Üniversitede harcadığı onca para için vicdan azabı çekmiyor herhalde.
Je doute que ce soit les remords d'avoir tant dépensé à l'Université!
Üniversitede J.D. diyorlardı.
J'étais "J.D." au collège.
Üniversitede şarkı söylerdim.
Je chantais à la faculté.
Üniversitede öğrenciyken böyle şeyleri öğrenmiştin.
Quand tu étais étudiant, tu as appris des choses là-dessus.
Üniversitede dersler verdi.
Il enseigne.
Üniversitede hepimiz "Swann'ın sonu hapis" derdik.
On pensait tous que vous finiriez en prison.
Bay Phang'ın Üniversitede İngilizce okuduğu sizi şaşırtmasın.
M. Phang a étudié l'anglais à l'université.
Üniversitede beraberdik yıllar önce.
On était à l'université ensemble il y a quelques années.
Üniversitede antropoloji okudum.
J'ai fait de l'anthropologie à l'université.
Üniversitede okumak suç değil.
Ce n'est pas sa faute, s'il est allè en fac.
Gannon... Üniversitede birçok akreditasyon komitesine katıldım. Söz veriyorum... bu gece bitmeden "Sosiyal" Bilimler dalında diploma alacaksın.
Gannon, j'ai siégé dans des tas de comités universitaires donc je vous promets qu'avant que vous partiez, vous aurez un diplôme en arts lillibraux.
Üniversitede.
- À l'université, pour le courrier.
Üniversitede elmasları hayal ederdik. Arizona yakutları, ilmenitler.
A l'université, on rêvait souvent de diamants, de rubis d'arizona, d'ilmenites...
Üniversitede tanıştık.
On s'est rencontrés à l'université.
Üniversitede okuyorum ve çalışıyorum.
Je travaille pour payer mes études.
- Üniversitede misin?
Vous êtes étudiante?
Kurallara uymayınca atıldı. Üniversitede, başarılı olduğu bir dalda okuyordu.
Puis, tu l'envoies à l'université, elle dépasse les bornes et rate tous ses examens.
Üniversitede çıktığım bir çocuğu.
Un étudiant, avec qui j'étais allée au bal.
Ya her şeyi yanlış yapıyorsam? Üniversitede konuştuğumda Valeria da neden Hukuk'u seçtiğimi sormuştu.
A la fac, même Valeria m'a demandé pourquoi je faisais du droit.
Üniversitede ne yapıyordun?
Tu étudiais quoi...
Üniversitede uzmanlık alanımdı.
J'étais diplômé, en fac.
Üniversitede dur.
Je descends à "Université"!
Üniversitede gazete editörlüğü yapan ilk kadın bendim.
La première des journalistes...
Üniversitede gazetecilik okudum.
J'ai fait du journalisme à l'Université.
" Üniversitede öğreteceğinden daha fazla.
Mieux qu'en enseignant à l'université.
Üniversitede iyi bir atlettim.
J'étais très sportif, à l'université.
- Üniversitede mi?
À la fac?
Üniversitede teoloji eğitimi alırken Sebastian'dan da müziği ilerletmek için yardım aldı.
Il était inscrit à l'université de Leipzig comme étudiant en théologie et Sebastian lui faisait faire en même temps des progrès en musique, et l'avait chargé de l'instruction de mes trois fils,
Üniversitede, bu amaç için düzenlenen soğuk bir odayı morg olarak kullandık. Bu odada, bir kadavra üzerinde yaptığımız incelemelerde, gövdeye bağlı olan uzuvların, parçalanıp, gövdeden ayrılmış olduğunu gördük. Bu sabah saatlerinde incelemiş olduğumuz kadavra, gözlerini açtı ve gövdesini hareket ettirmeye çalıştı.
Dans la chambre froide de l'université, nous avons gardé un cadavre pour effectuer des recherches plus approfondies, ce matin nous lui avons amputé 4 membres, malgré tout, il a ouvert les yeux et tenté de remuer alors qu'il était mort.
Üniversitede yedi yılımı hiç görülmeyecek gaz boruları tasarlamak için harcamadım.
Je n'ai pas étudié 7 ans pour dessiner des tuyaux à gaz.
Üniversitede Marksizm üzerine ders veriyor.
Et que fait votre mari?
- Üniversitede birlikteydik.
Nous étudions à la même faculté.
Üniversitede profesörümüzdü.
Oui. C'est mon professeur d'Université.
Üniversitede mühendislik okuyordum.
J'étais étudiant à l'Institut de technologie.
Savaştan yanayım, Generalim. Üniversitede savaş yanlılarını temsil ediyordum.
En faveur de la guerre, mon général, à l'université, je faisais partie des interventionnistes.
Üniversitede askerlerin toplanması için yapılan boykot hakkında ne düşünüyorsunuz?
Que penses-tu de boycotter le recrutement de militaires à l'université?
Üniversitede sadece iki gün kaldım.
J'ai passé deux jours à la fac.
Üniversitede ders veriyor.
Il a une chaire de droit constitutionnel à Berkeley.
- Üniversitede misin?
- Vous êtes à l'université?
Üniversitede doktordu... ve hükümette çalışıyordu.
Professeur à l'université... et membre du gouvernement.
Üniversitede hiç ver kaç oynadın mı?
T'as joué à cette position au collége?
Üniversitede konferans verirken görebilirsiniz.
Vous le trouverez à l'université. Il donne une conférence.
Üniversitede cemiyetimiz olacak.
La communauté scientifique va...