English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ U ] / Uyandım

Uyandım traducir francés

6,971 traducción paralela
- Bir sabah uyandım ve mutlu olduğumu gördüm.
- Je me suis levé un jour et j'étais heureux.
Ve sen uyandım zaman bana ne dedi biliyor musun?
Tu sais ce que tu m'as dit à ton réveil?
Bak, bu sabah uyandım ve...
Ecoute, je me suis réveillé ce matin, en pensant :
Lanet yolun kenarında uyandım.
Je me suis réveillé au bord d'une route.
Hayır, uyandım. Bilincim tamamen yerine geldi. - Burası olduğundan emin misin Roy?
Au départ je pensais que c'était pas sérieux, puis... les récents événements suggèrent le contraire.
"Marbella'da cinayet"? Bu sabah bununla uyandım.
"Meurtre au Marbella", voila ce qui m'a réveillé ce matin.
Otobüsün şarampole gittiğini hissedince uyandım.
Je me suis réveillé quand j'ai senti le car quitter la route.
Geceleyin tuvalete gitmek için uyandım.
Je me suis réveillé.. pour aller à la salle de bain au milieu de la nuit.
Uyandım.
Je me suis réveillé.
Aslında bir nevi bunu konuşmak için geldim sana... Henüz bilmiyor. Bugün ona söylemem gerektiği hissiyle uyandım.
Euh, c'est un peu pour ça que je suis venue te parler, en fait, hum... il n'est pas encore au courant, et je me suis réveillée en sentant que je devais lui dire aujourd'hui,
Belki de rüyalarım sona erdi. Rüyamı yaşıyordum ama birden uyandım.
Peut être que mes rêves sont finis, c'est peut être la fin de mes rêves.
Ama artık uyandım ve çok yalnızım, Robin.
Mais je suis réveillé maintenant. Et je... Je suis franchement tout seul.
Bu sayede protokol dışına çıkıp beni uyandırdığın için sana bağırmam.
Comme ça je ne doit pas te gronder pour avoir dérogé au protocole et m'avoir réveillé.
Ne yani, kapıyı kırıp uyandıracak mısın onu?
Quoi, tu vas casser la porte et la réveiller?
Hayır, kapısında bekleyip uyandığında orada olacağım.
Non je vais attendre à l'extérieur et être là quand ça arrivera.
Uyandığında burada olacağım.
Je serai là quand tu te réveilleras.
Uyandığımı kim söyledi?
Qui a dit que j'étais réveillée?
Sonra tek bildiğim gözüm bağlı uyandığım.
Tout ce que je savais c'est que je me suis réveillée les yeux bandés.
Sonra tek bildiğim gözüm bağlı uyandığım.
Tout ce que je sais après ça c'est que je me suis réveillée les yeux bandés.
Uyandırdığımız için... kusura bakma.
Désolé de... De vous réveiller.
Birkaç saniyeliğine bayılmışım, uyandığımda ise bu adam baş ucumda durup "yapma" diye bağırıyordu.
J'ai dû m'évanouir, et quand je suis revenu à moi, ce type était là et criait, " arrête ça.
Şeyh öldüğünde ya da uyandığında yapacağın konuşmanın taslağını hazırlamalıyım.
J'ai besoin de préparer un projet pour le discours quand le sheik mourra ou... bien quand il ne mourra pas.
Bende acıma hissi uyandırmayı mı umdu merak ediyorum.
Je me suis demandé, espère-t-il de moi de la pitié?
Ama bir sabah hava bükme yeteneğiyle uyandığımda eski dünyayı yok ederek yeni dünyayı oluşturacak tohumları ekecek kişinin ben olduğumu anlamıştım.
Mais en recevant la maîtrise de l'air, j'ai su que c'était à moi de détruire l'ancien monde et de planter les graines d'un nouveau monde.
Sıra dışı veya şüphe uyandıracak bir şey var mı bakarım.
Je vais me renseigner, voir s'il y a quelque chose de suspicieux.
Gözlerim bağlı sandalyeye bağlanmış olarak uyandığımı hatırlıyorum.
Je me souviens de m'être réveillé les yeux bandés et attaché à la chaise.
Sanırım kardeşim uyandı.
Mon frère est debout.
Uyandırmak istememiştim ama Anne seni getirmemi istedi.
Je voulais te laisser dormir, mais Anne m'a convaincue de venir te chercher.
Ama bu, bunu daha çok yapma isteği uyandırdı.
Mais ça m'a donné encore plus envie de continuer.
Oğlunu uyandırayım mı, üstünü değiştirmeye mi geldin?
Je dois réveiller ton fils ou tu te changes seulement?
Terapistim elimde bir bıçakla uyandığım için olabildiğince az yalnız kalmamı söyledi.
Mon thérapeute dit que je devrais être seul le moins possible à partir du moment où je me réveil en tenant un couteau.
♪ Şeker ♪ Kendini halsiz hissettiğinde seni uyandırırım
♪ ♪ Sucre vous Décrochez lorsque vous êtes en bas
Uyandırdığım için kusura bakmayın.
Désolé de vous réveiller.
Tavuklarımı uyandırdığın için teşekkürler.
Merci d'avoir réveillé mes poules.
En son uyandırdığımda "Gerçek Ev Kadınları" ndan Brandi ile alışveriş yaptığını gördüğü rüyasını berbat ettiğim için çığlık attı.
La dernière fois que je l'ai réveillé, elle m'a engueulé pour avoir ruiner son rêve de shopping avec Brandi de "The Real Housewives."
Bay Ross isminizi haykırdığında uyandınız.
Donc, vous vous êtes réveillée quand M. Ross a crié votre nom.
d Sabah erken saatte d d Seninle uyandım d d Sabah erken saatte d d Yediklerimizi kustuk d d Akşam geç saatte d d Biz yine kustuk d d Akşam, akşam geç saatte d d Yediklerimizi kustuk d d Aslında bütün istediğim yediklerimin midemde kalmasıydı d
♪ Tôt le matin ♪ ♪ je me réveille avec toi ♪ ♪ tôt le matin ♪
- Uyandırdım mı?
- Je te réveille?
- Kusura bakma. Seni uyandırmadım umarım.
- J'espère ne pas vous réveiller.
Kendimi uyandırmıştım.
Je me suis réveillé tout seul.
Vincent, boşluğa çekildiğim sonrasında sahilde uyandığım gün, o gündü.
Vincent, c'était le jour J'étais poussé dans le vide, le jour où je me suis réveillé sur la plage.
Uyandığımda daha gözlerimi bile açmadan onun kahkalarını dinlerdim onu duymaya o kadar alışmıştım ki.
À mon réveil, avant d'ouvrir les yeux, j'écoute son rire... car j'étais habituée à l'entendre.
Uyandırdım mı? Hayır. Ben sadece gözlerim kapalı oturuyordum.
Non, j'étais juste assis les yeux fermés.
"Aman Allah'ım," ve, "O uyandı."
"Oh, mon Dieu," et "Elle est réveillée."
- Merakım uyandı.
- Je suis intrigué.
Uyandırdım mı?
Je te réveille?
Uyandığım zaman.
Quand je me réveillerai.
Tamam. Gecenin bir yarısı beni uyandırıp
Tu m'as réveillée en pleine nuit parce qu'il y avait une "urgence".
Ertesi sabah uyandığımda yatakta tek başımaydım ve Daycia hiç bir yerde yoktu.
Je me suis réveillé le lendemain matin tout seul dans mon lit, et Daycia n'était nulle part autour, alors...
Christa beni uyandırana kadar.
Christa m'a réveillé.
Akşam yemeği için seni uyandıralım mı?
On te réveille pour le diner?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]