English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yürüyebilirim

Yürüyebilirim traducir francés

270 traducción paralela
Ellerimin üzerinde yürüyebilirim.
Je peux marcher sur les mains.
Yavaş ol, yürüyebilirim.
Du calme, je sais marcher.
Tek başıma yürüyebilirim. Hayatımda hiç böyle rezalet görmemiştim. Çeneni yorma.
Je n'ai jamais vu une chose aussi honteuse de ma vie!
Yürüyebilirim.
Je peux marcher.
Eğer gerekirse buradan Salt Lake'e kadar ellerimin üstünde yürüyebilirim.
Prêt à courir sur les mains.
Yüzmekten çok yürüyebilirim kardeşim.
Je marche mieux que je ne nage.
Ben artık yürüyebilirim, Bob. Cidden ben...
On devrait repartir, Bob.
- Yine de yürüyebilirim.
- Mais je peux marcher!
Yorgun olmadığımda yürüyebilirim, ama şu an gerçekten çok yorgunum.
Oui, quand je suis reposée, mais je suis exténuée.
Sen resim çizebiliyorsan, ben de yürüyebilirim.
Si tu peux peindre, je peux marcher.
Gece sessizce yürüyebilirim ve iyi silah kullanırım.
Je sais me faufiler dans la nuit et je suis bon tireur.
Yürüyebilirim.
J'irai à pied.
Birkaç saat burada uyuyun. Biraz daha yol yürüyebilirim.
on dors ici quelques heures pourquoi tu veux t'arrêter maintenant
Tabii yürüyebilirim!
Bien sûr que je peux marcher.
Beni yalnız bırakın, tek başıma yürüyebilirim.
Laissez-moi, je sais marcher.
Ellerim üzerinde yürüyebilirim.
Je marche sur les mains.
Sanırım yürüyebilirim.
Je crois que je peux marcher. Je vais essayer.
Bunu görmek için ben de 15 mil yürüyebilirim.
Je marcherais bien 30 kilomètres pour avoir ça sous les yeux? ?
Belki sizinle biraz yürüyebilirim, ne dersiniz?
Je pourrais peut-être vous accompagner? Non?
Yürüyebilirim.
Je peux marcher, vous savez.
Tamam, ama beni taşımayı bırak, kendim yürüyebilirim.
Ok, mais arrêtes de me porter. Je peux marcher tout seul
Ayakkabılarımı çıkarırsam, mobilyaların üzerinde yürüyebilirim. Böyle, böyle, böyle.
Je peux monter sur les meubles sans mes chaussures comme ça, comme ça et comme ça.
Sandalyenin üzerinde de yürüyebilirim. Böyle, böyle, böyle.
Et je peux monter sur le fauteuil, comme ça et comme ça.
Ben kendim yürüyebilirim.
Je peux marcher seule!
Yürüyebilirim.
- Non, merci. Je peux marcher.
Ben iyiyim. Yürüyebilirim.
Je vais très bien, je peux marcher.
Yürüyebilirim.
Je sais marcher.
Pek fazla bir şey almayacağım. Yürüyebilirim.
Je n'ai pas grand-chose à acheter, et j'ai envie de marcher.
Yürüyebilirim...
Je peux me débrouiller.
Yürüyebilirim. Ama Bay Baker'dan daha az saygın birinin beni yola itme riski var.
je peux... mais je risque d'être jeté dans le fossé par quelqu'un... de moins chrétien que M. Baker.
# Bilginin eşliğinde ağaçlar arasında orman boyunca yürüyebilirim # ve yaprakların sohbetini dinlerim
Je peux parcourir les forêts et les arbres du savoir Et profiter des leçons du feuillage
- Yürüyebilirim ben.
Je peux marcher.
Umarım bu şeyle orada yürüyebilirim.
J'espère pouvoir marcher avec ce truc.
Ne yürüyebilirim ne de koşabilirim.
Je peux pas marcher, encore moins courir.
Kendi başıma yürüyebilirim.
Je peux marcher seul, je peux.
Seni seviyorum. Senin de beni sevdiğini düşünürsem tekrar yürüyebilirim.
Je t'aime et je crois que je pourrais remarcher si je pensais que tu m'aimais.
Öbür taraftan yürüyebilirim.
Je prendrai l'autre trottoir!
Kendim yürüyebilirim.
Je peux marcher seul.
Hayır. Yürüyebilirim.
- Non, je peux marcher.
- Ben yürüyebilirim.
Je peux encore marcher, bordel!
Kendim yürüyebilirim.
Écoute, je peux marcher tout seul.
Gayet iyi yürüyebilirim. Lütfen oturun, Doktor.
- S'il vous plaît, docteur.
Yürüyebilirim.
Monte. Je t'emmène.
- Yürüyebilirim.
Je peux marcher.
Sorun değil, ben yürüyebilirim.
Marcher ne me dérange pas.
Yürüyebilirim.
- Je peux marcher, maintenant.
Kendim yürüyebilirim.
Je peux marcher.
Sanırım yürüyebilirim.
Je suppose que je peux aller à pied.
Kendim yürüyebilirim.
je peux marcher seul.
- FBI. - Yürüyebilirim.
- Je peux marcher.
Sorun olmazsa seninle eve kadar yürüyebilirim. Tamam.
J'habite avenue Webster.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]