English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Zıplama

Zıplama traducir francés

183 traducción paralela
Koltuklarda zıplama, Roger.
Ne saute pas sur les sièges, Roger.
Zıplama olarak adlandırmam, dans ediyordum.
Je n'appellerais pas ça "bondir". Je suis censée danser.
Zıplama!
Ne bondis pas.
Ve sonra göle zıplama olayı, gerçekten oldu.
Et pour l'histoire du saut dans le lac, c'est vraiment arrivé.
Ne yapacağız, zıplama?
Qu'est-ce que je fais? Je saute?
- Zıplama tahtasının üzerinde yaşlıya bak.
Oh, regarde l'ancienne sur la planche là-bas. Wahou!
Tümünü görebiliyor musun - Zıplama halkaları gümüş şeritler, gösteriş, ışıklar?
Vous voyez d'ici la piste de cirque, le brillant, le clinquant, les lumières?
Onunkileri hissetmeni istiyor, üzerime zıplama şimdi.
Elle veut que tu touches. Ne me saute pas dessus.
Zıplama eylemindeki en önemli nokta dengedir.
Le danger de perdre l'équilibre est imminent.
Noel Baba'nın kucağına hızlı zıplama küçük kız.
Ne saute pas trop fort sur mes genoux.
Öyle ağır ağır zıplama.
Saute pas si lentement.
Sürekli zıplama yeteneğiyle böbürlenip durur George ben de tenteye dokunamayacağına dair 50 dolarına bahse girdim.
George se vante toujours de son saut en hauteur. J'ai parié 50 $ qu'il était incapable de la toucher.
- Ufacık bir zıplama yaptın.
- Un petit saut.
Ve o bir zıplama değildi. O bir "pas de bourree" hareketiydi.
Et c'était pas un saut, mais un pas de bourrée.
- Şu kısacık kollarıma baksana! Zıplama ve ateş tuşlarına aynı anda basamıyorum bile!
Comment appuyer sur "feu" et "saut" en même temps?
Yunanlıların ; Savaş Tanrısı, Gök Gürültüsü Tanrısı, Etrafta Koşup Zıplama Tanrısı vardı.
Ils avaient le dieu de la guerre, de la foudre, du courir partout en sautant.
Belki'Evce Zıplama Kanalı'dır.
Ca doit être Télé Entrechat.
Bir zıplama dalışı yapacağım, bir kurtarma hattı takacağım ve onu çıkaracağım.
J'y vais en incursion.
O zaman gerçekten tamamen geçmişe gitmen gerekmez. Sadece küçük bir zıplama yapman yeterli olur
On n'aurait plus à revenir en arrière, il suffirait de faire un petit saut.
Bilirsin, büyük kaya üstünde zıpladığım zıplamadan, daha büyük, en iyi zıplayıcıların zıplamalarından daha zor bir zıplama.
Le bond que j'ai bondi quand j'ai bondi le gros caillou. C'est un bond très dur que seuls les bons bondisseurs bondissent.
- Sadece en iyi zıplayıcıların zıplayabildiği, bir zıplama.
Seuls les bons bondisseurs le bondissent...
# Süp - süper Çı - çılgın Zıplama #
Le woup-di-douper-loup-di-louper
# Süp - süper Çı - çılgın Zıplama #
Le woup-di-douper-loup-di-louper!
Diğer Kural : Ateş olan yerde zıplama.
ne jamais bondir près d'une flamme.
Yemekten hemen sonra zıplama, yoksa kramp girer.
ne jamais bondir après manger.
Süper Çılgın Zıplama'ya çalışıyorum anne.
Je m'entraîne à faire le woup-di-douper.
# Bir aradayken zıplama şenliği #
Quand on est tous ensemble, On bondit de tous côtés
Zıplama, zıplama, zıplama. Sabahtan akşama kadar.
Des bonds, des bonds, des bonds, matin, midi et soir!
Zıplama başlasın!
Que la musique bondisse!
Çok yükseğe zıplama, Roo - Tigger!
Ne bondis pas trop haut, Petit Gour...
Süper Çılgın Zıplama! Ne kadar denersen o kadar zıplarsın ve önemli olan da bu!
Le woup-di-douper-loup-di-louper, plus tu t'entraînes, plus tu voles, et c'est ce qui compte!
Gel buraya! Bu zıplama bir Tigger ailesi üyesi kadar iyiyd -
Voyons ce bond était à la hauteur de tous les tigrous de la famille...
- Ben zıplama sopası aldım.
- J'ai une échasse à ressort.
Bir kere zıpladığın yerde bir daha zıplama.
Ne saute jamais sur place.
Doğru, bir sol, bir çalım hmm zıplama, sallanma...
Donc droite, gauche, esquive et saut...
Fazla zıplama.
- Pas si haut.
- Zıplama. Zıplama!
Ne sautille pas!
Çok yukarı zıplama!
Ne frissonne pas trop.
Şimdi zıplama zamanı.
C'est maintenant qu'il faut se lancer
Hikayeye hemen zıplama, Danny.
N'anticipe pas dans notre histoire, Danny.
Yanlış duymadınız, bir çift köpek bacağı, bacak kıran zıplama yolu
C'est ça... Une marelle avec noeuds à double angles en route pour l'enfer.
Koşma, zıplama ve sallanma bir arada olmalı.
Il faut courir, sauter, et se balancer d'une traite.
- Howard, yatağın üstünde zıplama.
- Howard, ne saute pas sur le lit.
Böyle zıplama, dur!
Arrête de bondir
Zıplama artık.
Tu veux bien arrêter de sauter!
Bir saniye zıplama lütfen.
Du calme, je suis justement venu te dire que...
İlk hastam bir kurbağaydı.Onu zıplama hastalığından kurtardım.
Je sais ôter aux gens l'envie de respirer.
Zıplama
Ne saute pas.
- Zıplama dalışı mı?
– Incursion?
- Zıplama!
- Sauter?
Lütfen üzerimde zıplama!
Me sautez pas dessus!
zıpla 130

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]