Önerim traducir francés
836 traducción paralela
Frenk nerede saklanıyor bilmiyoruz ama size bir önerim var...
"Nous savons où se cache l'infidèle mais écoute mon conseil, Ô Calife!"
Önerim oldukça hatırı sayılır bir şey, evlilik.
Mon offre est tout à fait respectable : Le mariage.
Benim sana önerim, tatlım- -
Á mon avis, ma petite...
Madem kardeşime hepiniz bu kadar saygı duyuyorsunuz, size bir önerim var.
Votre sympathie portée à mon frère me touche. J'ai une proposition à faire.
Benim önerim sabaha kadar herkesin iyice dinlenmeye çalışması.
Je propose qu'on essaye tous d'avoir une bonne nuit de repos.
Sağ ol. Sana önerim...
- Je vous conseille de...
- Hayır, daha iyi bir önerim var.
- J'ai une meilleure idée.
Önerim bu Yoldaş Yakushova.
Voilà ma proposition, camarade Yakushova.
Mektupları alana önerim bu.
Voilà mon offre à celui qui a les sauf-conduits.
Bir psikiyatr olarak önerim, onu akıl hastanesine gödermeniz.
En tant que psychiatre, je la ferais enfermer.
Bir önerim var.
J'ai une offre à vous faire.
Dinle, İyi bir önerim var.
Necval, le poète. Necval?
Önerim şu : burada uçuk bir hikâyenin peşinde gitmekten daha fazlası var. Bunlar zaten yapıldı.
Inutile de dénicher les cas extrêmes, ça a déjà été fait.
Çok iyi anlıyorum hanımefendi ama size önerim bu bilgiyi polise iletmenizdir.
Je comprends parfaitement, Mme, mais je suggère... que vous en informiez la police.
Hayır. Verilecek bir önerim yok.
Non, je n'ai aucune offre.
Gitmeden önce bir önerim bulunuyor.
Une suggestion avant qu'on embarque.
Bir önerim var, efendim. Malzemeyi Bay Macroon'un dükkanında bırakabiliriz. Sonra karargâhla meseleyi konuşabilirsiniz.
On pourrait déposer les caisses chez M. Macroon, en attendant.
Size önerim eğer varsa, birkaç bariyer daha çıkarmanız. Hepsi bu, efendim.
Il n'a qu'a mettre quelques blocs de plus.
Bir önerim var.
J'ai une proposition :
Unut gitsin. Bir önerim var. Önce onun istediğini yapayım, sonra sizinle gelirim, olmaz mı?
Si je faisais ce qu'elle veut que fasse, je pourrais venir ensuite?
Benim önerim, biz- -
Ce que vous voulez... mais vite! Alors, je propose que nous...
- Benim önerim, biz- -
Oui, allez, continuez!
O zaman önerim bütün devlet başkanlarının katılacağı bir toplantıdır.
Alors je suggère un rassemblement de tous les chefs d'État.
- Kaptan, bir önerim var.
- J'ai une suggestion.
- Bir anlaşma mı önereceksin? - Bir önerim var.
- Vous avez une proposition à me faire?
- Sana bir önerim var, Tribün.
- J'ai une proposition à te faire.
Dinle... Önerim her iki tarafı garanti altına alıyor.
Je t'offre une combinaison qui nous donne les mêmes garanties.
Sevgili Susanne, ne kadar berbat bir akşamdı. Karımın patavatsızlığı ve benim bu konudaki acizliğim senin üzerinde korkunç bir baskı oluşturmuş olmalı. Fakat Oslo'ya gitmek konusundaki önerim hala geçerli.
Très chère Suzanne, l'intervention de ma femme, mon manque de réaction, cela a dû te laisser une impression que nous effacerons à Oslo
Benim önerim bu.
Reste comme ça.
Sana bir önerim var.
J'ai une proposition à vous faire.
Şerifiniz nerede? Ona bir kaç önerim olacak.
J'ai des suggestions à lui faire.
Bayan Kingsley, size önerim nakliye hisselerinizi satıp dikkat çekmeyen tahvil ihraçlarına yatırım yapmanız.
Mme Kingsley, je vous conseille de vendre votre société et d'acheter des obligations, ce serait plus prudent.
Hepinize bir önerim var.
J'ai une proposition à vous faire.
- Aceleci kararlar vermeden önce size önerim...
Avant de prendre une décision hâtive, je recommanderai...
iyi bir önerim var.
J'ai une bonne idée.
Benim önerim, kanalları boşaltın..... ve kaldırım döşeyin. Tesisat masrafı sizi çökertir.
Asséchez vos canaux et pavez-les, ou vous vous ruinerez en plomberie.
Dave, ufak bir önerim olacak ama.
J'ai une suggestion à faire.
Benim önerim...
Je crois qu'il devrait...
Bir önerim var. Yorgun olmalısınız ama- - - Cennet Bahçesi.
- Écoutez, vous devez être fatigués...
Size önerim, denizci Hornsby'nin üniformasını çıkarın ve mutfağa gitmesine yardım edin.
Conduisez le matelot Hornsby à la cuisine.
Sana bir önerim olacak.
Je te propose un marché.
Benim önerim, San Pablo kovboylarını göndermekle işe başlamanız, Marshal.
Vous devriez interdire de séjour tous les cow-boys de San Pablo.
Affedersiniz. Bir önerim var.
J'ai une suggestion à faire.
Herhangi bir kadın bir adamı mutlu etmektense... onun yerine bir çok adamı mutlu etmeli ki bu benim önerim değil.
Une femme qui rend un homme malheureux au lieu d'en rendre plusieurs heureux n'a pas mon suffrage.
- Hemen önerim.
- Je reviens.
- Sana önerim, her şeyi yalanlaman!
- Mon conseil : tout nier.
Sana önerim... onlardan kurtulmaya çalış.
Alors, je vous conseille de la semer.
Sizlere önerim şu :
Voilà ce que je vous propose :
- Benim bir önerim var.
J'ai peut-être une solution.
Millet, size bir başka önerim var.
Je vous apporte la solution!
Ama bir önerim olacak. Binbaşı olmaz.
Oublions les fautes de syntaxe et de ponctuation.