Üstesinden gelirim traducir francés
70 traducción paralela
Hayır, teşekkür ederim, ben üstesinden gelirim.
Je vous aide? Non, merci. Ça va.
Bunun üstesinden gelirim.
- Inutile d'insister, j'irai jusqu'au bout.
Sen olmadan nasıl üstesinden gelirim bilmiyorum.
Comment ai-je pu faire sans toi?
Biraz zaman alır, ama üstesinden gelirim.
Ça prendra du temps, mais ça me passera.
Beni dünyada herhangi bir yere bırak hatta kimseyi tanımıyor bile olsam yine de üstesinden gelirim.
Tu peux me laisser n'importe où, même là où je connais personne, je saurai toujours me débrouiller.
- İyide nasıl üstesinden gelirim?
Comment vais-je faire?
Birkaç adamımla üstesinden gelirim ve...
Te rendre visite avec deux de mes gars et...
Bırak, erkeklik elbisemi giyeyim. Resmen erkek olursam, Nero ne yaparsa yapsın, üstesinden gelirim.
Moi, un Claudien, je me peindrais le visage en bleu et irais me cacher parmi les barbares?
Tecrübemle üstesinden gelirim demiştin.
Paraît que baratin et expérience suffisent, non?
Hassasiyeti takdir ederim iyi niyetli, Fakat bunun üstesinden gelirim Tamam mı?
J'apprécie ta sollicitude, mais je peux m'en passer.
Ama üstesinden gelirim.
Je passerai par-dessus.
Sen konuşacaksın. Pekâlâ. Bütün düğün boyunca ona katlanabiliyorsam basit bir telefon görüşmesinin de üstesinden gelirim.
Si je dois me le farcir tout un mariage, je ne vais pas en mourir d'appeler cet enfoiré de lavette.
Tüm uydurmaların üstesinden gelirim.
J'ai battu vos accusations inventées.
"Gelin bakalım! Hepinizin üstesinden gelirim!" dedim.
Je leur dis : "Je prends n'importe lequel d'entre vous!"
Bu olayın üstesinden gelirim diye düşünmüştüm ama burada her şey çok garip. Biliyorum.
On a du miel sur les crêpes au lieu du sirop d'érable.
Otomatik silahlarla 12 kişinin üstesinden gelirim.
- Je suis près. Y en a au moins 12 avec des armes automatiques.
Hayır, üstesinden gelirim.
Non, ça va aller.
Bu heyecanı özleyeceğim ama olsun, üstesinden gelirim.
Je m'amuserai moins, mais ça ira.
Gel buraya. Ben üstesinden gelirim.
- Je prends le risque.
Bunun üstesinden gelirim, şaka mı?
Je vais m'en sortir, figurez-vous.
Olmaz, üstesinden gelirim.
Je me débrouille.
- Eminim üstesinden gelirim.
Je tiendrai le coup.
Ben üstesinden gelirim.
Je m'en occupe.
"Ama seni uyarmalıyım, David, içince kabalaşırlar." Ben de,'belki üstesinden gelirim'dedim.
"ils ont l'alcool violent." J'ai dit : "On verra."
Evet, aşmam gerekn 1-2 engel olabilir. ama üstesinden gelirim.
Ilreste peut-être quelques obstacles à franchir, maisj'ai du répondant.
Benimle paylaşırsan her şeyin üstesinden gelirim.
Je pourrais tout accepter, si tu m'en parlais.
- Önce üstesinden gelirim sandım ama bu konuyu düşündükçe, canımı daha da sıkıyor.
- J'ai minimisé au début. Mais plus j'y pense, plus ça me contrarie.
üstesinden gelirim.
- C'est compliqué mais...
Sanırım ben üstesinden gelirim.
Je m'en sortirai bien.
Bu benim işim, üstesinden gelirim.
C'est mon boulot, j'y arriverai.
Bunun üstesinden gelirim.
Je me consolerai.
Babasıyım, üstesinden gelirim.
Je suis son père. Je vais gérer ça.
- Yemek işlerinin üstesinden gelirim.
Je suis un pro du dîner.
- Ben de restoran işlerinin üstesinden gelirim.
Je suis une pro du restaurant.
Mr. Monk, siz burada bekleyin. Ben üstesinden gelirim..
M. Monk, pourquoi vous n'attendez pas là?
Bu doğru değil, çünkü yanlış anlamanın üstesinden gelirim.
C'est faux. Je peux me remettre d'un malentendu.
Ama üstesinden gelirim.
Je m'en remettrai.
Verilen zaman diliminde Shane'e verilecek paranın başka nasıl üstesinden gelirim bilmiyorum.
- Prions, mais sinon, je sais pas où trouver l'argent de Shane vu les délais.
- Ben üstesinden gelirim.
- Je m'en charge.
Yoksa da farketmez, üstesinden gelirim.
S'il n'y en a pas, tant pis. Je m'en remettrais.
Endişelenme dostum, üstesinden gelirim.
T'en fais pas, ça va.
Her ne kadar kutsal biri olsam da, her ne kadar koruyucu meleklik düşük seviye bir işse... ve bana yakışmıyorsa da üstesinden gelirim.
Même si... tu te trouvais parmi les anges les plus bénis, même si... le poste d'Ange gardien est une super façon de commencer le niveau d'entrée est absolument au-dessous de ma qualité d'être plus élevé. "
Şahsen bunun üstesinden gelirim.
Je m'en chargerai personnellement.
- Aptal bir TV setinin üstesinden gelirim.
Je peux réparer cette stupide TV.
Ben tek başıma üstesinden gelirim
Je peux m'en charger seule.
İnan bana, üstesinden gelirim
- Fais-moi confiance. Je peux gérer.
İnan bana, üstesinden gelirim
Fais-moi confiance. Je peux gérer.
Hayır, Sünger Bob'la beraber işin üstesinden gelirim.
- Bob l'Éponge va me sauver.
Ben üstesinden gelirim.
Je vous remercie, je réglerai moi-même ce problème.
Evet, sanırım bir şekilde, üstesinden gelirim.
Je dois pouvoir y arriver
Ben Yeung'un üstesinden gelirim.
Je m'occupe de Yeung.