English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ U ] / Uyduruyorsun

Uyduruyorsun traducir francés

427 traducción paralela
Peri masalları uyduruyorsun.
Tu inventes toutes sortes d'histoires.
Ne zaman seni görmek istesem bahane uyduruyorsun.
Quand je veux vous voir, vous trouvez une excuse.
Hep sonuç uyduruyorsun.
Vous êtes le roi des conclusions hâtives!
Sen şarkı uyduruyorsun, onlar deliymiş gibi yapıyor.
Vous et vos chansons. Eux et leurs disputes.
Kafadan uyduruyorsun.
Des idées toutes faites.
Fesinden uyduruyorsun.
Vous travaillez du fez.
Josef, bunları nereden uyduruyorsun, Sana az para mı veriyorum? - Neden böyle yalanlar söylüyorsun?
La bonne voulait faire le ménage, mais nous n'avons pas trouvé la clé.
- Ne uyduruyorsun?
- Qu'est-ce que tu manigances?
Sen sadece uyduruyorsun...
Vous racontez des histoires...
Şimdi kafanda ne uyduruyorsun?
Qu'est-ce que tu manigances?
İstediğini uyduruyorsun..
Tu peux inventer n'importe quoi.
Ne diye böyle hikâyeler uyduruyorsun?
Pourquoi raconter des histoires pareilles?
Kâbus görmediysen de başka bir hikâye uyduruyorsun demektir.
Si tu n'as pas eu un cauchemar, alors tu as encore inventé.
Arkadaşın burada altın falan bulmadı bunu sen uyduruyorsun.
Vous n'avez pas d'ami qui a trouvé de l'or. Vous parlez de vous.
Ne zaman sana dokunmk istesem bir bahane uyduruyorsun.
Dès que je te touche, tu as une autre excuse.
Anne, çok pis yalanlar uyduruyorsun.
Mère, tu fais des histoires pour rien.
- Uyduruyorsun.
- Tu viens de l'inventer.
John, hep bu yalanı uyduruyorsun.
John, tu inventes toujours le même mensonge.
- Bunları kafandan uyduruyorsun.
Vous vous faites des idées.
Hepsini uyduruyorsun.
Tu as tout inventé!
Uyduruyorsun bunları!
- Tu imagines? - Tu me racontes des histoires!
Bir şey uyduruyorsun ama ispatlamıyorsun.
- Vous affirmez, mais vous ne prouvez rien.
Ağır ol bakalım, kim kime aşık? .. Kafandan uyduruyorsun
Tu vas vite à parler d'amour.
Neden böyle pis yalanlar uyduruyorsun?
C'est des mensonges tout ça!
Aynı hâinler gibi, güzel hikâye uyduruyorsun.
Comme un traître, tu racontes des bobards!
Uyduruyorsun. Beni kurtarabileceğini sanıyorsun.
Tu es dans ton élément, tu espères me sauver.
- Uyduruyorsun. - Hayır, uydurmuyorum.
Tu inventes des histoires.
Sürekli hikayeler uyduruyorsun.
Et d'inventer sans arrêt des sornettes.
Uyduruyorsun.
Bien sûr, vous aimez inventer des histoires.
- Kafandan uyduruyorsun Susy.
- C'est des bobards.
- Susy, bunu kafandan uyduruyorsun.
- Vous inventez tout.
Hepsini de uyduruyorsun.
Tu as tout inventé.
Uyduruyorsun. Bu gerçek değil.
Ce n'est pas du vrai.
Uyduruyorsun, bayım.
Vous y allez un peu fort.
- Uyduruyorsun.
Il l'a fait. - Mon cul!
Her zaman birsey sorduğumda türlü bahaneler uyduruyorsun.
Chaque fois que que je te demandela moindre chose tu refuses.
Uyduruyorsun.
Tu mens.
Kitabına da uyduruyorsun hemen.
Si je puis dire.
Ateş etmemek için bahane mi uyduruyorsun? Eminim ki vuramazsın.
Tu te dérobes, avoue plutôt que tu raterais.
Lanet bir tünelde çığlık atıyorsun, hikayeler uyduruyorsun, yalanlar.
Tu inventes des histoires, des mensonges. Oui, des mensonges!
Neden benim hakkımda böyle hikayeler uyduruyorsun, ha?
Pourquoi tu racontes ces trucs sur moi?
Uyduruyorsun, dostum!
Tu inventes! Voilà ce qui s'est passé.
- Sadece uyduruyorsun.
- Tu l'as inventé.
Kendimi suçlu hissetmeyeyim diye... bunu uyduruyorsun.
Tu inventes ces histoires pour que je me sente pas coupable.
Birden azıyorsun, ve yabandomuzuyla gergedanlar uyduruyorsun.
Vous vous jetez sur moi et vous inventez ces histoires d'animaux!
Bunları sen uyduruyorsun. Yapabilirsin.
C'est dans ta tête, tu peux y arriver...
Nereden uyduruyorsun bunları?
t'es fou? mais qu'est ce que tu racontes?
Bunları konuştukça mı uyduruyorsun?
Vous inventez tout ça comme ça vient?
Ben de bundan korkuyordum. Beni incitmemek için bahane uyduruyorsun.
C'est ce que je craignais.
- Neden mazeret uyduruyorsun?
- Arrête, avec tes histoires. - Quelles histoires?
- Uyduruyorsun.
Cet homme en est mort.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]