Yürümedi traducir francés
408 traducción paralela
Yürümedi.
Ça n'a pas marché.
Sadece istediğimiz gibi yürümedi. Parayı alamayacağız.
Laissons tomber!
Biri bekar diğeri Rutledge adında biriyle evlendi, fakat yürümedi.
L'une célibataire... l'autre mariée avec un certain Rutledge. Ça n'a pas duré.
Ve yürümedi işte.
Je me suis trompé.
İyi bir fikirdi ama yürümedi.
Ça n'a pas marché.
Sadece bazı şeyler yürümedi.
Simplement, ça n'a pas marché.
Yürümedi.
Alors amusons-nous.
Evlilik yürümedi.
Le mariage était une erreur.
İş yürümedi işte.
Pas de succès, hein?
Hayır, aptalcaydı, yürümedi.
C'était idiot, ça n'a pas duré longtemps.
Yürümedi.
Ça n'a mené à rien.
O daha da kadınsı bir hal aldı. Asla izimden yürümedi.
Il est de plus en plus mou et efféminé.
Gençken evliydim, ama yürümedi.
J'ai été mariée très jeune. Un échec.
Yürümedi mi İngiltere'nin Yeşil dağlarında?
En direct de l'hôtel Cardiff, Libye
İngiltere'nin yeşil dağlarında yürümedi mi?
Gravissaient les vertes Montagnes d'Angleterre...
- Yürümedi.
- Sans succès.
Demek yanağında yara izi olan biri sizi rahatsız etmedi. Elindeki şişeyi kırıp üzerinize yürümedi. Kocanız gelip sizi kurtarmadı.
Vous n'avez pas été victime d'une agression, personne n'a cassé de bouteille pour vous menacer... et votre mari n'est pas intervenu à temps pour vous sauver.
Borsacılarla, tenis oyuncularıyla neden yürümedi...
Les banquiers et les tennismen.
İlişkimiz vardı ama yürümedi ve bitti ama hala beni beğeniyor.
Il y a eu quelque chose, mais c'est fini. C'est toujours un ami.
Yürümedi.
Je n'ai pas tout compris.
Bir kez denedim, ama yürümedi.
J'ai essayé une fois, mais ça n'a pas fonctionné.
Evliydim ama yürümedi.
Je l'ai été, mais ce n'était pas super.
Yürümedi ve o da Denver'a döndü.
Ça n'a pas marché. Elle est retournée à Denver.
Reva, yürümedi işte, tamam mı?
Reva, ça n'a pas fonctionné, d'accord?
Yürümedi ama. Kötü seçim yapanlardansın sen de, öyle mi?
Tu choisis les mauvais gars?
Bir zamanlar ben de Hannah'ya aşıktım ama yürümedi işte.
J'aimais Hannah, mais ça n'a pas marche.
- Evet ama yürümedi işte.
- on a essayé et ça a raté.
Biriyleydim, ama yürümedi.
J'avais un ami, mais ça n'a pas marché.
Tanrım, hiç yürümedi.
Pas marché du tout, même.
Ama yürümedi. Elimizde bir yığın elmas taklidi küpe kaldı.
Les strass nous sont restés sur les bras.
Fakat onunla ilişkimiz pek de yürümedi.
Mais ça n'a pas marché entre nous.
- Yürümedi.
- Ce fut un échec.
Plan A yürümedi.
Nul, le plan A.
Bak, denediniz ama yürümedi.
Bon, ça n'a pas marché.
Üzgünüm ama işler bizim için yürümedi. "
Désolée que ça n'ait pas marché. "
- Yürümedi.
- Ça n'a pas marché.
Fakat, Leo, yürümedi.
Mais, Leo, ça n'a pas marché.
Yok. Bir tane vardı, yürümedi.
Une, mais ça n'a pas marché.
Ama bu ilişki tamamiyle başarılı bir şekilde yürümedi.
Cette relation ne fut pas totalement... couronnée de succès.
Yürümedi.
ça n'a pas marché.
20'li yaşlarımdayken evlenmeme az kalmıştı ama yürümedi.
J'ai failli une fois entre 20 et 30 ans, mais ça n'a pas marché.
Ama yürümedi.
Ça a foiré.
Bir ara çıkmıştık ama yürümedi işte.
On est sortis ensemble, mais ça n'a pas marché.
Yürümedi.
ça n'a pas collé.
- Evliliğim yürümedi.
Ça n'a pas marché entre nous.
- Şu hemşireye ne oldu? - Yürümedi işte.
C
Sanırım yürümedi.
Je ne crois pas que ça marchera.
Yürümedi.
Je n'ai pas réussi.
Ama ilk kez bir şey için çabaladığında... gerçekten senin için, bizim için önemliydi... ve yürümedi, sen ne yaptın? Annene koştun.
La première fois que tu as tenté une chose importante pour toi, pour nous, et que ça échoué, tu t'es réfugié auprès de maman!
İşler öyle yürümedi.
Erreur, Reggie.
Yürümedi.
Un désastre.