English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ç ] / Çıngıraklı yılan

Çıngıraklı yılan traducir francés

240 traducción paralela
Al bakalım, seni çıngıraklı yılan.
Tiens, serpent à sonnette.
Seni çıngıraklı yılan...
Petite vermine!
Kızınca bir çıngıraklı yılan gibi dövüşüp ısırıyor.
Quand elle est lancée, elle piquerait un serpent à sonnettes.
Çıngıraklı yılan gibi saldırırlar.
Ils ont des ruses de serpent.
- Büyük bir çıngıraklı yılan.
- Un serpent à sonnette.
Tabii aslında bilinçsiz olan bendim... o da aynen uyuyan bir çıngıraklı yılan kadar çaresizdi.
Mais c'était moi, qui étais inconscient... et il était aussi vulnérable qu'un serpent à sonnette.
Onların arasından çıngıraklı yılan bile geçemez.
Un serpent n'y survivrait pas.
Nihayet tekrar nefes almaya başladım ve o çıngıraklı yılanın... içime saldığı korkudan kurtulmaya çalıştım.
Je repris mes esprits et surmontai la peur que le serpent m'avait fichue.
Beni öldürmeye çalışan çıngıraklı yılan sayesinde bu eski silahı buldum.
Un serpent à sonnette m'avait mené à cette vieille arme.
Bir çıngıraklı yılan avı varmış, bunu haber yapmanı istiyorum.
Je veux que vous couvriez, leur chasse au crotale.
- Çıngıraklı yılan avı mı?
- Une chasse au crotale?
Bir çıngıraklı yılan avı. Ne harikulade, değil mi?
Une chasse au crotale, c'est pas beau ça?
Şu çıngıraklı yılan avında olduğuna bahse girerim. Büyük ihtimalle doktor da oradadır.
Je parie qu'il est à cette chasse au crotale, comme le Docteur
Vaktini bir çıngıraklı yılan avında harcıyorsun.
Perdre son temps à la chasse au crotale.
Kaç Kızılderili vurdum dersin Çıngıraklı Yılan?
À ton avis, Rattlesnake, j'ai tué combien d'Indiens?
Söz verince kör bir çıngıraklı yılanın kuyruğuna yeni çıngırak bile takarsın.
Autant qu'en un serpent à sonnette à qui on aurait marché sur la queue.
Çıngıraklı Yılan!
Rattlesnake!
Çantaları at Çıngıraklı Yılan.
Envoie les valises, Rattlesnake.
Çıngıraklı Yılan, dur!
Arrête!
Çıngıraklı Yılan, durdur şu arabayı!
Arrête cette voiture!
Mizacı, çıngıraklı yılan gibidir.
Un serpent à sonnette!
- Çıngıraklı yılan.
- Un crotale.
Size çıngıraklı yılan nasıl öldürülür göstereyim.
Je vais vous montrer comment le tuer.
Size söyledim, çıngıraklı yılan öldürmenin en iyi yoludur.
C'est la meilleure façon de tuer un crotale.
Çıngıraklı yılan bile senden daha iyidir.
Mais il n'y a pas plus de bien en toi que dans un serpent à sonnettes.
Ben dürüst bir küçük çıngıraklı yılanım.
Je suis une vipère honnête.
Gördüğünüz gibi, zorunda kalırsa çıngıraklı yılanı bile caydırabilir.
Comme vous voyez, elle fera reculer un serpent à sonnette, s'il le faut.
Çıngıraklı yılanın amcası olacağım.
Scrogneugneu!
Çıngıraklı yılan!
Un crotale! Je suis blessée!
Çıngıraklı yılan!
Un crotale! Il m'a mordue!
Ne olursa olsun, bir çıngıraklı yılan seni ısırırsa sakın koşma.
Quoi qu'il arrive, ne courez jamais si un crotale vous mord.
15 yaşında bir çıngıraklı yılan tarafından ısırıldım.
Un serpent m'a mordue là quand j'avais 15 ans.
Çıngıraklı yılan.
Un serpent à sonnettes.
Bir sürü çıngıraklı yılan ve tarantuladan başka bir şey yok.
Un désert peuplé uniquement de crotales et de tarentules.
Bir çıngıraklı yılan.
- Un serpent à sonnette.
Port James'in kara çıngıraklı yılanı.
"Le Serpent de Fort James".
Bir çıngıraklı yılanın dost olduğu kadar dosttur o.
ce journaliste a une âme de crotale.
Onu çıngıraklı yılan gibi gösteriyor, ama sen biri bin gibi görebilirsin.
On dirait un serpent à sonnettes, on en voit des milliers comme lui.
Ve sen çıngıraklı yılanı ilk gördüğünde, farkı anlayacaksın.
Mais on reconnaît un serpent à sonnettes à l'instant.
Senin ilk çıngıraklı yılanın gibi. Bir bakışta bileceksin.
C'est pareil, on le sait à l'instant.
Bunda biber ya da çıngıraklı yılan kafası yok.
Sans poivre ni crotale.
Seni çıngıraklı yılan!
Sale vipère!
Bu aşağılık pisliklerden biri odama girmiş ve çıngıraklı yılanımı çalmış. - Neyini?
Un de ces imbéciles s'est introduit dans ma chambre et a volé mon serpent à sonnette.
O kuyuda çıngıraklı yılan var. Seni onun içine atarım!
Il y a des serpents dans ce trou et je vais te pousser dedans.
Bir çıngıraklı yılan var.
Il y a un serpent à sonnette.
Fazla uzağa gitme, başka çıngıraklı yılan olabilir.
Ne vous éloignez pas trop, il pourrait y avoir un autre serpent.
Neden, seni çıngıraklı yılan!
Sale vipère!
Ben bütün bu bölgenin çıngıraklı kara yılanıyım.
Je suis le Serpent du Territoire entier.
Al sana, hain çıngıraklıyılan!
Voilà pour toi, perfide étincelle!
- Çıngıraklı yılanımı.
- Votre quoi?
- Kaç tanesi çıngıraklı yılan besliyor? - Efendim?
- Combien apprivoisent des serpents?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]