English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Ö ] / Ödüm

Ödüm traducir francés

592 traducción paralela
Doğrusu ödüm koptu.
À vrai dire, je suis mort de peur.
Biliyor musun, kimi zaman sabahları kalkıyorum onun yüzüne bakınca benim de ödüm kopuyor.
II en fait le matin qui me font peur.
Boynunu kıracak diye ödüm kopuyor.
Elle finira par se rompre le cou.
- Ödüm patlıyor!
J'ai terriblement peur!
Neredeydin? Meraktan ödüm koptu.
J'étais morte d'inquiétude!
- Çünkü ölmüştün. - Ödüm mü?
- Vous étiez mort!
Çok teşekkür ederim. Ödüm kopmuştu. Tek yapacağın iyileşmek, iyileşeceksin, değil mi?
Lci, vous aurez le temps de guérir.
Yerinde olsaydım benim ödüm patlardı.
Á ta place, j'aurais une peur bleue.
- Sanırım yine de ödüm patlıyor.
- Mais j'ai quand même peur.
Benim de ödüm koptu.
Moi aussi, j'ai la frousse.
- Korkudan ödüm patladı Joe.
Que j'ai eu peur, Joe.
Fotoğrafçının flaşı patlayınca ödüm koptu. Resmimin çekildiğini düşünsenize.
J'ai fait un bond quand ils m'ont tiré le portrait!
Aslına bakarsan ödüm kopuyor.
A vrai dire, j'avais une sacrée peur.
Hayır, hayır, ben değil, ödüm koptu.
Ni moi de mes informations.
Ben mi cesurum? Korkudan ödüm patlıyor.
Je suis pas courageux.
Ödüm kopuyor.
Cela m'épouvante.
Kadınları dövenlerden ödüm kopar.
C'est vrai que tu sais frapper les femmes.
Kızılderililer yolumuzu kesecek diye ödüm patladı.
Il fallait bien qu'on échappe aux indiens.
Şimdi de ödüm kopuyor.
Je suis terrorisé.
Kendini çok küçük görüyor aklından geçenleri anladığımda, ödüm koptu.
Elle avait le cafard. Quand j'ai compris ce qu'elle mijotait, j'ai eu très peur.
Evet, öyle ani oldu ki, ödüm koptu resmen.
C'est sûr que j'ai eu peur, ça m'a secoué.
Korkudan ödüm bokuma karışacak.
J'ai peur.
Öyle bir ateş ettiniz ki, ödüm koptu.
Je ne m'attendais pas ŕ ça de toi.
- Bay Hillman, ödüm koptu.
M.Hillman, vous m'avez fait peur!
Sana bir şey oldu diye ödüm koptu.
Tu m'as fait une peur bleue.
Ödüm koptu.Sonra kaçtım oradan.
J'ai eu peur à mourir et je me suis enfuie.
Ondan ödüm kopuyordu.
Doug. J'étais terrifié par ce type.
Ödüm koptu. Sahi mi?
J'étais terrifiée.
Orada öyle yatıyordun, ödüm patladı.
Tu m'as fait peur.
Ödüm bokuma karışıyor.
Terrifié.
Bilmiyorum ama ödüm patlıyor.
Je ne sais pas, mais j'ai très peur.
Ödüm kopuyor, bu yüzden.
Je crève de peur!
Senden ödüm kopuyordu!
J'avais peur de toi!
Kapılardan, kilitlerden, etrafta dolaşan insanlardan ödüm patlıyor. Ağaçların altında, çalılarda birileri olacak diye.
J'ai peur des portes, des verrous, des rôdeurs dans le jardin.
Tek kelimeyle ödüm patlıyor.
Tout cela me terrifie.
John gibi değildi. Daha... zayıftı. Ama onun için çalıştığım süre boyunca ödüm patlardı.
Il ne ressemblait pas trop à John, vous savez, il était moins clinquant mais j'étais terrorisée quand je travaillais pour lui, vous comprenez?
Doğrusunu söylemek gerekirse, beni buraya getirdiklerinde ödüm kopmuştu. Sandım ki o beni...
Je vais te marier... avec l'oncle Claude!
En son otobüse bindiğimde ödüm kopmuştu.
La dernière fois que j'ai pris le bus, j'ai paniqué.
Hayatïmda ilk kez korkudan, ödüm kakama karïstï.
Pour la première fois de ma vie, j'ai eu les jetons.
Ve ben, evimi özledim çünkü ödüm bokuma karışıyor.
Ma maison me manque, car je commence vraiment à avoir les jetons.
Aptallığımı açığa çıkaracaksın diye ödüm kopardı.
Je tremblais que tu ne découvres ma bêtise. J'étais paralysée.
Neredeyse ödüm bokuma karışıyordu.
J'ai failli mourir de peur.
Ödüm kopmuştu. Ama kız kardeşim yılanlara bayılır.
J'ai paniqué mais ma sœur les aime.
Korkudan ödüm kopuyor.
J'ai peur.
Bu gece ödüm koptu!
J'ai eu la trouille de ma vie!
Çünkü ödüm kopuyor!
- C'est parce que j'ai la trouille.
- Ödüm bokuma karıştı.
- Elle me fiche la trouille.
Onunla konuşurken aptalca bir şey söyleyeceğim diye ödüm kopar.
Et naturellement je veux qu'il me le dise
Ödüm patladı yahu! Kapıya vuramaz mısın?
Vous m'avez fait peur!
Sanırım iyiyim, ödüm koptu, o kadar.
Papa! Papa!
Benim ödüm bokuma karışıyor.
Moi-même ça me fout les jetons.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]