English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Z ] / Zırvalıkları

Zırvalıkları traducir francés

336 traducción paralela
Mermiler ve bombalarla geçen üç yıldan sonra bir erkek, öğrettikleri o zırvalıkları kabul edemez.
On peut pas prendre au sérieux ce qu'on nous enseigne... après trois ans d'obus et de bombes.
Şu görev zırvalıklarını senden burada dinlemiştim, daha fazla demir adam, daha fazla genç kahraman yaratmak.
Je vous ai entendu réciter le même vieux refrain... devenir des hommes de fer, de jeunes héros.
Bırak bu şık kanun zırvalıklarını.
Assez de ronds de jambes juridiques.
Tanrı yardımcım olsun, işimi devam ettirebilmek için bu zırvalıkları basmalıyım, ama onları okumak zorunda değilim.
Je dois publier leurs fadaises. Mais quant à les lire, ne comptez pas sur moi!
Söylesene dostum, Pulitzer ödülü aldığını biliyorum, ama bütün şu evrim zırvalıklarına artık inanmıyorsun değil mi?
Dites-moi, mon vieux... Je sais que vous avez eu le prix Pulitzer, mais vous croyez quand même pas à ces sornettes sur l'évolution?
Bu eyalet halkı, zoolojik zırvalıkların sınıflara taşınmasını istemediğini açıkça ortaya koydu.
les gens de cet Etat ont affirmé Leur refus de voir ces inepties zoologiques se répandre dans les écoles.
Yani, sorumluluktan kaçmak için her zamanki psikoz ve sinir krizi zırvalıklarınızı kullanamazsınız.
Inutile d'invoquer la psychose ou la dépression nerveuse pour vous dédouaner.
Bu zırvalıkları da halkın içinde söyleme!
N'allez pas dire ces choses en public!
Kadınların her zamanki zırvalıkları işte.
Toujours les mêmes saloperies avec les femmes.
Belki de bu kutsal zırvalıkları o kadar uzun süre dinlediniz ki size aynı gibi gelmeye başladı. Ama öyle değil!
A force d'écouter ce prêchi-prêcha... tout ça vous semble normal.
Basın zırvalıkları.
Les conneries des médias.
Demek bu ülkedeki herkes o koca çenenden dökülen zırvalıkları dinleyebilecek.
Maintenant tout le monde au pays peut entendre ta grande gueule. Chet, c'est charmant de t'entendre encore une fois.
Sizi bilmem beyler ama DeLeo ailesi bu zırvalıkları dinlemez.
Je ne sais pas pour vous, les mecs, mais la famille Deleo ne veut pas de cette merde.
Zırvalıklarını da, sihir numaralarını da, aptal psikolojik ayinlerini de kendine sakla.
Je ne veux pas de blabla, de tours de magie ni de jargon psy.
Kitabını istemiyorum senin, zırvalıklarınızı da istemiyorum, beni sadece kendi zamanıma gönder, hemen, bugün, şim...
Je ne veux pas de votre livre. Renvoyez-moi à mon époque illico.
Senin düzmece zırvalıkların lazım değil bana.
J'ai pas besoin de ton boulot.
Bırak bu batıl inanç zırvalıklarını büyü biraz.
Ce sont des superstitions. Il faut grandir un peu.
Bu şeyleri hatırlamazsın, modern lamba direklerini ve benzeri zırvalıkları çizmek aklına gelmez.
On ne peut pas se souvenir de tous ces réverbères, de toutes ces merdes.
Bu tür zırvalıkları Wall Street züppelerine sakla.
Laisse ce raisonnement aux ringards de Wall Street.
Şimdi, bu akşam burada yaptığımız diğer bütün zırvalıkları unutalım. Tamam mı?
On oublie les conneries de ce soir.
Tüm bunlar "aday" zırvalıkları için mi?
S'agit-il de l'initiation que vous suivez?
Gene şu bilge zırvalıkları mı?
- Tu as d'autres phrases à la con?
Tüm yeni zırvalıkları.
Toutes ces nouvelles choses.
Hepsi kalkınma zırvalıkları adına.
Tout ça au nom du progrès, pour quelques malheureuses Livres.
Bütün o aptal katra zırvalıklarını öğrendiğin yer burası mı?
C'est là que t'as trouvé ton katra à la noix?
Senin gibi adamları çıkarıyorlar ki, bütün o zırvalıkları yutulur görünsün. Başka türlü olmaz.
Ils ont besoin de types comme toi pour que leur connerie ait l'air vrai.
Demek istediğim bütün bu zırvalıkların ardında... sende inanılmaz bir potansiyel var.
Sous ta couche de connerie, tu as un potentiel fou.
Tabitha Soren'in ve MTV'deki bütün Siyonist... domuzların iyi geçinmeliyiz zırvalıklarından da.
et je hais Tabitha Soren et ses putains de porcs sionistes de MTV... nous disant qu'il faut laisser couler.
Çok saçma sizin o liberal zırvalıklarınız da... aynı şeyin uzantısı. Ülke içerden çürürken... herkes kafasını çevirip başka yöne bakıyor.
Tout le monde regarde de l'autre côté... pendant que notre pays pourrit de l'intérieur.
Çocuklar, açıkça görüyorum ki ödevinizi yapmamışsınız ve bütün gece bu zırvalıkları uydurup durmuşsunuz.
Vous n'avez rien foutu et vous avez inventé ces mensonges ridicules.
Bu eski masallara, peri zırvalıklarına hiç inanmadım.
Je ne croirai jamais à ces légendes, ces contes de fées.
Biliyor musun, önceki yaşam zırvalıklarından sözediyorsun çünkü belki de, kim olduğunu bilmiyorsun.
Quand tu parles de vies passées, je me demande si ce n'est pas parce que tu ignores qui tu es.
Kötü yazılmış, psikoloji zırvalıkları.
C'est du jargon psy mal écrit.
Evrak, bağış toplamak, bitmek bilmeyen kayıt zırvalıkları. Hepsini yaptım.
Paperasse, collecte de fonds, l'enfer de la bureaucratie, j'ai déjà donné.
Şu zırvalıkları toplayalım.
Sortez-moi tout ça de là.
Sakın "Hadi arkadaş kalalım" zırvalıklarına başlama.
Epargne-moi les "Restons amis".
Eğer ahlaksız yasadışı kanun koruyucu ortaya çıkmazsa hepimiz Shriek'in zırvalıklarının başka bir dozuna mağruz kalacağız ve bu da ölümcül olacak.
Si le justicier ne se montre pas, Shriek nous en remet une dose. Celle-ci sera fatale.
Aşk! Bu zırvalıkları duymak istemiyorum!
- L'amour, Pierre-François?
Olağan zırvalıklar.
Les idioties habituelles.
Çocuklarının kalplerinin sökülmesi zırvalığı da Elena'nın yardım isteme çığlıkları.
Ces délires sur les cœurs des enfants arrachés, c'est l'appel au secours d'Elena.
Eşim büyük bir ev alma konusunda beni kandırdı. Birkaç çocuk daha istiyor, bu tür zırvalıklar işte...
Ma femme a envie d'une grande maison, d'avoir d'autres enfants et ainsi de suite.
Ve bütün o zırvalıklar senin özgürlüklerinle alakalıydı.
Tous vos discours sur la liberté étaient bidon.
Merak ettiğim, Bn. 3. Elizabeth, bize niye böyle zırvalıklar gösterirler Leicester Kavşağının bazı kısımları hâlâ gösterilmemişken. Bisküvi?
Mme Elizabeth III, pourquoi passent-ils des âneries pareilles quand il y a l'échangeur de Leicester qu'on n'a jamais montré.
Beladan başka bir şey yapmazlar. Hep aynı eski zırvalıklar.
On n'a que des merdes avec elles.
Zırvalıyorsun Willy! Bu saçmalıklar için ortam ziyadesiyle iyi.
Il fait trop beau pour écouter.
Hikayeni başkasına anlat çünkü bu zırvalıklar umurumda bile değil.
Stop! J'en ai rien a branler de vos conneries.
Beni dinle Maoui, bu zırvalıklar için hiç zamanım yok!
Ecoutez, Mahi. Je n'ai pas le temps pour ces sornettes!
Hey, Eddie, sana birşey sorabilir miyim? Çünkü bazı insanları kendilerinin yarattıkları... zırvalıklar hakkında meraklıyım da.
Eddie, dis-moi quels méandres de la connerie permettent aux gens de se voiler la face?
ah hayır, bu dini zırvalıkları çekemem şimdi.
J'en peux plus de ces trucs religieux.
Berbat. Cerrah olarak sorumluluklarım ve idari zırvalıklar arasında kalıyorum.
C'est lamentable, entre mes fonctions de chirurgien et toutes les paperasses.
Sorun, insanların kendilerini bağladıkları prangalar. K-Pax'de bu zırvalıklar yok.
Il déteste les chaînes que les gens se mettent autour du cou.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]