English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yasıyorum

Yasıyorum traducir francés

7,187 traducción paralela
Bir yıldır bu kasabada yaşıyorum ve ordunun bizi sarsmak için nasıl bir bilgi kontrolü uyguladığını epeydir gözlemliyorum.
J'ai vécu sur la Colline pendant plus d'un an et j'ai vu comment l'armée organise le contrôle des informations. Pour éroder notre communauté.
İki cinayette şüpheli ve bu konuda biraz sıkıntı yaşıyorum.
C'est une suspecte dans une affaire de double homicide, et j'ai un petit problème avec ça.
Ben sağ, zaten sadece sorun yaşıyorum?
J'apporte simplement des ennuis, pas vrai?
Hangi evde yaşıyorum demiştin?
Dans quelle maison avez-vous dit que vous viviez?
Senin masanın büyüklüğü kadar bir evde yaşıyorum.
Je vis dans un endroit de la taille de votre bureau.
İki cinayette şüpheli ve bu konuda biraz sıkıntı yaşıyorum.
Elle est suspectée de double homicide et on a un petit problème avec ça.
- Yazar tıkanması yaşıyorum.
- Oui. J'ai le blocage de l'écrivain.
Sadece bebek arabasıyla biraz sorun yaşıyorum.
J'ai juste un peu de mal avec la poussette.
Amerika'daki en aptal insanla yaşıyorum.
Je vis avec la personne la plus stupide d'Amérique.
Babamın 72 yaşına girdiğine inanmıyorum.
Je ne peux pas croire que mon père va sur ses 72 ans.
Tinsel bir ikilem yaşıyorum diyebiliriz Ron.
Je suis dans un dilemme moral.
Bir ikilem yaşıyorum.
J'ai un dilemme.
Onunla ve Eli ile yedi yaşımdan beri takılıyorum.
Je couche avec lui et Eli depuis que j'ai sept ans.
Birden daha fazla hayaletle yaşıyorum diyebiliriz.
Disons que j'ai plus d'un squelette dans mon placard.
Burada yaşıyorum.
Je vivais ici.
Bir süre önce bir olay oldu ve galiba onun sonucunda zihinsel bir sorun yaşıyorum.
Ça m'a beaucoup affecté, et peut-être que j'ai développé des troubles mentaux...
- Ben burada yaşıyorum.
- Je vis ici.
Hepsi değerli insanlardı. Potansiyellerine ulaşamadan aramızdan ayrılmalarının yarattığı acıyla yaşıyorum her gün. Ama bu insanlar...
Je sais qu'elles comptaient toutes, et le fait que le monde soit maintenant privé de leur potentiel c'est quelque chose avec lequel je dois vivre tous les jours, mais ces gens...
Aptal listem ve kokan koltuk altlarımla tam bir felaket yaşıyorum.
Un vrai désastre entre ma liste débile et mon arrivée.
Hayır, Chloe burada yaşamıyor. Ben burada yaşıyorum.
C'est chez moi, ici.
- Montauk'ta yaşıyorum.
J'habite Montauk.
ve ben her gün bu hatamla yaşıyorum.
Et je vis avec tous les jours.
Burada yaşıyorum ben.
J'habite ici.
Hayalimi yaşıyorum PC, hayalimi yaşıyorum.
- Je m'éclate.
Kızımın 15. yaş günü için salon tutacak parayı bile bulamıyorum.
Je ne peux plus payer la salle de bal pour les 15 ans de ma fille.
'Adım Barrow ve Yorkshire'da yaşıyorum.'
"Mon nom est Barrow et j'habite dans le Yorkshire."
Diplomana bakıyorum ve aynı okuldan yedi yaşında mezun olabileceğimi düşünüyordum.
Je regarde votre diplôme en pensant que j'aurai pu entrer dans votre université à l'âge de 7 ans.
Üniversite seçmeye çalışırken aynı şeyi ben de yaşıyorum.
C'est la même chose pour moi quand j'essaie de choisir une fac.
Burada gerçek bir kriz yaşıyorum.
Je suis en pleine crise là.
İşini yaptığını biliyorum ama ben burada yaşıyorum ve ekip gecenin üçünden beri burada, yani biraz yorgunum.
Je sais que c'est votre boulot, mais je vis ici et l'équipe est là depuis 3 h du matin, donc je suis crevée.
Storybrooke'ta yaşıyorum. Bir oğlum, bir ailem var ve onları seviyorum.
En vivant à Storybrooke, je suis avec mon fils et mes parents, et je les aime.
Deja vu yaşıyorum da ondan.
J'ai comme une impression de déjà vu.
Yaşıyorum ben.
Je suis vivant.
Ben para için yaşıyorum, sadece...
Je fais ça pour l'argent, juste...
Şimdi ise boynunu ısırmayı hayal etmeden bir kadınla konuşamıyorum bile. Jeremy, ben o hayal kırıklığını yıllardır yaşıyorum!
J'ai du ressentiment pour des années!
Ve ben de son zamanlarda bununla ilgili sorunlar yaşıyorum.
Ils étaient juste en train de parler. Et j'ai quelques problèmes avec ça ces temps-ci.
Yaşıyorum. Harika.
Je suis vivant?
Ben ise en yakın arkadaşımın öldürüldüğü sevdiğim kadının oklarla vurulup çatından atıldığı bir şehirde yaşıyorum.
Je vis dans une ville où mon meilleur ami a été assassiné, où la femme que j'ai aimé a été tuée par des flèches et tombée du haut d'un toit.
Hala yaşıyorum.
Je suis toujours en vie.
Şimdi ufak bir apartman dairesinde yaşıyorum ve ihtiyaçlarımı bu şekilde gidermeye karar verdim.
et j'ai décidé que je comblerais mes besoins.
Evet, burada yaşıyorum.
Oui, je vis ici.
Sana söylediğim gibi kocamla problemler yaşıyorum.
Je.. Comme je te l'ai dis, J'ai quelques problèmes avec mon mari.
Ostara kutlamasından beri sorunlar yaşıyorum.
Ça m'a posé des problèmes depuis la fête d'Ostara.
Yıllardır buraya yaşıyorum.
Je séjourne ici depuis des années.
11 yaşımdan beri kullanıyorum.
Je conduis depuis mes 11 ans.
Bu çatı katında çok uzun süredir.. Bu çatı katında çok uzun süredir.. .. yaşıyorum.
le fait est que... uh, je vis dans ce grenier depuis longtemps... tout seul
Ben duyusal girdilerimi tek seferde kontrol etmekte sorun yaşıyorum bu örnekte de, bu dil şeyi falan ve aynı anda ayaklarıma dokunman ve tam emin olamamakla birlikte sanırım orgazm geçirdim.
Um... J'ai, um,..... du mal à gérer trop de, entrées sensorielles en une fois et à ce moment il y avait tout le truc de la langue et tu touchais ma jambe en même temps et je ne peux pas être totalement certain mais c'est possible que je vienne juste d'avoir un orgasme.
Ben de burada yaşıyorum, anne.
Je vis ici aussi, tu sais, Maman.
O anı yeniden yaşıyorum...
Je le revis...
Biliyoruz herhalde. Burada yaşıyorum.
Je le sais, j'y habite.
Istırap dolu bir sessizlik yaşıyorum.
Je suis... silencieusement en train d'agoniser.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]