English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Ziyaretler

Ziyaretler traducir francés

133 traducción paralela
- Evet, ama ziyaretler için hazır değil.
- Oui, mais pas encore prêt.
- Gizli ziyaretler ha?
- Des visites clandestines, hein?
Villa Rosa'ya yaptığım ziyaretler daima kısa, soğuk ve yapmacıktı. . Bütün çocukluğun bunlarla geçti,... akvaryumda bir mahkum gibi arkadaşsız, sırsız ve keşfetmeden.
Les visites à Villa Rossa, toujours plus courtes, froides, se prolongèrent toute ton enfance, que tu vécus comme dans un aquarium, sans secrets, sans découvertes et sans amis, jusqu'à ce que le destin nous sépare.
Bu ziyaretler sana yaramıyor.
Tu sais, Harry... Ces visites te font pas de bien.
Ama bu ziyaretler için yaşıyorum.
Je ne vis que pour la voir et lui parler.
Hazırlıksız ziyaretler, bu gizlilik, gözetleme.
Ces visites inopinées, ce mystère, cet espionnage?
- Sadece ziyaretler yapıyorum.
Je visite. Oh!
bir içkiye ne dersiniz? tabii! Sarhoş yolu, sık ziyaretler için iyi bir yoldur
Visitons souvent le pays de l'ivresse, lui seul en vaut la peine.
Balolar, ziyaretler, toplantılar, çay partileri, sohbetler.
Des bals, des réunions, des nouvelles têtes, des thés et des bavardages.
Yaşadığımız hayat tarzında, bizim yaşlarımızda ve bizim pozisyonumuzda olan kişileri görme şansımız pek olmuyordu, bize sadece kısa ziyaretler için izin veriliyordu.
Vue l'existence qu'on menait, nous n'avions aucune chance de croiser quelqu'un de notre âge et notre condition.
İmza vermeler, röportajlar, ziyaretler...
Les interviews. Les autographes. Toutes sortes de meetings.
Muayenehaneme yaptığın düzenli ziyaretler meslek hayatımın önemli bir parçası.
Vos visites régulières sont la clé de voûte de mon cabinet.
Beyni bir süredir geçmişe ziyaretler yapıyordu herhalde ta ki bir gece uyanıp, kendini orada bulana dek.
Il semble que son esprit errait dans le passé depuis quelque temps et qu'elle s'est réveillée ici, un soir. Echouée.
Arazide bazı ziyaretler yapacağım.
Je dois faire un tour au château.
Beni pas geçmelerini tercih ederim. Bu ziyaretler olmadan, bizim geçtiğimiz patikadan kurtulamazsın.
Sans leur visite, aucun espoir d'éviter le sort qui est le nôtre.
Özür dilerim, bay Grantham. Ziyaretler hafta sonları ve yalnızca ailelere ayrılmış durumda.
Je suis navré, les visites ont lieu les samedis et dimanches, et sont réservées aux parents.
Ziyaretler öğle yemeği bitiminde başlıyor.
Les visites, c'est l'après-midi.
Orta Çağda Skinner'ınkine benzeyen ziyaretler şeytana bağlanırmış. Geceleri erkekleri ziyaret eden bir ruh, genelde yaşlı bir kadın siluetiyle.
Au Moyen Age, cette visite nocturne aurait été attribuée à un succube, un esprit venant voir les hommes, la nuit, sous la forme d'une vieille femme.
Peki, Bayan Cole ile erkek misafiri neler yapmış.. bu sık... ziyaretler sırasında?
Savez-vous ce que faisaient Mme Cole et son visiteur?
Geçmişte de bazı ziyaretler olmuştu.
Il y a eu des précédents.
- İyi etmişsin de, böyle iş zamanı özel ziyaretler, oluyor mu yani?
Tu as bien fait mais.Tes visites person nelles, tu les fais pendant le travail?
- Beklenmedik ziyaretler, tanımadık yüzler.
J'ai des visions. - Quoi? Des intrus, des visages inconnus.
Markonian İleri Karakolu'na yanaştık ve karşılıklı ziyaretler yapıyoruz, ayrıca isteyenlerin ayrılmasına da izin veriyorum.
On a atteint l'avant-poste markonien. J'ai accordé une permission à terre à tout l'équipage.
Pahalı hediyeler, geç saatlerde sürpriz ziyaretler.
Cadeaux luxueux, visites-surprises la nuit.
Kendi evinde muhafaza etsen keyifli ziyaretler için gelirdik.
Et puis au moins, si tu la mets chez vous, ça nous fera une bonne occasion de passer vous voir...
Haftalık ziyaretler çok zor olacak.
- Les visites hebdomadaires sont impossibles.
Ziyaretler soldaki ilk kapıdan.
Les visites, c'est la première porte, à gauche.
Bildiğiniz gibi, aylar sonra ilk kez bugün ziyaretler yapılacak.
Vous le savez, c'est aussi le premier jour de visites depuis des mois.
- Ziyaretler nasıl geçiyordu?
Comment se passent ces visites?
Bir daha geç saatte ziyaretler olmayacak.
- Plus de visites tardives?
Kesinlikle. rehberler değil ama daha çok rehberli ziyaretler.
Exactement. Il ne s'agirait pas de guides, mais de visites guidées.
Oldukça düzenli ziyaretler yapmışsın, Camilo.
Tu es un habitué.
Unutmayın. Hogsmeade köyüne yapılan bu ziyaretler bir ayrıcalıktır.
Rappelez-vous qu'une sortie à Pré-au-Lard est un privilège.
Kendini ona adamış olmasına rağmen, Roxane'nın çadırına yaptığı ziyaretler, veliahtsız sonuçlanan birinci ve ikinci senenin sonunda, İskender'in gururunda derin bir yara açarak, seyrekleşmeye başlamıştı.
Bien qu'il fut dévoué à Roxane, les visites d'Alexandre dans sa tente diminuèrent et une année, puis deux, passèrent sans qu'il n'y ait de successeur, blessant le grand orgueil d'Alexandre.
Ziyaretler de yasaklanmıştır. Sizi bir an önce suçluyu ihbar etmeye davet ediyorum.
Je vous invite donc à le dénoncer au plus vite!
Normal bir prosedür bu. Ama ziyaretler şirketi tarafından ayarlanmıştı.
C'est une procédure ordinaire mais les visites sont payées par son employeur.
Beyaz Saray mesela! Neden Beyaz Saray'a gidiyor? Beyaz Saray'a gizli ziyaretler...
Pourquoi toutes ces visites secrètes à la Maison Blanche?
Ziyaretler, sanırım böyle söyledi.
Des visitations, je crois.
İlk gördüğümden beri biliyorum- - alelacele düğün, yerleşme telaşesi, yemek sırasında oturma odasına gizemli ziyaretler.
Je m'en suis douté dès le début! Le monde au mariage, la hâte d'être ensemble, les mystérieuses sorties pour la chambre pendant le dîner...
- Ziyaretler sadece ailesi tarafından yapılabilir.
- Les visites sont réservées à la famille.
İyi, geceyarısı sürpriz ziyaretler istemem.
Bien, parce que je ne voudrais pas une visite nocturne surprise.
Bu da demek ki Clarence Wiedman bundan sonra bize sürpriz ziyaretler yapmayacak.
C'est-à-dire, plus de visite surprise de Clarence Wiedman.
İyi ziyaretler.
Bonne visite.
Bu ilaç tedavisi günlüğünü tutmaya karar verdim... böylece ziyaretler arasındaki kayda değer şeyleri unutmayacaktım.
J'ai décidé d'écrire ce journal pour ne rien oublier de dire au docteur.
Devamlı telefon konuşmaları, günlük ziyaretler. İğrenç eski günler.
Avec les coups de fils incessants, les visites quotidiennes, les souvenirs insupportables.
ve bu kısa ziyaretler için mükemmel açıklama onlar buraya gelir, teslimat yapılır, ve geri eve dönerler.
C'est l'explication parfaite pour un séjour si court – elles viennent ici, font leur livraison, et rentrent chez elles.
Kimse böyle ziyaretler yapmıyor artık.
Ces dernières années, on a perdu l'habitude des visites de politesse.
Resmi ziyaretler esnasında daha çok hayranlık görüyorum, ama onlar sadece birilerini cezbetmek için güzel olmamı istiyorlar.
On veut te marier à sa fille.
Bu ziyaretler sana sıkıntı veriyor, değil mi?
( Il soupira ) - Quand tu viens me voir, tu t'emmerdes.
Seni kerata, demek buraya gizli ziyaretler yapıyorsun.
Permettez-moi d'ajouter ceci :
Ve ziyaretler arasındaki süreler sanki hiç bitmeyecekmiş gibi gelir.
Je saurai qui je suis et ce que j'ai fait.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]