English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Ya buna ne dersin

Ya buna ne dersin traducir francés

96 traducción paralela
- Ya buna ne dersin?
- Et là? - Non.
- Bence de. ya buna ne dersin?
- C'est ce que je pensais. Et ça?
Ya buna ne dersin?
Et ça?
Ya buna ne dersin?
Que dis-tu de ça?
- Kıçına sok onları. - Ya buna ne dersin?
- Va te faire enculer.
Ya buna ne dersin?
Quel malentendu?
Ya buna ne dersin?
Et celui-ci, tu connais?
Saldırganlaşma. - Ya buna ne dersin?
Ne te mets pas dans cet état.
Ya buna ne dersin?
Ça alors!
Peki ya buna ne dersin?
Tiens, j'ai une idée!
Boğazımdan aşağıya sıcak bir şeylerin aktığının hayalini kurdum. Ya buna ne dersin?
J'ai envie que ça coule en moi.
Pekala, ya buna ne dersin?
D'accord. Et comme ça? Excusez-moi...
Ya buna ne dersin?
Et celui-ci?
İçecek birşey yok. Peki ya buna ne dersin?
Mais on a rien à boire!
Ya buna ne dersin?
Et l'autre?
Hey, ya buna ne dersin?
Qu'est-ce que tu en penses?
Peki, ya buna ne dersin?
Peut-être que comme ca, c'est mieux?
- Ödeştik diyebiliriz. - Ya buna ne dersin? Seni yetkililere bildireceğim.
C'est moi qui parlerai de vous à la police, qu'en dites-vous?
- Ya buna ne dersin?
Et on l'allume!
Peki ya buna ne dersin?
Et celle-ci?
Ya buna ne dersin?
Que penses-tu de ça?
Peki ya buna ne dersin?
Combien pour ça?
Peki ya buna ne dersin?
Et qu'est-ce que tu dis de ça?
Ya buna ne dersin, Bay Kendi Suratına Tokat At?
Que dites-vous de ça, M. Je-me-file-des-baffes?
- Ya buna ne dersin?
- Alors? - Hein?
Ya buna ne dersin? "Üç gücünü güven."
Essayez ça aussi : "Faites confiance au Pouvoir des Trois."
Peki ya buna ne dersin? Bu öğleden sonra işi ekersen ve senden istediğim birkaç şeyi yapmaya söz verirsen karşılığında sana hiçbir yaşayan organizmanın tanık olmadığı bir şey göstereceğim.
Mais si tu ne vas pas travailler et si tu fais des petits trucs pour moi je te montre le truc le plus important jamais vu par quiconque.
Ya buna ne dersin?
Regardez. Qu'est-ce que vous en dites?
Ya buna ne dersin? Öyle mi? Öyleyse görelim bakalım sinek kuşu.
Eh bien, allons-y, le Colibri.
Ya buna ne dersin?
Que dites-vous de ça?
Öyle mi? Peki ya buna ne dersin?
Ça aussi?
Peki ya buna ne dersin?
- Et ça, qu'est-ce que c'est?
Peki, ya buna ne dersin?
- OK, et celle-là :
Ya buna ne dersin?
Que pensez-vous de ça?
Ya buna ne dersin?
Que pensez-vous de cela?
Ya buna ne dersin, ha?
Qu'est ce que tu crois que c'est, hein?
Elbiselerimiz küçülüyor, buna ne dersin. Bu havada ben dışarıya hiç çıkmam.
Je ne sortirai pas sous ce déluge.
Peki ya buna ne dersin?
Alors?
Yarı yarıya, buna ne dersin?
50-50, qu'est-ce que t'en dis?
Ya buna ne dersin?
Trop banale?
İsa'ya kıçımı öpmesini söyle. Buna ne dersin?
Qu'est-ce que t'en dis?
Ya benimle çene çal, ya da çık git. Buna ne dersin?
trouve le bon plan avec moi, ou je te plante, d'accord?
Ya buna ne dersin?
Et ca, t'appelle ca comment?
Peki ya buna ne dersin?
Celle-ci?
Buna ne dersin? Neden işe yarar bir araba ya da garip renkli küçük bir karavan almıyoruz?
Et si on prenait un véhicule de sport utilitaire... ou un petit RV d'une couleurvraiment bizarre?
Ya beynine iki kurşun sıkarsam? Buna ne dersin?
Et si je te collais deux pruneaux dans la nuque?
- Ya buna ne dersin?
- Et ça?
Ya da buna ne dersin?
Ni de ça?
Ya da buna ne dersin? Bir parti veriyorum.
J'organise une fête.
Peki ya buna ne dersin?
Et ça alors?
Buraya gece geç saatte geldiğimi bilirler. Ya da belki Limuzinun şöförü birilerinin yolunu kesti, ve biz de bir yol dalaşının kurbanlarıyızdır, buna ne dersin?
Ou alors, peut-être que le conducteur de la limousine a coupé la route à quelqu'un, et nous sommes des victimes de la violence routière, non?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]