Uyku zamanı traducir francés
335 traducción paralela
Uyku zamanın geldi.
Il est temps de dormir.
Ama her nerede uyku zamanı gelirse hayvanlar ilgiyle dinliyorlardı.
Mais partout où régnait la misère, les animaux écoutaient avec intérêt.
Junior, uyku zamanı.
C'est l'heure de ta sieste.
Şimdi uyku zamanı.
Va, dors maintenant.
Heyecan bitti. Uyku zamanı.
Il est temps de se coucher.
Uyku zamanı.
Il est temps de dormir.
Haydi uyu artık, çünkü uyku zamanı geldi.
Dors, maintenant. Le marchand de sable est passé.
Uyku zamanı.
C'est l'heure de faire dodo.
Pekala, herkes yatağın ucuna. ahdi uyku zamanı.
Ne fais pas l'idiote.
Uyku zamanı, yarın zorlu bir çalışma günü!
Allez, au lit! Une dure journée nous attend! Fermez les volets!
Güzel bir uyku zamanı, seni çöp torbası.
C'est l'heure de faire un gros dodo, saleté de parasite.
Uyku zamanı geldi, mösyö Eric.
- Il faut aller au lit.
Dinle ahbap, uyku zamanım geldi geçti.
A cette heure-ci, je pionce.
Samuel, uyku zamanı.
Samuel... au lit!
Çok uzaklarda, giymiştir annem beyaz bir elbise ve seslenir "uyku zamanı Michele!"
Plus bas, ma mère agite un drap blanc. "Au lit, Michele!" ''Michele!
Uyku zamanı, gölgelerin Michele'si...
"Au lit, Michele des ombres!"
Hadi bakalım uyku zamanı.
C'est l'heure! Au lit!
- Uyku zamanı.İyi geceler de.Anne.
- Dis bonne nuit.
"Hideki, uyku zamanın geldi."
Hideki, c'est l'heure de dormir.
Uyku zamanı.
Il va dormir.
Uyku zamanı, Myra Gale.
C'est l'heure, Myra Gale.
Tamam, uyku zamanı.
Bon, et maintenant, on dort.
Uyku zamanın geçiyor.
Tu devrais être au lit.
Yani, uyku zamanın geldi.
Qu'il est temps que tu te mettes au lit.
Uyku zamanı.
On éteint tout.
Uyku zamanında ne yapacağız peki?
Et ce que tu me fais faire à la sieste?
- Uyku zamanı geldi.
– J'ai sommeil!
Emma, uyku zamanı.
Emma, c'est l'heure de dormir.
Uyku zamanın.
Au lit.
- Başka kahve istemezsem, yaralanmazsam, sigara içmeyi bıraksam, sadece bir çift çorabım varsa ve uyku tulumuma kendim baksam, o zaman ne yaparsın?
- Et si je n'aime plus le café, si je ne suis pas blessé, si j'arrête de fumer, si je n'ai qu'une paire de chaussettes et que je m'occupe du sac de couchage?
- Haydi. Uyku zamanın geldi.
- Jeb... c'est l'heure de faire dodo.
Uyku zamanı.
Change-toi et couche-toi.
Uyku zamanı, güle güle.
Allez, dodo!
Süt uyumaya fayda sağlayabilir ama.. burada ebedi uyku için yeterince var! O zaman, Cynthia...
Peut-être que le lait devait servir à endormir à quelqu'un, mais il aurait probabalement sombré dans un sommeil éternel.
Ben gidip Bob'u getireyim. Ne zaman kazmaya başlasa, zaman,... uyku, yemek, her şeyi unutur.
A chaque fois qu'il fait une fouille, il en oublie de dormir et de manger.
bunca tehlike ve serüven yeter artık durulup evlenme zamanı... karım dikiş dikip bana yemekler yapar hep hizmetime koşar... sonra kafamı şişirip dır dır eder hababam azarlar... sürekli para ister hayatı bana dar eder... en iyisi bu konuyu bir daha düşüneyim... evlilik hayatı benim neyime gözüme uyku girer hiç değilse... dünyada hiç kimsem yok ama artık birileri olmalı... acaba nasıl dost kazanıp insanları etkileyebilirim?
Toutes ces épreuves! Je devrais m'installer, trouver une épouse Elle cuisinerait et coudrait pour moi S'activerait pour moi
Uyku kimi zaman en iyi tedavidir.
Parfois, le sommeil est le meilleur remède.
- Bu uyku-zaman bozukluğundan nasıl kurtuldun?
- Comment on se fait au décalage horaire?
Onun uyku terapisi ne zaman sona erecek?
Quand sera-t-elle enfin terminée, - cette cure de sommeil?
İkimizin de güzel bir uyku çekme zamanı geldi.
On a besoin de repos.
Uyku zamanı, Yüzbaşı.
Il est temps de se coucher.
Uyku zamanı.
Bonne nuit.
Sıkı bir uyku çekeceksin, ve sonra yatman gerektiği zaman uyanık olacaksın.
Tu vas trop dormir et te lever quand tu devrais être couché.
Gidip onu yatıracağım. Uyku zamanı!
Je vais la mettre au lit.
Zaten uyku zaman kaybıdır. Değil mi, altı numara?
Le sommeil est une perte de temps, pas vrai, n ° 6?
- Uyku zamanı.
C'est l'heure de la sieste.
İnsanlığın üzerine derin uyku çöktüğü zaman kemiklerimi titreten bir korku ve sarsıntı hissederim.
"Lorsque divaguent les visions de la nuit, quand une torpeur écrase les humains, un frisson d'épouvante me surprit et fit cliqueter tous mes os."
Rüya gördüğümüz zaman korteks uyku haline geçerken, orta beyin elektriksel aktivite göstermeye devam eder.
Quand il rêve, le diencéphale s'allume via l'activité électrique, pendant que les fonctions cérébrales principales restent inactives.
Rüya gördügümüz zaman korteks uyku haline geçerken, orta beyin elektriksel aktivite göstermeye devam eder.
Quand il rêve, le diencéphale s'allume via l'activité électrique, pendant que les fonctions cérébrales principales restent inactives.
Spindler ne zaman onunla kaysa rahat bir uyku uyuyamadığını söyledi.
Quand il patinait avec elle, il avait l'ail au cou... et il dormait avec une croix.
Tavuk çorbası ve iyi bir uyku çekme zamanı.
Vous allez manger une bonne soupe et vous irez vous reposer.
zamanı 41
zamanında 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanın var 16
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanında 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanın var 16
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43