Yaşiyorsun traducir francés
35 traducción paralela
GERÇEK DÜNYADA MI YAŞIYORSUN?
VIVEZ-VOUS DANS LE VRAI MONDE?
YAŞIYORSUN!
TU ES VIVANTE!
BURADA MI YAŞIYORSUN?
- Tu vis ici?
NASIL YAŞIYORSUN SEN? Görüyor musun? İlham ne zaman gelecek hiçbir zaman bilemiyorsun.
On ne sait jamais quand l'inspiration frappera.
Dario, sen yasiyorsun.
Dario, tu es vivant!
Burada mi yasiyorsun?
Vous habitez ici?
Eski dunyanin cesedini yiyerek yasiyorsun.
Tu te nourris du cadavre de l'ancien monde.
Üç eksik etekle yasiyorsun.
Tu vis avec trois pétasses.
Yalniz mi yasiyorsun?
Tu vis seul?
- Ama benim gibi birine yer olmayan bir dünyada yasiyorsun sen.
Tu es un homme brave, Tom. Mais tu vies dans un monde qui n'a pas de place pour quelqu'un comme moi.
Burada mi yasiyorsun?
Ici?
Dur, yani sen... Büyükannemizle mi yasiyorsun?
Attends, tu vis chez notre grand-mère?
Yüzünde sakal, elinde piponla. O kizla sirf farkli oldugunu göstermek için ask yasiyorsun.
Avec ta pipe et ta barbe, tombant amoureux de cette fille pour faire original...
- Sen hayatini bir hic ugruna yasiyorsun, asagilik adam.
Ta vie est vaine, l'ami.
Çünkü sen kendi gerçekliginde yasiyorsun.
Car tu vis dans une bulle. OK, regarde-toi.
Pasadena'da yasiyorsun.
Tu vis à Pasadena.
Burada mi yasiyorsun?
Vous vivez ici?
Yok tabii ki, fildisi kulesinin tepesinde yasiyorsun, umurunda olmadigini biliyorsun.
! Non, espèce de merde! Tu vis ici dans cette tour d'ivoire!
Canim kardesim yasiyorsun,
Mon merveilleux frère!
Nazar amca! Allaha sukur yasiyorsun oglum.
Tu es vivant, mon petit.
Neden yasiyorsun?
Pourquoi exister?
Kendi kurallarinla yasiyorsun, ve kimse bunu senden alamaz.
Tu vis ta vie selon ta propre voie, et personne ne peut te reprocher ça.
Annenle birlikte yasiyorsun, kocan rehabilitasyonda, bir grup ezikle zemin katta tikali kaldin,...
Tu vis avec ta mère, ton mari est en cure. t'es coincé ( e ) en bas au sous-sol avec des losers.
Sen yalnizca kendin için yasiyorsun.
Tu ne penses qu'à toi-même.
Fakat sen yasiyorsun.
Tu es pourtant vivant.
Evde sorun mu yasiyorsun?
Problèmes à la maison?
Private, Private! Yasiyorsun!
Privé, vous êtes en vie!
Private, yasiyorsun!
Privé! Vous êtes en vie.
- Demek yasiyorsun.
Donc, tu n'es pas mort.
bununla nasil yasiyorsun?
Tu peux encore te regarder dans un miroir?
Yoksa hala ailenle mi yasiyorsun?
T'habites chez tes parents?
Artik, Tituba serbest kaldi, ihanetinin ödülünü aldi, sen ise bir hayvan gibi yasiyorsun, izleniyor ve korkuyorsun.
Tituba désormais relâchée, elle est récompensée pour sa traitrise. et tu vis comme un animal, chassée et effrayée.
Johnny, dünyanin en zengin sehrinde yasiyorsun.
Écoutez, Johnny... vous vivez dans un pays les plus riches du monde.
Krallar gibi yasiyorsun demek.
Tu vis comme un roi alors.
Bu kadar bilgisiz olamayacak kadar uzun süredir burada yasiyorsun.
Tu vis ici depuis trop longtemps pour ne pas avoir d'informations.
yaşıyorsun 145
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorum 130
yaşıyor 371
yaşıyoruz 30
yaşıyorlar 32
yaşıyor musun 19
yaşıyor mu 97
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorum 130
yaşıyor 371
yaşıyoruz 30
yaşıyorlar 32
yaşıyor musun 19
yaşıyor mu 97