English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yok canım

Yok canım traducir francés

2,145 traducción paralela
Yok canım, aksanın biraz farklı da.
Tu n'as pas l'accent de là-bas.
Yok canım, tanıyoruz.
Oh, mais si. Dis-moi, j'ai une question pour toi.
- Yok canım!
Sans blague.
Yok canım, verici buluruz biz. Sen çalışmana bak.
Non, nous trouverons les lampadaires.
Tabii ki yok canım.
Non, cela va de soi, ma chère.
Adam bir keresinde yüzülmüş rakun derisinden nargile yapmıştı. - Yok canım.
Il s'était fait un bang avec un raton laveur empaillé.
Yok canım, o kadar da değil.
J'ai trouvé ça exquis. OK.
- Yok canım, bitiyor sana.
Si, elle t'adore!
Yok canım. Bence kendisi tükenmiş, bitmiş.
Je dirais plutôt qu'il est... épuisé, usé.
Yok canım, duman sadece şişteki yağlardan geliyor. O değil! Kolya, adamlarımın yardıma ihtiyacı var!
Ce n'est que du gras qui fond.
Yok canım lafı mı olur?
Hé, c'etait pas grand chose.
Yok canım.
Pas du tout.
Yok canım.
Non.
- İltifat etmene gerek yok canım.
- Inutile de me flatter, trésor.
Yok canım...
Vraiment?
- Yok canım? - Evet.
Tu rigoles.
- Yok canım. - Evet, öyle.
- Non.
- Yok canım... "Metrodaki hangi kemirgenleri gördüğünüzde kaçmalısınız" haberin vardı ya mesela.
Le reportage sur les rongeurs à éviter dans le métro...
Yok canım.
C'est vrai?
Yok canım?
Wow. vraiment?
- Yok canım.
- Pas question.
Yok canım.
Pas possible?
Kıskanmadım. Yok canım.
Je ne suis pas jaloux du tout.
Yok canım.
- Pas du tout.
Kırılmadın, değil mi? - Yok canım.
Ça va, hein?
Yok canım.
Je ne suis pas tellement...
Yok canım.
Non, pas du tout!
Şimdi bak canım, fazla zamanımız yok.
Écoute-moi bien. On a peu de temps.
- Yapma canım.. iş yok
- Voyons... Ne parlons pas boulot.
Canımı sıkan bir şey yok.
Rien du tout.
- Canımı sıkan bir şey yok.
Pas de souci.
- Cehennemin ne olduğuna dair hiçbir fikrin yok ama sanırım öğreneceksin. - Canın cehenneme!
Allez au diable.
Yok, canım. Pek sayılmaz.
Non, pas exactement, mais...
Cal hakkında bir şey söylemek gerekirse o da kendini beğenmiş olduğudur. Yok canım.
- Le truc chez Cal, c'est qu'il est...
Canım, Gaby yok.
Non, chéri.
Yok, Anlamadı... "Teşekkürler canım benim" mucuk mucuk ".
"merci mon petit déchevelé, bises".
- Yok, canım.
- Promis.
Yok, canım. Hem öyle yapmıyoruz.
Non, pas du tout.
Ama sonsuza kadar her şey aynı kalacak diye bir şey yok ki, canım.
Mais ça durera pas éternellement.
Canım, senin babanın benimkiyle alakası bile yok.
Crois-moi.
Her neyse, Chelsea gittiğinden beri çok canım yanıyor ve umuyordum ki, bu acının bir bölümünü sen yok edebilirsin.
Bref, je me... sens vraiment mal depuis le départ de Chelsea, et... j'espérais que Vous pourriez me soulager un peu de ce malheur.
Yok, canım...
Je ne...
- Yok bir şey, canım.
De rien.
Yok, canım sadece sen kendini alt edebilirsin.
- Non, seul toi peux te battre.
Yok canım.
Je ne pense pas.
Başını ağrıttıysam özür dilerim. Yok canım, seni kim suçlayabilir ki?
Désolé pour ça, d'ailleurs.
Ah canım, ayrılıyoruz dediğimde boşanıyoruz sanmışsın. Babanla bir sorunumuz yok, canım.
Tu pensais que je voulais dire...
Yok artık canım.
- Tu plaisantes?
O esprilere ihtiyacın yok. Bak, canım.
T'as pas besoin de blagues.
Canım, hiç gerek yok.
On est pas obligés.
Çok canım sıkılıyor ama yapabileceğim bir şey yok.
Si, ça m'attriste. Mais je peux rien y faire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]